Merhabalar, bu köşe yazımızda küçük çocuklar için eğitimde baskıcı disiplin tutumlarını değerlendirirken, fotoğraflarda gördüğünüz tutum ve davranışları da Oyun Savunucusu, Çocuk Gelişimci ve Erken Çocukluk Eğitimcisi Prof. Dr. Belma Tuğrul’u tanıtıp, durumu nasıl değerlendirdiğini kendi onayı ile paylaşıyor olacağım. Kıymetli destekleri için kendilerine teşekkür ediyorum.
Prof. Dr. Belma Tuğrul kimdir?
1960’da İstanbul’da doğdu. 1983’te Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Çocuk Gelişimi ve Eğitimi Bölümü’nden mezun oldu. Henüz öğrenciyken gönüllü olarak üniversitenin anaokulunda çalışmaya başladı ve üniversiteyi bitirdikten sonra emekliye ayrılıncaya kadar aynı anaokulunda toplam 31 yıl çocuklarla, aileleri ve öğretmenlerle çalışmaya devam etti. Kendi tanımıyla ‘Çocuklardan öğrenmeyi seçen bir anaokulu profesörüdür. 5 binden fazla 3-6 yaş çocuğunun öğretmenliğini yaptı. İstanbul Aydın Üniversitesi Eğitim Fakültesi Okulöncesi Eğitim Anabilim Dalında öğretim üyesi olarak çalışan Prof. Dr. Tuğrul, Kuzey Kıbrıs’ta Uluslararası Final Üniversitesi’nde de dersler veriyor. Dünya Oyun Birliği (IPA-International Play Association) üyesi ve bu birliğin Türkiye temsilcisidir. Global düzeyde dünyada kutlanan okul dışarıda günü Outdoor Classroom Day’in Türkiye temsilcisidir. Ondan fazla ulusal ve uluslararası meslek birliğine ve sivil toplum kuruluşuna üye ve bilim kurulu üyesidir. Milli Eğitim Bakanlığı Okulöncesi Eğitimi programlarının geliştirilmesinde alan uzmanı olarak çalıştı. Milli Eğitim Bakanlığı, TÜBİTAK, UNICEF, Kalkınma Ajansları, Avrupa Birliği, Üniversitelerin Bilimsel Araştırma Projeleri BAP gibi 20’den fazla projede danışmanlık, yürütücülük, koordinatörlük, asistanlık yaptı. Ülkemizde 72 ilde ve yurtdışında 30’dan fazla ülkede, konferanslar verdi. Çocuk gelişimi ve eğitimi, erken çocukluk yıllarıyla ilgili birçok dergide makaleleri yayınlandı. Ulusal ve uluslararası yayınevleri tarafından basılan kitapları ve kitap bölümleri bulunuyor. Çok sayıda lisans üstü öğrencinin tez danışmanlığını yaptı. Çocuklara ve ailelere yönelik kitapları bulunuyor. Çocuklar için eğitsel materyaller tasarlıyor. Televizyon programları için içerik ve senaryolar yazdı. Çocuklarla oyun, yaratıcılık, çocuklarla felsefe, matematik ve erken çocuklukta alternatif eğitim modelleri üzerinde çalışıyor. Çocukların oyun hakkı savunucusu olarak da tanınıyor. Son olarak; covid salgını nedeniyle hayata geçirilen TRT Eba Anaokulunun akademik danışmanı ve içerik üreticisidir.
Prof. Dr. Belma Tuğrul ‘un wonderful.world.pic sayfasında video olarak izlediği ve benim sadece fotoğraf olarak paylaştığım kareleri şu şekilde yorumluyor;
Bütün bu yapılanlar ”senin iyiliğin için” ya da diğer mazeretimiz şu ki “senin geleceğin için”
Bazı şampiyonları zaferlerine hazırlanırken, ipi göğüsleme sürecinde nasıl ağır tempoda çalışıldığını zaten biliyoruz ve hatta bu çalışmaların yoğunluğunun zaman zaman acı çekmek boyutlarında olduğunu bir çok gerçek hayatı yansıtan sinema filminde izlemişliğim var.
Elbette aramızda bu bir seçim diye düşünenler olacaktır fakat kimin seçimi ?
Çok eminim ki bu yaşta böylesi bir şampiyonluk çocuğun seçimi değil.
İşinize duygularınızı karıştırın derim bir kez daha.. O zaman bu dünyanın herkes için daha yaşanılası bir yer olacağından hiç şüphem yok.
Birileri “ayağına taş değmesin” diye taşları yoldan topluyor. Kimileri de çocuğu taşın altına sokabiliyor. Sonra da bunun adı ” senin iyiliğin için yaptım” oluyor. Nedir çocukların şu yetişkinlerden çektiği diyesim var.
Çocuklara böyle iyilikler yapmamak en büyük iyilik bence.. diye de son olarak sözlerine ekledi.
Fotoğraf kaynak: wonderful.world.pic
Öncelikle genel hatlarıyla disiplin kavramını tanımlamak isterim.
Disiplin: bir konu da çocuğa doğru davranışları kazandırmak olduğu gibi aynı şekilde bir konuda yanlış olan eylemleri ortadan kaldırmak için çözüm amaçlı – aracı davranışlardır.
Bu kavram genellikle eğitimcilerin bile kendi aralarında uygulama şekli konusunda ayrışabilmelerine müsait bir terimdir. Kimilerine göre katılığı temsil ediyorsa da, kimileri de doğru uygulanması konusunda farklı metodları kullanmaları nedeniyle disiplin konusu kendi içinde çeşitli müdahale yöntemleri oluşturmuştur.
Anne, baba ve Çocuk arasında kalması gereken disiplin BASKI aracılığıyla verilmeye çalışıldığında çocukta yaratacağı duygusal hasarları hiç düşündünüz mü ?
Çocuklarda disiplin sevgi ile sağlanmalıdır. Suçlama yaparak, kızarak değil. Verilmeye çalışılan mesajı ya da kazandırılması istenen yeteneği çocuğun içselleştirebilmesi ve otokontrolünü sağlayabilmesidir önemli olan.
Bunun için de çocuğa seçme hakkı, söz hakkı ve gerektiğinde itiraz etme hakkı tanınmalıdır.
Verilen sorumluluk ve beklenen hedef davranış çocuğun yaşına uygun olmalıdır.
Burada savunma sanatları ile ilgili verilen eğitimi görüyor olsak da, benim tek gördüğüm çocukların o masum yüzlerindeki ızdırap…
Çocuklara böyle iyilikler yapmayalım, olmasa da olur sanki…
Katkılarından dolayı Prof. Dr. Belma Tuğrul’a tekrar teşekkür ediyor ve başka bir yazımızda buluşmayı diliyorum.
hulyapekssen@hotmail.com
