İSTANBUL (AA) – Yapı Kredi Üst Yöneticisi (CEO) Gökhan Erün, deprem felaketiyle sarsılan 2023'ün ilk çeyreğinde, yaraları sarmak ve ülke ekonomisine kaynak sağlamayı sürdürmek için çalıştıklarını belirtti.
Yapı Kredi'den yapılan açıklamada görüşlerine yer verilen Erün, depremin hemen sonrasında önceliklerinin deprem bölgesindeki vatandaşlarla birlikte Yapı Kredi çalışanları ile ailelerinin ihtiyaçlarına destek sağlamak olduğunu aktardı.
Yaşanan deprem felaketinin herkesi derinden sarstığını belirten Erün, “Bölgenin yaralarını sarabilmek için ilk günden itibaren tüm gücümüzle çalışıyoruz. Ülkenin dört bir yanındaki Yapı Kredi Gönüllülerimiz fiziki olarak da bölgede farklı konularda gönüllü olarak görev almayı ve destek vermeyi sürdürüyor. Afet bölgesi için desteklerimize, ihtiyaçlar doğrultusunda devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Erün, deprem felaketine rağmen, gücünü aldıkları Türkiye ekonomisine duydukları sorumlulukla, ekonomiye bu dönemde 918 milyar TL’lik kaynak sağladıklarını aktararak, “Aktif büyüklüğümüz 1,2 trilyon TL’ye ulaşırken, öz kaynak kârlılığımız yüzde 39,7; sermaye yeterlilik rasyomuz ise yüzde 16,5 oldu. Nakdi kredi hacmimiz 623 milyar TL olurken, buradaki pazar payımız özel bankalar arasında yüzde 15,5; müşteri mevduatında ise yüzde 15,3 olarak gerçekleşti. Önümüzdeki dönemde de ülkemiz ekonomisine ve tüm paydaşlarımıza değer yaratmak için kararlılıkla çalışmayı sürdüreceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.
– “KOBİ’leri desteklemeye devam edeceğiz”
KOBİ’lere sağladıkları finansal desteği artırarak hem firmalara hem de faaliyet gösterdikleri sektörlere katkı sağlamayı çok önemsediklerinin altını çizen Erün, şunları kaydetti:
“KOBİ'lerimiz bizim için stratejik bir öneme sahip. Küresel anlamda zorlu koşullara rağmen yılın ilk çeyreğinde reel sektörü desteklemeye devam ettik. Müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirdiğimiz ürün ve hizmetlerimizi geliştirmeyi bu dönemde de sürdürdük.
Mobil onay fonksiyonuyla KOBİ müşterilerimizin yaptığı işlemlerin yüzde 73’ünü ıslak imzaya gerek kalmadan dijital olarak tamamlamalarını sağladık. Şahıs işletmelerinin şubeye gitmeden Yapı Kredi Mobil üzerinden müşterimiz olabilecekleri bir alt yapı geliştirdik. Bu alanda ortaya koyacağımız yeniliklerimizle öncü konumumuzu sürdüreceğiz.
Fiziksel dünyadaki işlemlerin, gelişen teknoloji ile hızla dijital dünyaya taşınıyor. Dijital bankacılıkta bugüne kadar birçok ilke imza attık. Yalnızca teknoloji dünyasını takip eden ve ondan fayda sağlayan bir banka olmanın ötesine geçerek teknoloji üreten ve özellikle de finansal teknolojilere yön veren bir kurum olmayı hedefliyoruz. Aktif her 10 müşterimizden 9’u dijital bankacılığı tercih ediyor. 2023 yılının ilk çeyreğinde mobil üzerinden, şubeye gitmeden müşterimiz olan kullanıcılarımız önceki yılın aynı dönemine göre 3 kat arttı.”
– “Worldcard ile liderliğimiz devam ediyor”
Gökhan Erün, Türkiye’yi kredi kartı ile tanıştıran banka olarak Türkiye'de pek çok ilki hayata geçirdiklerini ve sektöre öncülük ettiklerini işaret ederek, “Sanal kart dahil kredi kartı adedinde yüzde 15,2’lik pazar payımız ile liderliğimiz devam ediyor. Bu başarının arkasında altyapımıza ve dijitalleşmeye yaptığımız yatırımların payı büyük.
Fiziksel ve dijital dünya arasındaki sınırların kalktığı günümüzde, dijital ve kartlı ödeme sistemlerindeki dönüşümün öncülüğünü üstleniyoruz. Tüm bu yenilikçi yatırımlarımız ve dijital dönüşümümüz sayesinde, müşterilerimizle kurduğumuz bağı daha da güçlendiriyoruz.” açıklamasında bulundu.
İnsana ve doğaya dost sürdürülebilir bir gelecek için sınırları kaldırdıklarını belirten Erün, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gelecek nesillere daha yaşanılır bir dünya bırakmak için çevresel, ekonomik ve toplumsal boyutları bir arada barındıran bütünsel bir yaklaşımla hareket ediyoruz. Sürdürülebilirlik konusunda müşterilerimizden başlayarak toplumda farkındalık yaratıp insanları harekete geçirmeyi ve böylece bir dönüşüm yaratmayı hedefliyoruz.
Bu amaçla Yapı Kredi Step’i hayata geçirdik. Yapı Kredi Mobil üzerinden üye olunabilen Step ile müşterilerimizin günlük sürdürülebilir tercihlerini puanlıyor, puanları belli bir seviyeye ulaştığında da paraya çevirerek bunu sivil toplum kuruluşlarına bağış yapmalarına olanak sağlıyoruz. Böylece bir yandan bireysel tercihlerle gelişen bir dönüşüm sağlarken, diğer yandan da bu amaçla çalışan sivil toplum kuruluşlarına düzenli kaynak yaratıyoruz.”
