Çocukluğundan bu yana rahatsızlıkları bulunan Geredeli hemşerimiz Bilal Çaydemir, aynı anda annesinden böbrek, kuzeninden karaciğer dokusu nakliyle çifte bayram sevinci yaşadı.
Çocukluğundan bu yana rahatsızlıkları bulunan Bilal Çaydemir, aynı anda annesinden böbrek, kuzeninden karaciğer dokusu nakliyle çifte bayram sevinci yaşadı. Gerede ilçemizde yaşayan 23 yaşındaki Çaydemir’e küçük yaşlarda vitamin eksikliği, rahatsızlığının zamanla ilerlemesi üzerine de 10 yıl önce kronik böbrek yetmezliği teşhisi konuldu.
Yoğun böbrek taşı nedeniyle ağrı çeken ve başvurduğu hastanelerde çare bulamayan Çaydemir, iki yıldır diyalize girerek hayatını sürdürmeye çalıştı. Hastalığı ilerleyince gittiği hastanede Çaydemir’e, böbrek nakli yapılması önerildi. Annesinin dokusu uyduğu için komşularının da önerisiyle nakil olmak için Antalya Akdeniz Üniversitesi Organ Nakli Merkezine gelen Çaydemir’in tetkikleri yapıldı. Ancak hastanın sağlığına kavuşabilmesi için sadece böbrek değil, aynı anda karaciğer nakli de olması gerektiği bildirildi. Hastanın, yakınlarından alınan numuneler sonucu teyzesinin oğlu Osman Özmen’in dokusu uyumlu çıktı. Organ Nakli Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı başkanlığındaki ekip tarafından, hasta ve iki vericiyi aynı anda ameliyata aldı. Çaydemir’e annesi Münevver’den böbrek, kuzeninden karaciğer dokusu nakledildi.
“Bayrama sevinçle giriyorum”
Hastanede tedavisi süren Çaydemir, aynı anda hem karaciğer hem böbrek nakli olacağını öğrenince çok şaşırdığını söyledi. Haftanın üç günü 4’er saat diyalize girdiğini ve zorlu günler geçirdiğini aktaran Çaydemir, “Tansiyonum düşüyordu, çok hastaydım. Allah razı olsun annem ve kuzenimden. Emanetlerine iyi bakacağım. Kendimi yeni doğmuş bir çocuk gibi hissediyorum. Şükür kurtuldum, bayrama sevinçle girdim.” dedi. Ağabey Hasan Basri Çaydemir ise doktorların başarılı operasyonla cana can katarak, kendilerine gerçek bayramı yaşattıklarını ifade etti.
“Sadece böbrek nakletseydik bir süre sonra iflas ederdi”
Prof. Dr. Aydınlı da Çaydemir’in böbrekte ciddi taş yapan ve altyapısında genetik problemleri olan, karaciğerin de sıkıntı oluşturduğu “hiperoksalüri” hastalığı olduğunu söyledi. Bu yüzden hastaya sadece böbrek nakli yapılmasının yeterli olmadığına dikkati çeken Aydınlı, şunları kaydetti: “Hastaya böbrek nakli yapılmalı, hastalığın tamamen ortadan kaldırılabilmesi için karaciğer de nakli yapılmalıydı. Canlı vericiler buldular. Hastaya aynı ameliyattayken hem karaciğer hem böbrek nakli yaptık. Ameliyattan çıktıktan sonra hızla iyileşmeye başladı. Hem karaciğeri hem böbreği aktif şekilde çalışıyor. Hastalığın altyapısını irdelemeyip sadece böbrek nakli yapıp geçseydik, bir müddet sonra nakledilen böbrek iflas ederdi. Hastalar sıkıntıyı bilmedikleri için böbrek nakli diye geliyorlar. Karaciğer nakli de yapılacağını öğrenince şaşırıyorlar. Hastamız, iki nakille çifte bayramı yaşamış oldu.” Ekipte yer alan Prof. Dr. İsmail Demiryılmaz de üst düzey teknik donanım ve güçlü altyapı sayesinde aynı anda nakil yapabildiklerini bildirdi. Doç. Dr. Abdullah Kısaoğlu ise kombine nakiller için hastanın ameliyat öncesi ve sonrası, yoğun bakım ve servis takibinin önemli olduğunu ifade etti.