Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, su kaynaklarının yönetimi konusunda önemli uyarılarda bulundu. Bayraktar, “Kulaklarımızı kapatırsak gelecekte bir damla suya hasret kalacağız. Her geçen yıl nüfus artışının etkisiyle kişi başına düşen kullanılabilir su miktarımız azalıyor” dedi.
TZOB Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, yaptığı açıklamada iklim değişikliğinin tarımsal üretim üzerindeki etkilerini değerlendirdi. İklim değişikliğinin yağış rejiminde değişikliğe, doğal afetlere, sıcaklık artışına ve kuraklığa yol açtığını belirten Bayraktar, “Dolayısıyla iklim değişikliğinin olumsuz etkilerini en fazla tarım sektörü hissediyor. Tarımsal aktiviteler iklim şartlarına doğrudan bağlıdır” şeklinde konuştu.
İklim değişikliğinin su döngüsü üzerindeki etkilerini vurgulayan Bayraktar, 2025 yılı itibarıyla 3 milyardan fazla insanın su kıtlığı ile karşılaşacağına dikkat çekti. Ülkemizde toplamda 112 milyar metreküp kullanılabilir suyun bulunduğunu ifade eden Bayraktar, bu miktarın 44 milyar metreküpünün tarımda kullanıldığını belirtti. “Yıllık kişi başına düşen kullanılabilir su miktarı ise bin 302 metreküptür. Bu durum bizlere su zengini bir ülke olmadığımızı gösteriyor” dedi.
Bayraktar, ekonomik sulanabilir arazi varlığının 8.5 milyon hektar olduğunu, ancak sulamaya açılan arazi miktarının sadece 7,1 milyon hektar olduğunu kaydetti. “Sulama oranı yüzde 68 ve sulama randımanı yüzde 51’dir” diyen Bayraktar, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetilmesi gerekliliğini vurguladı.
Türkiye genelinde sulama oranının düşüklüğüne de dikkat çeken Bayraktar, “Sulanacak alanlarda kayıpları önleyebilmek için sulama kanallarının yenilenmesi ve kapalı sisteme geçilmesi şarttır. Ayrıca, çiftçilerimize suyu bilinçli kullanmaları için gerekli eğitimlerin verilmesi önem arz ediyor” şeklinde konuştu.
Kuraklık afetinin sıklığı ve şiddetinin arttığını belirten Bayraktar, “Kuraklık, tarımsal üretimin temel sorunlarından biri haline gelmiştir. Bu nedenle tarımda su vazgeçilmezdir” ifadelerini kullandı. Türkiye’nin yarı kurak bir iklim kuşağında yer aldığını ve kuraklık tehdidinin artış gösterdiğini kaydeden Bayraktar, “Kuraklık nedeniyle tarımsal üretim önemli ölçüde etkilenmektedir” dedi.
Son yıllarda ekim-dikim tarihlerinde kaymalar yaşandığını belirten Bayraktar, “Türkiye genelinde ekim ayı yağışları son 6 yıldır normalinin altında gerçekleşiyor. Bu durum, birçok çiftçimizin hububat ekimi yapamamasına neden oldu” dedi.
Bayraktar, “Dünya Meteoroloji Örgütü verilerine göre, dünyanın yaklaşık yüzde 35’i kurak, yarı kurak ve kuru-nemli bölgelerden oluşuyor. Tarımda su azlığı ve yağış yetersizliğinden doğan kuraklığın etkilerini azaltmak için sulama faaliyetleri geliştirilmeli” açıklamasında bulundu.
Sonuç olarak, tarımsal sürdürülebilirlik için su yönetiminin kritik bir öneme sahip olduğunu belirten Bayraktar, “Sürdürülebilir su politikaları, su stresi yaşayan ülkemizde her daim ön planda tutulmalıdır” ifadelerini kullandı.
(Haber Merkezi)