Ankara’nın Sincan ilçesinde tarihi Zir Vadisi içerisinde akan Ova Çayı’ndan yayılan kötü koku ve sivrisinekler, çevre yerleşim yerlerindeki vatandaşların en büyük kabusu oldu. Vatandaşlar kötü koku nedeniyle evlerine misafir dahi kabul edemiyor.
Ankara Sincan’ın Yenikent semtinde yer alan Zir Vadisi, bir zamanlar doğal güzellikleri ile kent içerisinde saklı bir cennet olarak gösteriliyordu. İçinden Ova Çayı geçen vadi, Evliya Çelebi’nin Seyahatname eserinde ipek yolu üzerinde anlatılan bir nokta olarak gösteriliyor.
Zir Vadisi tüm bu güzelliklerini geride bırakarak; pisliğe, çöplüğe ve kötü kokuya mahrum kaldı. Vadinin çevresine kurulan hayvan kesim merkezinin pislikleri ile soda fabrikasının atıkları, Ova Çayı’na bırakılıyor.
Çayın hemen yanında kurulan Çınarkent Sitesi sakinleri ise sudan gelen pis kokulardan muzdarip. Öyle ki site sakinleri koku nedeniyle evlerine misafir dahi kabul edemiyor.
Yaz sıcağında evlerinde bunalan vatandaşlar, sivrisineklerin hışmına uğramamak için pencerelerini dahi açamıyor.
“Çözüm bekliyoruz”
Çınarkent Sitesi Yöneticisi Dursun Kaya, basına yaptığı açıklamada, “Burada kokudan ve sivrisinekten çok rahatsızız. Herhangi bir belediye, ASKİ ve köy hizmetleri gibi şeylerin burayı yapmasını ve bizi kurtarmasını bekliyoruz. İleride bir kesimhanenin olduğunu ve oranın buraya karıştığını söylüyorlar. Onun kokusu olduğunu söylüyorlar ama ne olursa olsun bunun çözümünü bekliyoruz” ifadelerini kullandı.
“Misafir çok rahatsız oluyor”
Çayın insan sağlığını da tehlikeye attığını belirten Kaya, “Çocuklar topu vurduğunda topu kaçıyor, kanala düşüyor. Çocukta o topu almak için kanala giriyor, çocuk hasta oluyor. Büyükler bile kokudan rahatsız oluyor. Bırakın çocukları biz gece evde kalktığımızda kokudan duramıyoruz. Yaz günü illa camı açıyoruz. Cam açmadan uyulmuyor. O kadar ağır bir koku ki çardakta oturamıyoruz akşamları. Bizim burnumuz alıştı ama gelen misafir daha çok rahatsız oluyor” diye konuştu.
“Oyalayıcı cevaplar ile karşılaştık”
Site sakinlerinden Mustafa Doğanay ise açıklamasında, “2021 yılında taşındık. Bu ova çayının kokusundan ve beraberinde getirdiği olumsuzluklardan şikayetçiyiz. Defalarca CİMER’e şikayet dilekçeleri yazdık. Büyükşehir’in 153 masasına şikayet dilekçesinde bulunduk. Şikayetimizi dile getirdik ama her seferinde ‘şikayetiniz değerlendirme projesine alınmıştır ve ekiplerimiz incelemelerde bulunmuştur’ tarzında oyalayıcı cümlelerle cevaplamışlardır” ifadelerine yer verdi.
Kötü koku dairelerin fiyatlarını düşürüyor
Doğanay, yaz mevsiminde olağan üstü bir koku olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
“Getirmiş olduğu sivrisinek, balçık ve kanalizasyon kokusu yaşam kalitemizi oldukça etkilemektedir. Ova çayının sitenin yanında olması hasebiyle de dairelerimizin fiyatını düşürmektedir. Birçok kişi dairesini satacakken bu ova çayının site yanında bulunması nedeniyle istediği fiyatlara satamamaktadır. Evini kiraya vermek isteyen ev sahipleri de kiracıların bu koku nedeniyle evi tutmaktan vazgeçmektedirler. Çok sayıda kiracı evden çıkmakta. Ev sahipleri de istediği fiyattan evini satamamaktadır. Ne yazık ki bu nedenle dairelerimiz piyasa fiyatının altına düşmektedir.”
Doğanay, kötü koku probleminin düzeltilmemesi durumunda haklarını yargı yoluyla arayacaklarını da ifade etti.
“Hayvan kesim sahasının pisliği buraya akıyor”
Site sakinlerinden Orhan Çınar ise “1968’e kadar annelerimiz bulaşıklarını bu çayda yıkardı. Biz çocukken suya girer yıkanırdık. Suyunu içerdik o kadar temizdi. Annelerimiz ve babalarımız buğdaylarını yıkarlardı değirmene götürürdü bu suyla. Hayvan kesim sahasının pisliği buraya akıyor. Soda fabrikası da haftada iki gün salıyor. O da sapsarı oluyor” şeklinde konuştu.
“Zehir akmaya başladı”
Ova Çayı’nın hemen yanında kurulan sosyal tesisin işletmeciliğini yapan Necdet Göçer ise “Bu çay bir kötü bir kötü. En son zehir akmaya başladı. Burada 30 bin metrekarelik bir tesis var. Bu tesis Sincan’ın tek sosyal tesisidir. Bu tesiste düğün salonları, kafeteryalar, restoran, köfte ve piknik alanları hepsi bulunmaktaydı. Biz bunların hepsini kapattık. Sadece yüzme havuzunu açık bıraktık şu anda. Artık bu yüzme havuzunu da bu sezondan sonra kapatmak zorundayız” ifadesini kullandı.
Göçer, açıklamasını şöyle sürdürdü:
“Bu derenin pisliği de bitmiyor. Bu dereye bizim tesisimizin boydan boya uzunluğu 800 metre. Biz buraya 800 metrelik boru döşedik. Sel geldi yırttı artık. Naylon döşedik naylon yırtıldı. Pislik için her yere başvurduk. Burayı herkeste iyi biliyor ama çözüm yok. Çözümde belli. Herkes korkudan söyleyemiyorsa da ben söyleyeyim. (Hayvan) Borsanın pisliği buraya akıyor.”
“4 sene evvel balık vardı”
Çayda tek bir hayvanın dahi kalmadığını anlatan Göçer, “Burada tek bir canlı bulamazsınız. Kurbağa vesaire artık sineklerde yaşamıyor. 4 sene evvel balık vardı. Balıklar öldü. Artık hiçbir canlı yok. Ben burada su samuru ve su kaplumbağası gördüm. Artık arı bile yaşamıyor, ölüyor burada. Bizde yaşayamıyoruz burada. Bizde gebermeye başladı” şeklinde konuştu.
Site sakinleri ve Ova Çayı kenarında işletmecilik yapan vatandaşlar, çözüm bekliyor.
(İhlas Haber Ajansı)