Osmanlı Devleti zamanında yapılan günümüzde unutulmaya yüz tutmuş Kat-i Sanatı Gerede Belediyesi Ramazan Dede Bilgi Evi’nde Kat-i Hocası Çiğdem Atlandı ile canlandırılıyor.
Gerede Halk Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen Kat-i Sanatıyla Geredeli kadınlar, 4 yıldır Kat-i Sanatı’nı icra ederek yakınlarına hediye ediyor.
Kat-i Sanatı, ince kâğıt oymacılığı sanatı medeniyetin kadife görünüşlü demir süngerlerinin hışmına uğramış bir Osmanlı sanatı. Sanatkâr dedelerimizin göz nurlarından meydana gelen, ilk örnekleri 15. yüzyılda rastlanan bu nadide sanat, günümüzde son temsilcilerinin elinde hayatiyetini sürdürme çabasında.
Kat-i, herhangi bir düz kağıdın, süslü kağıdın (mesela ebrulu bir kağıdın) veya derinin oyulmasıyla yapılan sanata denilmektedir. Kat-i sanatında, kesilip çıkartıldıktan sonra başka bir yere yapıştırılan kısma “erkek oyma”, içi oyulmuş kısma ise “dişi oyma” adı verilir. Özellikle Kanuni Sultan Süleyman devrinde katı’, önemli bir sanat dalı olarak tezhipten sonraki en önemli süs olmuştur. Bu yazma eserlerde oyma olarak tezyini motiflere ve çiçeklere kadar hemen her şekil denenmiştir. Bu kâğıt oyma sanatıyla uğraşanlara “Katı’an” (Oymacılar) denmiştir.
Kat-i Hocası Çiğdem Atlandı kursla ilgili yaptığı açıklamada, Osmanlı Devleti zamanında uğraşılan kaybolmaya yüz tutmuş bir sanatı canlandırmaya çalıştığını söyledi. Atlandı, Osmanlı döneminde kağıtları kat kat üzerine konularak çalışıldığı için Kat-i Sanatı denildiğini belirterek şöyle konuştu: “Lugattaki karşılığı ‘kesmek’ olan katı, kağıt veya deri üzerine çizilmiş yazı veya tezyini motifin özel bir keski ile oyularak başka bir zemin üzerine, nişasta ve su ile yapılan ‘muhallebi’ adıyla bilinen özel bir yapıştırıcı ile yapıştırılması işlemidir. Katı’, yalın kat oyulabileceği gibi değişik renkteki kağıtları üst üste yapıştırarak da oyulabilir. Böylelikle bir defada birkaç örnek oyulmuş olur. Oyulup çıkarılan motife ‘erkek oyma’, oyulan kısma ise ‘dişi oyma’ adı verilir,” sanatın kağıtların birleşiminden meydana geldiğini anlatan Çiğdem Atlandı, ‘’On kat kağıttan meydana geliyor. Kur’an-ı Kerim, hat yazıları, hüsn-i hat örnekleri, vazo desenleri, tek çiçekler, buketler, tabiat manzaraları ve tasvirleri oyma sanatında en çok rastlanan şekiller olarak, cilt kapaklarında, murakka kıt’alarda, albümlerde ve el yazması eserlerin süslemelerinde yapılıyor. En öndeki atılarak öne doğru boyutlandırılıyor. Kağıtların arkasına koyduğumuz tamponlarla şekil veriyoruz ve yükseltiyoruz. Tablo ve ev sehpa çalışması yapıyoruz’’ dedi.
Atlandı, Kat-i Sanatında, Kullandığımız kâğıtlar; ebru kâğıtları, aharlı kâğıtlar veya boyadığımız kâğıtlar… Ayrıca kalitesi uygun hazır fantazi kağıtlar da kullanılıyor. Kesmek için ucu kıvrık küçük makas ve kretuar dediğimiz sanat bıçaklarını kullanıyoruz. Yapıştırıcı olarak da kendi hazırladığımız nişasta muhallebisini kullanıyoruz. Muhallebinin uzun ömürlü olması için içine az miktar şap konuyoruz’’ dedi.
Atlandı, kursun 3 gün yapıldığını günde 20 öğrenci ile Halk Eğitim Merkezi kapalı olduğundan dolayı Ramazan Dede Bilgi Evin’nde yapmaya çalıştıklarını kaydetti.
Yılsonunda sergi açmayı düşündüklerini dile getirten Atlandı, ‘’Gerede Belediyesi tarafından uygun bir yer verilirse çalışmalarımızı sergilemeyi daha sonra da satışa çıkarmayı düşünüyoruz’’ ifadelerine yer verdi. Her yaştan bayan öğrencisinin olduğunu belirten Çiğdem Atlandı, ‘’Geredeli kadınlar çok sosyal, böyle kurslara katılım sağlanıyor. Öğrencilerimden çok memnunum. Her yaştan bayan gelebilir ve burada ders verebiliriz. Burada abla ve kardeşlerimle kaybolmaya yüz tutmuş bir sanatı icra ediyoruz’’ diye konuştu.
Kat-i Sanatı Öğrencisi Hacer Göktaş ise, Kat-i sanatında küçük kağıtlarla bir ay gibi kısa bir çalışmanın neticesinde el emeği göz nuru dökerek tablolar yaptıklarını anlattı. Yaptıkları çalışmadan memnun olduklarını anlatan Göktaş, ‘’Burada bu dersi aldığımızdan dolayı memnunum, zamanımızı değerlendiriyoruz. Daha yararlı bir şeyler yapıyoruz. Hocamızdan ilgisinden dolayı çok memnunum. Yaptığımız sanattan dolayı zevk alıyorum. Ben evime asıyorum. Çocuklarıma hediye olarak veriyorum. Burada bir şeyler öğreniyoruz. Marifetlerimizi ortaya koyuyoruz. Hem bizim için bir sosyallik oluyor, kolay bir şey yapılmıyor. Zaman ve emek olarak bir çok fedakarlık yapıyoruz’’ şeklinde konuştu.
Severek yaptıklarını söyleyen Geredeli kadınlar, ‘’Bize 3 gün yetmiyor. Bir hafta olsa iyi gelir, severek yapıyoruz, Hocamızın güler yüzlü olması bizim yerimizin dar olmasını telafi ediyor. Geredeli kadınlar için güzel bir faaliyet. Sabah hemen gelmek istiyorum. Bulaşıcı bir hastalık gibi’’ ifadelerine yer verdiler.
Belediyeden yer tahsis edilmesini istiyoruz
Gerede Belediyesi tarafından yer tahsis edilirse yapılan çalışmalar sergilenecek daha sonra resmin özelliğine göre fiyatı 150 TL’den 300TL’ye kadar satışa çıkacak. Kurs, Çarşamba, Perşembe ve Cuma günleri saat 09.00-1500 arasında yapılıyor.