SAMSUN (AA) – Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Nöroloji ve Sinir Bilimleri Ana Bilim dallarında 1600 kişinin nörolojik hastalığı, 2020 şubat ayından itibaren kullanılan yapay zeka teknolojisiyle tespit edildi.
OMÜ Tıp Fakültesi Nöroloji ve Sinir Bilimleri Ana Bilim dallarında hastaların yürüme görüntüleri, özel odada kaydedilen sesleri, muayene bulguları ve MR sonucu, yapay zeka ortamına aktarılarak nörolojik veya fiziksel sağlık sorunları tespit edilebiliyor.
Yapay zeka teknolojisi sayesinde bugüne kadar 1600 kişinin hastalığına teşhis konuldu.
OMÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Terzi, AA muhabirine, 3 yılı aşkın süredir kullandıkları yapay zekanın etkinliğini artırmaya devam ettiklerini söyledi.
Yapay zeka teknolojisini nörolog, sinir bilimci ve mühendislerle iş birliğinde kullandıklarını ve her geçen gün bu sayının arttığını anlatan Terzi, yapay zeka ile yaptıkları çalışmalarda yüzde 94 doğruluğa ulaştıklarını vurguladı.
Verilerin objektif olarak değerlendirilmesi için sisteme en doğru biçimde aktarılması gerektiğine işaret eden Terzi, şöyle konuştu:
“Bu nedenle ilk dikkat ettiğimiz, hastanın verilerini en iyi düzeyde elde edebilmek. Tanı koymada hastaların muayene bulgularını, yaş, cinsiyet ve bunun gibi faktörleri kaydediyoruz. Bunları bilgisayar ortamına aktarıyoruz. Hastaların tanı aşamasında özellikle MR ve varsa diğer radyolojik görüntülerini de ekliyoruz. Örneğin, 'Bu bulgu parkinson hastasının muayene bulgusu olabilir' bilgisini makineye yüklüyoruz, çünkü makine bunu bilmiyor. Bu işleme 'etiketleme' diyoruz. Bunları makineye yükledikçe ve bilgi aktarımı yaptıkça en doğru tanıya varmaya çalışıyoruz. Makine de ilettiğimiz bilgilerden yararlanarak bizlere veri sağlıyor.”
– “Yapay zeka, gelecek dönemdeki hastalık durumu hakkında da ipuçları veriyor”
Yapay zekadan yalnızca hastalık tanısında değil, aynı zamanda hastalığın seyri ile ilgili de veri elde ettiklerini dile getiren Terzi, “Yapay zeka, gelecek dönemdeki hastalık durumu hakkında da ipuçları veriyor. Bu veriler, örneğin hasta bir bebekle ilgili 10 yıl sonra durumu ne olabilir, gelecekte hastalığının gidişatı nasıl olacak soruları üzerinden bize yardımcı olabilir. Bu durumda hastaya erkenden hem ilaç hem de egzersiz olmak üzere en iyi tedavi yöntemini sunabiliyoruz.” ifadesini kullandı.
Terzi, yeni doğan döneminden itibaren serebral palsi, SMA ve diğer kas hastalıklarıyla ilgili çalışmaları bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Yine genç yaş grubunda en önemli engel nedeni olan MS (merkezi sinir sistemi hastalığı) veya bu hastalığa benzer NMO (Göz ve omurilik sinirlerinin iltihaplanmasına bağlı bir hastalık) ile benzer hastalıklarda bu sistemi kullanıyoruz. Erişkin yaş grubunda ise beyin damarı tıkanıklığı yaşayan ve felç geçiren kişilerde, parkinson hastalarında, genelde yine erişkin yaş grubunda gördüğümüz kol ile bacakta güçsüzlük, yutma güçlüğü ve yürüme bozukluğuna neden olan ALS hastalığında, miyasteni dediğimiz sinirler ile kaslar arasında bağlantı problemi yaratan hastalıkta yapay zeka ile çalışıyoruz. Ayrıca ellerde ve ayaklarda ağrı, halsizlik, uyuşma ve karıncalanma ile görülen nöropati dediğimiz yürüme anormalliği görülen hastalarla da çalışmalar yapıyoruz.”
Zeka sisteminin geliştirilmesinde görev alan Öğretim Görevlisi Sema Gül ise yapay zekayı kullandıkları hasta sayısının gün geçtikçe arttığını belirterek, “Etik kurulu onayı olmadan herhangi bir çalışmaya başlamıyoruz. Bu değerlere elimizden geldiği kadar dikkat ediyoruz. Aynı zamanda hukuksal açıdan hastamızın kişisel verileriyle ilgili kuralları uyguluyoruz ve onaylarını alıyoruz. Çocuk hastalarımızda da ebeveynlerinden onay alarak çalışmalarımızı sürdürüyoruz.” dedi.
