Bolu’da ilk kez düzenlenecek olan Uluslararası Köroğlu Festivali’ne ilişkin toplantı gerçekleştirildi. Gerede’nin de davet edildiği festival, 27-29 Ekim 2013 Cumartesi günü yapılacak.
Karacasu Beldesi’nde bulunan Gazelle Otel’de gerçekleştirilen toplantıya Türk Cumhuriyetleri’nin temsilcileri ile Gümrük ve Ticaret Bakan Yardımcısı Fatih Metin, Bolu Milletvekili-Divan Katip Üyesi Fehmi Küpçü ile beraberinde Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun, Bolu Valisi İbrahim Özçimen, Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ve çok sayıda davetli katıldı. Açılış konuşmasında dost ülkelerden misafirleri görmekten dolayı mutlu olduklarını söyleyen Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz, “Göreve geldiğim günden bu yana, şehrimizi doğasıyla uyumlu hale getirmeye çalışıyorum. Marka şehir olacak olan Bolu’da, birinci Köroğlu Festivali’nin açılışını, inşallah hep beraber yapacağız. Önümüzdeki dönem içerisinde planladığımız 90 bin metrekarelik bir alanda, Köroğlu Parkı oluşturacağız. Bu parkta, en tepe noktaya, 25 metre yüksekliğinde bir Köroğlu heykeli dikeceğiz. Bu heykel hem otoyoldan, hem D-100’den, hem de şehrimizin her tarafından görülebilecek bir şekilde olacak.” dedi.
Türk Dünyası’nda Nevruz Tepesi’nin sadece Bolu’da olduğunu da vurgulayan Başkan Yılmaz, “Türk Dünyası’nda önemli bir gün de Nevruz’dur. Sadece Nevruz Tepesi olan il de Bolu’dur ve Seben ilçesidir. İnşallah bundan sonraki Nevruz kutlamalarında Bolu’nun adının öne çıkmasını beklemekteyiz. Bu konuda bütün Türk dünyasının büyükelçilerinden destek bekliyoruz. Nevruz Bayramı, Türk Dünyası’nın Cumhurbaşkanları’nın katılımlarıyla, 2013 yılında Türkmenistan’ın Başkenti Aşkabat’ta kutlandı. 2014 yılında da Türkiye’de kutlanılması ile ilgili prensip kararı alındı.” şeklinde konuştu.
“Değerlerimize en iyi şekilde sahip çıkalım”
Katılımcılara hitaben bir konuşma gerçekleştiren Küpçü, “Köroğlu, sadece bu coğrafyanın değil, bu coğrafya ile beraber sembolleşen Türki Cumhuriyetlerin isimlerinden bir tanesidir. Bize de düşen bu değerlerimize sahip çıkmak, onları yaşatmaktır. Köroğlu kır atı ile haksızlığa ve zulme direnmiştir. Sadece cenk etmemiştir. Aslında sazıyla, sözüyle beraber Anadolu’nun erenleri Ahmet Yesevi, Hacı Bektaş Veli gibi haksızlığa karşı duranlardan bir tanesidir.” dedi.
