Etler konusunda yapılan denetimlerde ortaya çıkan skandallar, vatandaşlarda et elırken dikkat dilmesi gerekenlere olan ilgili artırdı.
Çankırı Karatekin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, et ürünlerine karıştırılan tek tırnaklı hayvan etleri hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Ercoşkun, “Bu ürünlerin et ürünleri ile işlenmesi halinde, tüketicilerin duyusal olarak birbirilerinden ayırması kolay değil” dedi.
Son dönemlerde Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ‘Sağlığı Tehlikeye Düşürecek Gıdalar’ listesinde yer alan et ürünleri ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Ercoşkun, pişirilmiş ürünlerde tek tırnaklı etlerin tespit edilemeyeceğini belirtti. Güvenilir restoran ve markaların tercih edilmesi gerektiğine dikkat çeken Ercoşkun, Türkiye’de kırmızı ette en çok hile yapmanın tek tırnaklı hayvan eti kullanılarak gerçekleştiğini ifade etti. Tek tırnaklı hayvan etinin dana etine göre daha koyu kırmızı, domuz etinin ise daha açık renkte olduğunu kaydetti.
Ercoşkun, parça halindeki etlerde hilenin gözle tespit edilebileceğini, ancak sucuk, salam, sosis, köfte ve hazır mantı gibi ürünlerde bu durumun daha zor olduğunu dile getirdi.
Et hilelerinin çoğunlukla sucuk, salam, sosis ve köfte gibi ürünlerde yapıldığına dikkat çeken Ercoşkun, “Son günlerde et ve et ürünleri ile ilgili hileler gündeme oturdu. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın yapmış olduğu araştırmalara baktığımızda Türkiye’de kırmızı ette en çok yapılan hile, tek tırnaklı hayvan eti kullanılması. Onu da kanatlı etler takip etmektedir. En az rastlanan hile ise domuz etinin kullanılmasıdır” ifadelerini kullandı.
Etlerin birbirlerinden farklı tat, koku ve renklere sahip olduğunu belirten Ercoşkun, “Parça halindeki etlerin ne eti olduğunu anlamak elbette çok kolay olacaktır. Hileler genellikle sucuk, salam, sosis, köfte ve hazır mantılarda yapılıyor. Bu tip etlerde baharat etin lezzetini değiştirmektedir. Hile yapılan etin içerisinde farklı oranlarda farklı hayvan etleri bulunduğu için belirli bir lezzet baskılanmakta ve tüketiciler tarafından tespit edilmesi mümkün olmayan ancak laboratuvarlarda çeşitli incelemeler yaparak mümkün olabilir” dedi.
At Eti ve Domuz Eti Üzerine Bilgiler
At etinin renginin koyu kırmızı olduğunu belirten Ercoşkun, “At ve eşek hayvanlarının ekonomik ömrü dolduktan sonra bir şekilde gıda zinciri içerisine girebilmektedir. Bu hayvanların hijyenik kesimi söz konusu olmadığı için birçok hastalığın taşıyıcısı olabilmekteler. Dana eti, pembe şekilde kendine has bir renktedir. Maalesef ülkemizde, etin rengi koyulaştıkça daha lezzetli ya da gerçek et olduğu gibi bir düşünce var ama aslında dana etinin birkaç ton kırmızı olduğu hali at etidir. At etinin en belirgin özelliği, kendine has ekşi tadının bulunmasıdır. Bu ekşilik sucuk ve pastırmada arzu edilen fermente lezzeti tamamlayan bir tattır” dedi.
Toplu tüketim mekanlarına daha fazla dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Ercoşkun, “Domuz eti gibi etlerin toplu tüketim yapılan mekanlarda insanlara verilmesi söz konusu olabiliyor. Maalesef farkına varılmadan bu etler tüketiciye ulaşmış olabiliyor. Kesimhane kontrolleri, kesimhanelerde hazırlanan şehadet nameleri ve diğer evraklar, hayvanların kimlik kağıtlarının bulunması, et alımı ve satımında önem taşımaktadır. Yine bu noktada güvenilir kaynaklardan etin temin edilmesi büyük önem taşımaktadır. Domuz etinin dana etinden daha açık, pembe rengi vardır. Domuz etini diğer etlerden ayıran en büyük özelliği, parça halinde aşırı miktarda yağlı olmasıdır. Ancak bu ürünlerin et ürünleri ile işlenmesi halinde tüketicilerin duyusal olarak birbirlerinden ayırmaları çok da kolay değil” şeklinde konuştu.
(Haber Merkezi)