Ferhat Çetinoğlu
  1. Haberler
  2. Yazarlar
  3. Güncel
  4. Ferhat Çetinoğlu Yazdı: “Kutsal Topraklarda Bir Kardeşlik Çağrısı”

Ferhat Çetinoğlu Yazdı: “Kutsal Topraklarda Bir Kardeşlik Çağrısı”

Ferhat Çetinoğlu Yazdı Kutsal Topraklarda Bir Kardeşlik Çağrısı

Allah Yolunda -3. Bölüm-

Müzdelife’den Hira’ya, Kardeşlik Bağından Dünya Mozağine: Kutsal Topraklarda Bir Kardeşlik Çağrısı

Kutsal topraklara adım attığımdan itibaren ruhumda derin izler bırakan bir yolculuğa çıkmıştım. Bu manevi serüvenin üçüncü bölümünde, Müzdelife’nin huşu dolu atmosferinden, Cürane’nin sakinliğine, Cebeli Nur Dağı’nın gizemli yamaçlarından, Kâbe’de bir dünya mozaiği anlarına uzanan bir yolculukla sizleri de yanıma alıyorum.

Müzdelife: Nefs Muhasebesi ve Tevbe

Köşe yazımızın bu bölümünde, umre ziyaretim sırasında Müzdelife’de yaşadığım manevi deneyime odaklanacağız. Hac döneminde binlerce Müslümanın konakladığı bu mübarek mekanda, o anın verdiği huşu ile nefis muhasebesi yaptım. Geçmişimi, hatalarımı düşündüm ve geleceğe yönelik kararlar aldım. Müzdelife’de şeytan taşlamak için küçük taşlar toplanır. Bu taşlar, nefsimizdeki kötü arzuları ve şeytanın vesveselerini temsil eder. Şeytan taşlama eylemi, nefsimizle mücadele etmenin, kötü düşüncelerden arınmanın ve Allah’a yönelmenin sembolüdür.

Umre ziyaretimde şeytan taşlama ritüeli olmamasına rağmen, bu sembolik anlamı düşünerek, nefsimle mücadele etmeye, kötü düşüncelerden arınmaya ve Allah’a yönelmeye gayret ettim. Müzdelife’de vakit geçirirken, aynı zamanda nefis muhasebesi yaptım. Geçmişimi, hatalarımı düşündüm, geleceğe yönelik kararlar aldım. Bu mübarek mekanda, kendimle yüzleştim, hatalarımdan ders çıkardım ve daha iyi bir insan olmak için çaba gösterdim.

Cürane’de Yeniden Doğuş

Cürane’de ise umrenin ikinci safhasını tamamladık. Kabe’nin etrafında dönmek, Safa ile Merve arasında koşuşturmak, ruhumu dinlendirdi. Mekke’ye veda hazırlıklarına başlarken içimde buruk bir sevinç vardı. Kabe’den ayrılacak olmanın hüznüyle, yeniden kavuşma umudu iç içeydi.

Cebeli Nur Dağı: Hira’ya Yükseliş ve Kardeşlik Bağı

Umre ziyaretimiz sırasında, İslam tarihinde çok önemli bir yere sahip olan Cebeli Nur Dağı’nı ziyaret ettik. Bu dağ, Peygamber Efendimiz’e (s.a.v.) ilk vahyin indirildiği Hira Mağarası’nı barındırır. Bu nedenle, Müslümanlar için çok kutsal bir yerdir.

Cebeli Nur’a tırmanmak, zorlu bir yolculuktur. Ancak bu zorluğa rağmen, Hira Mağarası’na ulaşmak, insana tarifsiz bir manevi huzur verir. Bu kutsal yolculukta, Özbekistan’dan gelen bir kardeşimizle birlikteydik. Yorgunluğumuza rağmen, birbirimize destek oluyor, Hira Mağarası’na ulaşmak için sabırla tırmanıyorduk.

Tırmanış sırasında, Özbek kardeşimle sohbet ettik, dualar ettik, ilahiler söyledik. Onun samimi imanı ve Allah’a olan aşkı, beni derinden etkiledi. Birlikte yaşadığımız bu zorlu yolculuk, aramızda unutulmaz bir kardeşlik bağı oluşturdu.

Hira Mağarası’na ulaştığımızda, etrafımızdaki yoğun kalabalığı fark ettik. Binlerce insan, bu kutsal mekanda dua etmek, namaz kılmak için bir araya gelmişti. Zorlu bir mücadele verdikten sonra, Hira Mağarası’na girmeyi başardık.

Bu küçücük mağarada, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) ilk vahyi aldığı o kutsal anda bulunduğumuzu düşünmek, tarif edilemez bir duyguydu. Burada, iki rekat namaz kıldık ve dua ettik. Bu anlar, umre ziyaretimizin en unutulmaz anlarından biri oldu.

Dostlar bir gün yolunuz Cebeli Nur Dağına düşerse ziyareti sırasında, bol bol dua etmeyi, Kur’an-ı Kerim okumayı ve tefekkür etmeyi unutmayın. Hira Mağarası’nda namaz kılmak, Peygamber Efendimiz’in (s.a.v.) hatırasını yad etmek, umrenizin maneviyatını artıracaktır.

Ve eğer yanınızda bir kardeşiniz olursa, bu kutsal yolculukta birbirinize destek olmayı, birlikte dua edip ilahiler söylemeyi ihmal etmeyin.

Kabe’de Bir Dünya Mozaği: Kardeşliğin Evrensel Çağrısı

Kabe’nin etrafında tavaf ederken, dünyanın dört bir yanından gelmiş insanlarla karşılaştım. Afrikalı kardeşlerimiz, Endonezyalı dostlarımız, Nijeryalı Müslümanlar… Hepsi aynı amaçla, aynı aşkla Kabe’ye yönelmişlerdi. Farklı dilleri konuşuyor, farklı kültürlerden geliyorlardı ama kalpleri aynı heyecanla çarpıyordu. Rusya dan gelen bir grupla sohbet ettim. Onların gözlerinde, Kabe’ye duydukları hasreti ve buraya ulaşmanın mutluluğunu gördüm. Uzak diyarlardan, zorlu yolculuklar yaparak Kabe’ye gelmişlerdi.

Özellikle Türk dünyasından gelen kardeşlerimizle bir araya gelmek, beni çok duygulandırdı. Onlarla aynı dili konuşuyor, aynı kültürü paylaşıyorduk. Öz Gardaşlarımız ile Kabe’de bir araya gelmemiz, Türk dünyasının İslam’la olan bağını bir kez daha gözler önüne serdi. Yanımdan her geçişlerinde gözyaşlarımı tutamıyor ve Rabb’ime Türk kardeşlerime hidayet nasip etmiş diye şükür ediyordum.

Kabe’nin etrafında dönen bu insan kalabalığı, adeta bir dünya mozağiydi. Her milletten, her renkten insan, burada bir araya gelmiş, tek bir yürek olmuştu. Bu manzara, İslam’ın evrenselliğini ve birleştirici gücünü bir kez daha anlamamı sağladı. Kabe, tüm insanlığa bir kardeşlik çağrısı yapıyordu. Bu çağrıya kulak verelim, farklılıklarımızı bir kenara bırakıp, sevgi ve saygı temelinde bir araya gelelim.

Kabe’ye Veda ve Medine’ye Yolculuk: Bir Sonraki Bölümde

Bu bölümde sizlerle birlikte Müzdelife’nin manevi atmosferini, Cürane’nin huzurunu, Cebeli Nur Dağı’nın gizemli yamaçlarını ve Kabe’deki o muazzam kalabalığı deneyimledik. Yolculuğumuzun bir sonraki bölümünde ise, Kabe’ye veda etmenin hüznünü, Mekke’den Medine’ye doğru yapacağımız yolculuğu, Bedir’de vereceğimiz kısa bir mola ve Melekler Tepesi’ni ziyaret edeceğiz. Bizi takip etmeyi unutmayın!

Ferhat Çetinoğlu Yazdı: “Kutsal Topraklarda Bir Kardeşlik Çağrısı”
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir