Kültür ve Turizm Bakanlığı çini sanatçısı Özlem Emine Çağlar, 19 yıl önce hobi olarak başladığı çini sanatının kendisine iyi geldiğini fark edince işini bırakarak tamamen bu alana yöneldi. Çağlar, kronik karaciğer hastalığı olan intrahepatik koleztaza yakalanmasının ardından çini sanatına yöneldi.
Ankara’da yaşayan ve evli bir çocuk annesi olan Çağlar, 25 yıl önce yakalandığı kronik karaciğer rahatsızlığı nedeniyle tedavi gördü. Manisa’nın Kula ilçesinde yaşadığı dönemde, hastalığının verdiği stres nedeniyle çini yapım kursuna katılmaya karar verdi. Çini yaparken kendini daha mutlu hisseden Çağlar, bu süreçte yapılan kontrollerde hastalığının da hafiflediğini öğrendi.
Çini Sanatını Gelecek Kuşaklara Aktarıyor
Çini sanatında kendini geliştiren Çağlar, sınıf öğretmenliğini bırakıp bir süre halk eğitimi merkezleri ve üniversitelerde el sanatları alanında öğretim görevlisi olarak hizmet verdi. 2019’da Kültür ve Turizm Bakanlığı çini sanatçısı ünvanını aldı. Necmettin Erbakan Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları Bölümü’nde çini konusunda yüksek lisansını sürdüren Çağlar, bu sanatı gelecek kuşaklara aktarmak için çeşitli illerde festival ve etkinliklere katılıyor.
Öğrencilere Ücretsiz Kurslar Düzenliyor
Festival kapsamında Samsun’a gelen ve Ankara’da çini yapımı atölyesi bulunan Çağlar, gençlerin bu sanatı öğrenmesi için ücretsiz kurslar düzenliyor. Çağlar, çini sanatının kendisi için bir yaşam tarzına dönüştüğünü belirterek, “Çini artık aşka döndü. ‘Çini bir aşktır.’ deriz anlatırken, bu tadı alamayan anlamaz.” ifadelerini kullandı.
Çini Sanatının Terapi Etkisi
Çininin içeriğinde toprak, kil, kuvars ve kaolin gibi maddeler bulunduğuna dikkat çeken Çağlar, “Üstatlarımız derler ki, ‘Çiniyi gördüğünüz zaman sevin, dokunun.’ Çok olumlu enerji yayıyor. Demek ki biz bu enerjiyi aldık. Çinideki kuvars elementi sayesinde yayılan bu güzel, olumlu enerjiyle belki de iyileştim. Öğrencilerimiz de zaten bu etkinin farkında. Başlayan bırakamıyor, bırakılmasın da.” dedi.
(Haber Merkezi)