Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, “Dünya bizi tanımıyor. Ama hep şöyle diyoruz, kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş da öyle diyordu; ‘Yüz ülkenin tanımasından çok daha iyisi bizi Türkiye’nin tanımasıdır.’ Türkiye bizi tanıyor, tanımaya da devam edecek.” dedi.
Ziyaret ve programları kapsamında Bolu Valisi Erkan Kılıç’ı ziyaret eden Tatar, daha sonra Kamu Denetçiliği Kurumunca Bilim ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen “Ombudsman Bolulularla Buluşuyor” başlıklı programa katıldı.
Tatar, burada yaptığı konuşmada, KKTC’yi Türkiye’nin ayrılmaz parçası olarak gördüğünü ve bunun daima böyle devam edeceğini dile getirdi.
Kıbrıs Türk halkının Cumhurbaşkanı olarak Anadolu’ya, Türkiye’ye bağlılıklarının altını çizerek hitap ettiğini ifade eden Tatar, “Dünya bizi tanımıyor. Ama hep şöyle diyoruz, kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş da öyle diyordu; ‘Yüz ülkenin tanımasından çok daha iyisi bizi Türkiye’nin tanımasıdır.’ Türkiye bizi tanıyor, tanımaya da devam edecek.” diye konuştu.
Tatar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden seçildikten sonra ilk ziyaretini KKTC’ye yaptığını anımsatarak, “Bu bizim için büyük onurdur. Kendisine orada da ifade ettim, bizlere sahip çıkması için. Bütün dünyaya, bütün Batı dünyasına, her türlü oyunu yapanlara rağmen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti vardır, var olacaktır, yaşayacaktır.” şeklinde konuştu.
Büyük Türk dünyasının parçası ve en güneydeki Türk devleti olarak Doğu Akdeniz’deki varlıklarını sürdürmenin bahtiyarlığı ve mutluğu içerisinde olduklarını ifade eden Tatar, şöyle konuştu:
“Kıbrıs Barış Harekatı’ndan 50 sene sonra Doğu Akdeniz’de cumhuriyetimiz vardır, Türk devleti vardır. Bunun anlamı çok büyüktür. Orada yaşayan sizlerin kardeşleri olan bizlerin selameti, bekası ve aynı zamanda bütün Türkiye’nin güvenliği oradan geçmektedir. Çünkü Doğu Akdeniz, ‘Mavi Vatan’, hava sahası her türlüsüyle o önemli bölgede. Jeostratejik, politik, güvenlik meselelerinin her geçen gün daha da önem kazandığı bölgede Türkiye ile var olmanın bizler için ne kadar önemli olduğunu hepiniz çok iyi biliyorsunuz.”
“Türkiye Yüzyılı’na hep birlikte hazırlanıyoruz”
Tatar, Kıbrıs’taki varlıklarını ekonomik, sosyal, politik anlamda güçlendirmeye çalıştıklarına işaret ederek, “Onun için Türkiye’nin kurum ve kuruluşlarıyla, devletin bize verdiği destekle, her türlü haksızlığa, dünyanın uyguladığı ambargolara, engellemelere rağmen yapıyı güçlendirmeye çalışıyoruz. Kendi vatandaşımıza sahip çıkmaya çalışıyoruz. KKTC vatandaşları hakkıyla, hukukuyla her türlü insan haklarıyla varlığını sürdürecek.” ifadesini kullandı.
İnsan hakları konusunda dünyanın 5’ten daha büyük olduğuna dikkati çeken Tatar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Onlar her zaman güçlünün yanında, kendilerine insan hakları, hak, hukuk. Ama işlerine gelmediğinde hukuk değil, siyaset geçerli diyerek tavır alabiliyorlar. Onun için dünyaya baktığımızda bir tarafta gelişmiş Batı ülkeleri, diğer taraftar Afrika ve diğer ülkeler. Haksızlık, hukuksuzluk devam ediyor. Osmanlı devletinin oradaki temsilcisi olarak, 1571’de 80’e yakın şehit vererek fethedilen Kıbrıs’ta, 400 senelik geçmişimizle, 350 senelik Osmanlı devleti hakimiyetindeki varlığımızla, inşallah Türkiye’nin de desteği daha da kökleşerek KKTC’yi yaşatmak hepimizin en büyük temennisidir.
Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti ilk yüz yılını tamamladı. Şimdi ikinci yüz yıla, ‘Türkiye Yüzyılı’na hep birlikte hazırlanıyoruz. Biz de en güneydeki Türk devleti olarak bütün gelişmeleri izliyoruz. Temennimiz ve dileğimiz, refah ve müreffeh içerisinde sosyal ve ekonomik yapısıyla daha güçlü Türkiye Cumhuriyeti’nin KKTC’ye yansımalarıyla yaşayıp, insanına daha fazla umut ve gelecek vadederek bu coğrafyadaki varlığımızı sürdürebilmek.”
Tatar, gönüllerinde bir millet üç devlet, Azerbaycan, Türkiye Cumhuriyeti ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olduğunu sözlerine ekledi.
Programda, Kamu Başdenetçisi Şeref Malkoç, Vali Erkan Kılıç ve Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı da konuşma yaptı.
Konuşmaların ardından Malkoç ve Kılıç, Cumhurbaşkanı Tatar’a çeşitli hediyeler takdim etti.
(Haber: Hüseyin Calp)
