Gerede’de boğazı kesilerek vahşice öldürülen Dilay Gül, Bursa’da son yolculuğuna uğurlandı. Telefonda genç kızın öldürülürken çığlıklarını duyan erkek arkadaşı, şüpheli ile Dilay arasında platonik aşk olmadığını söyledi.
Edinilen bilgiye göre olay, salı akşamı saat 22.30’da Gerede’ye bağlı Osmanlı Caddesi’nde meydana geldi. İzzet Baysal Üniversitesi Gerede Meslek Yüksek Okulu kimya bölümü ikinci öğretim birinci sınıf öğrencisi Dilay Gül, gece saat 22.25’te dersten çıktıktan sonra okulun 200 metre ilerisinde kaldığı özel yurda doğru yürümeye başladı. Karanlık olan bölgede erkek arkadaşı ile telefonda konuşmaya başlayan Dilay Gül’ün yanına sınıf arkadaşı Uğur A. geldi. Telefonda Gül’ün erkek arkadaşıyla konuştuğunu öğrenen Uğur A., cinnet geçirerek cebinden çıkarttığı bıçakla üniversiteli genç kızın vücuduna ve bileklerine 3 bıçak darbesi vurup, boğazını kesti. Üniversiteli kız olay yerinde hayatını kaybetti.
GENÇ KIZIN ERKEK ARKADAŞI O ANLARI ANLATTI
Genç kızın erkek arkadaşı Sait Çiftçi, “Kendisiyle sürekli konuşuyorduk. Saldırı anında çığlıklarını duydum. Sonra telefon kapandı. Bir süre çaldı telefonu, açmadı. Arkadaşını aradım, engellesinler diye. Daha sonra arkadaşı meşgul olduğu için polisi aradım. Sonra polis bana Bolu’nun telefonunu verdi. Ardından arkadaşı bana döndü. Ona durumu anlattım. O da korktuğu için gidemedi. Olay yerine daha sonra polis gitti” dedi.
“ÇIĞLIK SESLERİ GELDİ VE TELEFON KAPANDI”
Okul ile yurdun arasının yakın olduğunu ifade eden Çiftçi, “Dolambaçlı yoldan gidiyor. Elinde biber gazıyla ıssız yolda yürüyor. Telefonla konuşurken, ben kayıt cihazını açıyordum. Çünkü giderken sarkan ve bekleyen araçlar oluyordu. Öyle bir şey olduğu zaman bana bunu anlatıyordu. Kaçırılma ve benzeri olay olduğu zaman polise bildirme amacıyla bunu yapıyorduk. O gün telefonla konuşurken, ‘Yalnız mı gidiyorsun, yolda bekleyen birileri var mı?’ diye sordum. Kendisi, ‘Bekleyen kimse yok. Sadece yanımda Uğur var’ dedi. O çocukla da arkadaşlığı yoktu. O çocuk laubali ve kızlara sarkıntılık yapan bir tipti. Daha sonra, Uğur ona bir şeyler söyleyip, konuşmaya çalıştı. Dilay da ona, ‘Bunu hiç konuşmayalım. Ben senin aradığın insan değilim. Yurda yaklaştım. Uğur artık sen de gidebilirsin’ şeklinde konuştu. Dilay, Uğur ile konuşurken telefonda benimle de konuşuyordu. Daha sonra bana gitmediğini söyledi. Ben de ona ‘Seni seviyorum’ dedim. O da, ‘Ben de seni aşkım’ deyince, çocuk, ‘Sevgilinle mi konuşuyorsun’ diye sordu. Öyle deyince Dilay, ‘Sevgilim var, onunla konuşuyorum’ diye cevap verdi. Daha sonra Uğur, ‘Kusura bakma Dilay’ diye cevap verdi. Dilay da, ‘Kusura baktım Uğur. Hadi sen git artık. Ben yurda geldim’ deyip, arkasını döndü. O sırada sanırım saldırdı ve çığlık sesleri geldi. Daha sonra telefon kapandı” diye konuştu.
“ARALARINDA PLATONİK AŞK OLDUĞUNA İNANMIYORUM”
Dilay’ın okulun ilk gününde zanlı ile kantinde arkadaşlarıyla otururken tanıştığını anlatan Çiftçi, “Ders notları paylaşmak amaçlı telefonda grup kuruluyor. Daha sonra bu çocuk grupta öpücük gibi paylaşımlar yapınca Dilay gruptan çıkıyor. Ardından bir başkası tekrar ekliyor. Ardından Dilay, ‘Burada laubali hareketler oluyor. Ben buraya ders notları paylaşmak için girmiştim. Bir daha beni eklemeyin diyor’ ve gruptan tekrar çıkıyor. Çocukla alakalı bana bir şeyler daha anlatmıştı. Kimya hocası dersleri gündüze almak için oylama yapmış. Bu çocuk, ev taşıyacağını bahane ederek, gündüz olmasını istemiyor. Yurttan da esrar içtiği için atılmış. Bu muhabbetleri duyunca Dilay, arkadaş olamayacak biri olduğunu anlıyor ve konuşmuyor. Çocuk diğer kızlara da askıntılık yapmış. Birkaç tane kız arkadaşına da mesaj atmış. Platonik aşk falan demiş, ama ben öyle bir şey olduğuna inanmıyorum” açıklamasını yaptı.
“DİLAY ONU GÜZEL ŞEKİLDE REDDETTİ”
Otopside Dilay’ı teşhis ettiğini söyleyen Çiftçi, şunları söyledi:
“Otopsiden sonra teşhis etmek için gördüm. Yüzünde ve boğazında kesikler vardı. Bileği ve avuç içinde de kesikler vardı. Arkadan saldırdığı belli. Orada bazıları tepki gösterdi diyor. Ama Dilay onu, güzel şekilde reddetti. Bu şekilde öldürülmeyi hak etmedi.”