1 Eylül’de başlatılan ‘arabuluculuk’ sistemi, kiracılar ve ev sahipleri arasındaki anlaşmazlıkların mahkemelerin iş yükünü artırmasını engellemek amacıyla hayata geçirildi. Bu yeni sistem hakkında bilgi veren Bakan Tunç, sadece ilk 10 gün içinde binlerce başvurunun yapıldığını ve bu başvurulardan bazılarının ilk günden itibaren başarılı bir şekilde sonuçlandığını açıkladı.
Fahiş kira artışları nedeniyle ev sahipleri ile kiracılar arasında çıkan anlaşmazlıklar, mahkeme salonlarını doldurmuş durumdaydı. Bu durumu düzeltmek ve adliye koridorlarındaki ‘kira’ dava yükünü azaltmak amacıyla ‘arabuluculuk’ sistemi Eylül ayında devreye alındı.
Bakan Tunç, yaklaşık 3 milyon dosyanın yargıya intikal etmeden arabulucular aracılığıyla sonuçlandırılmasının büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Bu sayede 600 mahkemenin 10 yılda yapacağı işin, arabulucuların hızlı çözüm sağlamasıyla aşıldığını belirtti.
“Yıllarca Çözülemeyecek İşleri Arabulucular Çözdü”
Hukuk alanında arabuluculuk uygulamasının temelleri 2013 yılına dayanmaktadır. Bu önemli süreçle ilgili olarak Bakan Tunç’un hatırlattığı bilgilere göre, 2018 yılına kadar isteğe bağlı bir uygulama olarak devam etti. Ancak, 2018 yılında iş hukukunda zorunlu arabuluculuk gerekliliği başlamış, ve daha sonra tüketici mahkemeleri ile ticari davalarda da zorunlu arabuluculuk sisteme dahil edilmiştir.
Tunç, 2013 yılından itibaren arabuluculuk sistemine toplamda 4 milyon 667 bin 454 dosyanın başvurduğunu paylaştı. Bu dosyaların etkileyici bir yüzde 70’lik kısmının arabuluculuk süreci sonucunda taraflar arasında anlaşmayla sonuçlandığını belirtti. Bununla birlikte, arabuluculukta isteğe bağlı ve zorunlu süreçlerin farklı sonuçlar doğurduğunu da vurguladı. İhtiyari arabuluculukta, tarafların anlaşmaya daha yakın olduğu bir ortamda başarı oranının yüzde 99’a kadar çıktığını açıkladı. Ancak zorunlu arabuluculukta bu oranın yüzde 49 seviyesinde olduğunu belirterek bu rakamın bile önemli olduğunu ifade etti.
(Haber Merkezi)
