1. Haberler
  2. Genel
  3. Düzceli İki Kadının Hobisi İşe Dönüştü: Taleplere Zor Yetişiyorlar

Düzceli İki Kadının Hobisi İşe Dönüştü: Taleplere Zor Yetişiyorlar

duzceli iki kadinin hobisi ise donustu taleplere zor yetisiyorlar 4YuFqc5u.jpg

Düzce’de Halk Eğitimi Merkezi’nde öğrendikleri filografi sanatını pandemi döneminde hobi olarak sürdüren Emine Sarıkaya ve Dilek Beyaz, devlet desteğiyle açtıkları atölyede gelen taleplere yetişmekte zorlanıyor.

İşte Böyle Başladılar

2 çocuk annesi 45 yaşındaki Emine Sarıkaya ve 3 çocuk annesi 48 yaşındaki Dilek Beyaz, 2019 yılında arkadaşlarının evinde filografi ile yapılan eserleri gördükten sonra Halk Eğitim Merkezinde kursa gitmeye başladı. İki arkadaş, 1 yıl sonra ortaya çıkan Kovid-19 salgını nedeniyle uğraşlarına evlerinde devam etti.

Hobiden Mesleğe Dönüşüm

Sarıkaya ve Beyaz, tasarlanmış motif ya da desenin ahşap malzeme üzerine çiviyle çakılması ve arasından çeşitli renklerde iplik veya teller geçirilmesiyle oluşturulan filografiyle yaptıkları ürünleri Düzce Üniversitesinde sergiledikten sonra bu hobilerini mesleğe dönüştürmeye karar verdi.

Düzce Valiliği bünyesinde faaliyet gösteren Kadın Emeği Merkezi’nde 3 yıl önce kendilerine tahsis edilen atölyede yeteneklerini geliştiren girişimci kadınlar, bazen ahşap boyama ve rölyef sanatlarıyla harmanlayarak ortaya çıkardıkları eserleri internet yoluyla birçok şehre gönderiyor.

Atölyede Yoğun Çalışma

Dilek Beyaz, filografi eğitmeni arkadaşlarının evindeki eserlere hayran kaldıklarını ve kursa gitmeye başladıklarını söyledi. Salgın dolayısıyla kursu bırakmak zorunda kaldıklarını ancak üretime devam ettiklerini anlatan Beyaz, “Evde bunu fırsata çevirdik. Kendimizi geliştirmeye ve daha farklı şeyler yapmaya başladık. Pandemiden hemen sonra üniversitemizde sergi açtık. Oradan da o dönemin Valisi Cevdet Atay’ın sayesinde Kadın Emeği Merkezi’ne geldik. Burada bize hemen bir atölye tahsis ettiler.” diye konuştu.

Filografi Sanatının Kökenleri ve Etkileri

Emine Sarıkaya ise filografinin 17. yüzyılın sonlarında İran’da ortaya çıktığını aktararak, “Osmanlı döneminde kaldıkları yerlerin duvarlarını süslemişler bu sanatla. Bugüne geldiğimizde de yine aynı amacı taşıyor. Yine duvarlarımızı, masalarımızı süslüyor.” dedi. Bunun hayal gücünü geliştiren bir sanat olduğuna işaret eden Sarıkaya, “Biz filografiye çivi ve telin aşkı diyoruz. Bunun için illa şekil gerekmiyor. Bir yaprağı da kafanızda tasarlayıp çizip filografiye çevirebiliyorsunuz.” ifadesini kullandı.

Ürünlerin Geniş Kapsamlı Satışı

Sarıkaya, uğraşlarının son derece rahatlatıcı ve keyif verici olduğunu, herkesin ruhunu sanatla beslemesi gerektiğini kaydetti. Merkezde 3’üncü yıllarını doldurduklarına dikkati çeken Sarıkaya, “3 yıl içerisinde Türkiye’deki illerin yüzde 60’lık kısmına ürünlerimizi yolladık. Çok güzel dönüşler aldık, bizi en çok bu mutlu ediyor. İnternette, sosyal medyada, birçok alanda satışımız mevcut. ‘Biz bu işi yapacağız’ inancı her zaman vardı. Başladıktan sonra da emin olun siparişlere yetişemez hale geldik.” dedi.

Gelecek Planları ve Eğitim

Sarıkaya, zaman sıkıntısından dolayı şu an eğitim veremediklerini ancak Türk kültüründe de önemli bir yeri olan bu sanatı gelecek kuşaklara taşımak için ilerleyen zamanlarda planlama yapacaklarını sözlerine ekledi.

(Haber Merkezi)

3
mutlu
Mutlu
1
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
1
vir_sl_
Virüslü
Düzceli İki Kadının Hobisi İşe Dönüştü: Taleplere Zor Yetişiyorlar
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir