Eren, önceki günlerde Gerede’nin tarihi ve doğası üzerine yaptığı keşiflerin yorgunluğunu hissetse de Gerede Panayırı’nın o coşkulu atmosferine adım atmaktan kendini alamadı. Her yıl eylül ayında düzenlenen bu panayır, ilçenin en hareketli etkinliklerinden biriydi. Panayır alanında eğlenceli aktiviteler ve lezzetli yiyecekler dolup taşarken Eren’in dikkatini özellikle futbol topuyla kaleye şut çekilen bir oyun çekti.
İlk başta göz ucuyla izlese de kısa süre sonra katılmak için kendini sıraya koymuş buldu. Ayağının iyi olduğunu düşündüğünden şutları rahatça gole çevirebileceğini düşündü. Birkaç denemeden sonra topların farklı yönlere savrulmasıyla beklediği başarıyı yakalayamadı. Bunun hileli bir oyun olabileceğini düşündü ama gülüp geçerek kalabalıkla birlikte panayırın diğer alanlarına yöneldi.
Bir süre dolaştıktan sonra karnını doyurmak için köfte ekmek tezgahlarından birine gitti. Bu panayırın kalabalık ortamında dumanı tüten köfte ekmeğini yedikten sonra yöresel ürünlerin bulunduğu alana yürüdü. Burası Gerede’nin meşhur lezzetlerinin satışa sunulduğu bir yerdi. Özellikle kızarmış kaz ve ördek etlerinin, keş olarak bilinen keş peynirinin, taze peynirlerin ve balların sıralandığı tezgahlar büyük ilgi çekiyordu.
Eren, Gerede keşi satan bir tezgaha yöneldi. Bu yerel lezzeti yapıp satan kadına keşi ve üretim sürecini sormak istedi. Kadın, keşi nasıl kurutup sakladıklarını ve uzun kış aylarında nasıl tükettiklerini detaylıca anlattı. Gerede’de keşin yüzyıllardır sofraların vazgeçilmezi olduğunu ve halkın bu peynirden aldığı lezzeti paylaştığını dile getirdi.
Kadın anlatırken Eren sohbeti derinleştirmek için kadının bölgeyle ilgili başka neler bildiğini sordu. Kadın, Eren’in ilgisini fark edince hafif bir gülümsemeyle, “Gerede Gölü’nün kenarında bir tepe var, biliyor musun?” diye sordu. Eren merakla başını sallayınca kadın devam etti: “Eskiden orası düz bir araziymiş ama güçlü bir deprem sonrası koca bir tepe oluşmuş. Bazıları ‘Deprem Tepesi’ derler oraya. Yaşlılar tepenin altında gizli bir şeyler olduğunu söyler durur. Eskiden çocuklar orada bir hazine olduğunu düşünüp kazı yaparlardı, bu kazılardan kalma birçok çukur vardı ama bulan oldu mu bilmem” diye ekledi.
Eren, bu yeni bilgiyle birlikte Gerede’nin kadim sırlarına dair merakını daha da artırdı. Belki de Deprem Tepesi, Gerede’nin yüzyıllardır saklı kalan sırlarını barındırıyordu. Bu panayır günü onun keşif yolculuğuna yeni bir yön katmıştı.
(Devamı gelecek)
