Kocaeli’de yaşayan yüzde 93 görme engelli ve distoni hastalığıyla mücadele eden Hacı Yılmaz, yazma tutkusuyla hayata tutunuyor. Şiir ve öykülerle kelimelerin gücünü keşfeden Yılmaz, yazmayı asla bırakmayacağını vurguluyor.
Kocaeli’de yaşayan ve yüzde 93 oranında görme engelli olan Hacı Yılmaz, yazma tutkusuyla hayata tutunmayı başardı. 2009 yılında görme duyusunu kaybettikten sonra zor günler geçiren Yılmaz, ilerleyen yıllarda distoni adı verilen kas hastalığına yakalandı. Ancak bu zorluklar, onun yazma isteğini asla engelleyemedi.
Hacı Yılmaz, 2009 yılında geçirdiği bir rahatsızlık sonucunda görme yetisini kaybetti. Evli ve üç çocuk babası olan Yılmaz, bu olayın ardından dışarı çıkamaz hale geldi. Yaşadığı zor günler, zamanla onu yazmaya yönlendirdi. Öyküler ve şiirler kaleme alan Yılmaz, kelimelerin adeta bir ilaç olduğunu belirtti. Yazdıkça, konuşma güçlüğü çeken Yılmaz’ın ifadesi de daha akıcı hale geldi. Şu ana kadar iki kitabı basılan Yılmaz, yazmayı asla bırakmayacağını ifade etti.
Hayatla Bağlantı Kurmanın Zorluğu
Görme yetisini kaybettikten sonraki süreçte hayata adapte olmanın zorluklarını dile getiren Yılmaz, “15-16 yıl önce gözlerime bir hastalık geldi. Doktorlar çaresi olmadığını söyledi. Retinam yandı, kimseyi tanıyamıyorum. Herkesi aynı görüyorum, tamamen karanlık içinde yaşıyorum. Bu yüzden dışarı çıkmam çok zor oluyor.” dedi.
Yazma Tutkusu Hastalıkla Mücadelede Bir Destek
Sadece görme engelli olmadığını, aynı zamanda parkinson grubundaki distoni hastalığına da yakalandığını belirten Hacı Yılmaz, yazmanın onun için bir tutunma noktası olduğunu vurguladı. Yılmaz, “Konuşmakta zorluk çekiyordum ama şimdi daha iyiyim. Hastanede yatarken bile yazıyordum. Çünkü şiir yazma isteği ne zaman gelir bilemezsiniz. Gece saat 00.00’da da gelir, sabah 07.00’de de gelir. Şiir yazmanın kolay bir iş olmadığını gördüm.” şeklinde konuştu.
Hayata Bağlanma Çabası
Yaşadığı tüm zorluklara rağmen pes etmeyen Yılmaz, “Şairlerden özür dilerim. Ben onlar gibi şair değilim, hayata bağlanmaya çalışıyorum. Amerika ve Kanada’da hastalığımın ilacı var ama satılmıyor. Avrupa’da pek görülmeyen bir hastalık. Ama ben pes etmiyorum, inancımı kaybetmiyorum. Allah’a şükürler olsun inanıyorum. Kendime ’İnancını kaybetmeyeceksin hiçbir zaman, sen yapacaksın’ diyorum.” dedi.
Kalemin Gücü
Yazının ve kalemin gücüne inanan Yılmaz, “Kalem benim için bir silah değil, insanları birbirine yaklaştıran bir araç. Kalem insanı, insana baktıran nesnedir. Toplumla bağlantımı kalem sayesinde kuruyorum.” ifadelerini kullandı. Yılmaz, “Eğer birileri destek olursa çok daha güzel şeyler üretebilirim. Hatta hiçbir şey yapamıyorsanız, annenizin, babanızın günlük yaşantısını yazın.” diyerek yazmanın önemine dikkat çekti.
(İHA)