Düzce’de yürütülen ‘Sevgi Saygı Köprüsü’ projesiyle 5 bin öğrenci, safran, lavanta ve kekik gibi tıbbi bitkileri tanıma şansı yakalıyor. Toprakla buluşan öğrenciler, doğanın değerini yerinde öğreniyor.
Düzce’de gerçekleştirilen “Sevgi Saygı Köprüsü” projesi, ortaokul öğrencilerine tıbbi ve aromatik bitkileri yerinde tanıma fırsatı sunuyor. Düzce Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen bu proje, çocukların doğayı sevmelerini ve toprağa dokunmalarını amaçlıyor. Proje, Milli Eğitim Bakanlığı’nın “Köklerden Geleceğe” anlayışı doğrultusunda, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” çerçevesinde yürütülüyor.
İlk ve ortaokul düzeyindeki öğrenciler, tıbbi ve aromatik bitkilerin yanı sıra geleneksel tarım ve ata tohumu gibi konuları da arazide öğrenme şansı buluyor. Kaynaşlı ilçesinde girişimci Selami Gündoğdu tarafından yetiştirilen safranı tanıyan çocuklar, bu mucizevi bitkinin ekiminden hasadına kadar her aşamasını deneyimleme imkanı elde ediyor.
Projede, bugüne kadar kent merkezindeki okullardan yaklaşık 5 bin öğrenci, lavanta, kekik, yaban mersini, domates ve biber gibi ürünlere ilişkin uygulamalı eğitim aldı. Projenin ilerleyen dönemlerinde, ilçelerdeki okullar da dahil olmak üzere toplamda 15 bin öğrencinin bu üretim sürecine katılması hedefleniyor.
Düzce İl Milli Eğitim Müdürlüğü AR-GE Birimi’nde görevli ve projenin sorumlusunu olan Özge Çeltik, çocukların tarımla iç içe büyümelerinin ve emeğe saygı göstermelerinin büyük önem taşıdığını vurguladı. Proje kapsamında çocuklara safranın tarihini anlattıklarını belirten Çeltik, “Çocuklarımızın, toprağın ne kadar değerli olduğunu ve ona saygı gösterdiğimizde bize neler sunduğunu öğrenmelerini hedefliyoruz.” şeklinde konuştu.
Çeltik, “Köklerden Geleceğe” anlayışıyla çocukların köklerine bağlı kalmalarını sağlamaya çalıştıklarını ifade etti. Ayrıca, çocukların beceri ve zanaat atölyelerinde bir araya getirildiğini belirterek, “Bizim kökümüz tarıma dayanıyor. Tarım, bir milletin en önemli değerlerinden biridir. Küçük yaşlarda kazanılan davranışlar kalıcıdır ve alışkanlık haline gelir. Bu nedenle, çocuklarımıza kök değerlerimize sahip çıkmayı öğretmeyi amaçlıyoruz.” dedi.
Projeye katılan 9 yaşındaki ilköğretim öğrencisi Ecrin Adar, ilk kez safran bitkisini gördüğünü ve kokusunu merak ettiğini ifade ederek, bu deneyimden dolayı çok mutlu olduğunu dile getirdi.
Safran üreticisi Selami Gündoğdu, çocukların tarlasına gelerek hasat yapmalarının kendisini çok mutlu ettiğini belirtti. Gündoğdu, “Artık belirli bir yaşa geldik, ama çocuklarımızın bu değerli ürünü erken yaşta tanıması benim için ayrı bir mutluluk. Bu altın baharatı tanıdıkları için çok seviniyorum. Eğer bu üründe İran’ı geçebilirsek, ne mutlu bize.” ifadelerini kullandı.
(Haber Merkezi)