20. Ramazan vesilesiyle tebrikleşeceğiz, birbirimize dua ve mağfiret dileyeceğiz.. Telefon ve tebrik kutlamalarıyla, teknolojinin imkânlarını kullanarak bilgisayarı ve cep telefonu olan sevdiklerimize mesaj göndererek, elektronik posta, elektronik kartlar yollayarak toplumsal dayanışmayı, kaynaşmayı, birlik ve beraberlik duygularını en zirve noktaya taşıyacağız.
Sonuç olarak bu mübarek ay bize, burada sayılamayacak kadar kazançlar sağlamıştır. Biz burada bir kısmına değinmeye çalıştık. Önemli olan Ramazan ayında kazandığımız güzel özellikleri, Ramazan ayından sonra da devam ettirmektir.
Unutmamalıyız ki, her günümüzü Cuma, her gecemizi Kadir, her ayımızı da Ramazan yapmak bizim elimizdedir. Yeter ki biz, bu mübarek zamanları en iyi şekilde değerlendirmesini bilelim.
Ne mutlu, Ramazan ayına ulaşıp, onun kıymetini bilene… Hakkıyla değerlendiren ve mükâfat olarak da bayrama ulaşanlara…. Ne mutlu!
Ramazan’ın Çağrısı
Müslümanlığın temel beş şartından biri olan Oruç’la hukukumuz nedir?
Rasulullah (sas.) bunun çerçevesini çiziyor:
Buyuruyor ki:
-Aziz ve celil olan Allah buyuruyor: İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, onun mükafatını ben vereceğim.
Demek Rabbimiz;
1. Oruca sırf Zatına yapılmış bir ibadet vasfı yüklüyor. Yani onu riya gibi ibadetin özünü değiştiren sapmalardan arındırılmış kabul ediyor.
2. Sonra orucun ecrini kendi sonsuz hazinesine bağlıyor.
Rasulullah’ın bir başka hadisi şerifinde, hem orucun bu “Zati” niteliği şerh edilmiş oluyor hem de Rabbin ikram edeceği mükafatın çerçevesi…
-Kim inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa geçmiş günahları affolunur. (Buhari, iman 28, savm 6)
İman ve ecri Allah’tan bekleme karşılığında geçmiş günah yükünün sıfırlanması… İnsanın anasından doğduğu günkü kadar ak, berrak hale gelmesi…
Bu mutevayı pekiştiren bir hadisi şerif daha var:
-Allah rızası için bir gün oruç tutan kimseyi Allah Teala, bu bir günlük oruç sebebiyle cehennem ateşinden yetmiş yıl uzak tutar. (Buhari, Cihad 36)
Bir tek gün, ama içini “Allah rızası” ile doldurabildiğimiz bir tek gün oruç tutabilirsek, 70 yıl, yani hani nerdeyse bir insan ömrü kadar zaman ateşten uzak kalacağız. Yani bünyemizde ateşin yakacağı günah tortuları bulunamayacak.
Muhyiddin Arabi hazretleri bütün bu çağrıların içinden bir öğüt çıkarır, der ki:
-Oruçlu iken günah işlemekten sakın. Çünkü o günah, orucun sevabını iptal eder. Oruç senin için değil Allah için tutulur. Öyleyse Allah Teala kendisine ait olan bir işte seni hoşnut olmadığı şeylerde görmesin. Şu halde oruç tutarken en güzel hallerde ol ve en güzel işleri yap.