15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü Etkinlikleri kapsamında Cumhuriyet Meydanında düzenlenen programda Gerede Belediye Başkanı Mustafa Allar, şiir okuyarak konuşma yaptı.
Gerede Belediye Başkanı Mustafa Allar konuşmasında; “Değerli hemşehrilerim, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü anma etkinliklerinin 4.sünü gerçekleştirmenin mutluluğunu ve onurunu yaşıyoruz. Vatan sadece bir toprak parçasından ibaret değildir. Ecdat diyarıdır. Şehitler emanetidir. Geleceğe sağlam adımlarla yürümek için bağrına yaslandığımız, uğruna canımızı verdiğimiz topraktır vatan. Bizler tarih boyunca vatanımıza muhabbetle ve sadakatle bağlandık. Mukaddesatımız uğruna gözümüzü kırpmadan şehadete yürüdük. Çanakkale’de, Kurtuluş Savaşı’nda fakirlik ve imkânsızlık içinde benzersiz bir varoluş mücadelesi verdik. Fakat hiçbir zaman geri çekilmedik. İman dolu göğüslerimizi nice hayâsız akınlara siper ettik. Allah’ın inayeti ve yardımıyla, cesaretimizle, fedakârlığımızla büyük zaferler kazandık. Bu vatanın bölünmez bütünlüğüne kastedenler, Siyonist ve emperyalist güçlerin maşalarıdır. Ilımlı İslam adı altında bizleri uyutarak Dinin içini boşaltarak, ne tam Müslüman ne tam Hristiyan, beyinleri uyuşturulmuş, sorgulamayan sadece denileni yapan nesiller yetiştirerek bizleri teslim almak istediler. Ama bizler; 15 Temmuz gecesi, sabaha kadar okuduğumuz salalar, getirdiğimiz tekbirler, tesbihat ve yakarışlar; dünyanın dört bir tarafından milletimizin selameti için el açıp yalvaran mümin kardeşlerimizin dualarıyla birleşti. Milletçe tek yürek, yekvücut meydanlara aktık. Birlik ve beraberliğimize, istiklal ve istikbalimize karşı girişilen hain saldırıya hep birlikte dur dedik. İmanımızdan ve vatan aşkımızdan aldığımız o muazzam ruhla hain emelleri boşa çıkardık. Feraset, basiret ve sekînetimizle büyük bir felaketin eşiğinden döndük. Bu ülkede darbeyi gerektiren hangi durum vardı? Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın önderliğinde 2002 yılından beri sayamayacağımız milyarlarca dolar yatırım yapılmadı mı? Ekonomimiz 3.5 kat büyümedi mi? Kişi başı gelirlerimiz 2500-3000 dolardan 10.000 dolar seviyesine gelmedi mi? İMF’den gelecek 3 kuruş paraya sevindiğimiz günlerden İMF’ye borcumuzu kapatıp borç verecek duruma gelmedik mi? Dünya mazlumlarına uzanan elde birinci değil miyiz? Hangi gerekçelerle hain darbe girişiminde bulundular? Marmarayı, hızlı trenleri, havaalanlarını, üniversiteleri, stadyumları, olimpik yüzme havuzlarını, metroları, tünelleri, otoyolları, barajları, nükleer santralleri, modern bölünmüş yolları, modern adliye sarayları, milli silahları, milli tankı, milli helikopteri, Sihayı, sismik araştırma gemilerini, boğazın altına tüp geçidi, dev şehir hastanelerini, 81 ile ücretsiz kanser tarama merkezlerini, tersaneleri, limanları, geri dönüşüm tesislerini, dar gelirliye konutları yaparsan, dershaneleri kapatırsan, başörtüsünü de serbest bırakıp, Hz. Muhammed’in (S.A.V) hayatını ve Kuran-ı Kerim’i seçmeli ders yaparsan işte bu alçaklar tahammül edemediler ve milletimize devletimize kastettiler. Tankın, topun, uçağın, helikopterin, tüfeğin karşısına sadece ve sadece imanıyla, inancıyla, yüreğiyle dikilen milletimiz 15 Temmuz silahlı darbe girişimini bozguna uğrattı.
15 Temmuz 2016 Cuma akşamı bu saatlerde sokakları meydanları boş bırakmayarak istiklaline ve istikbaline sahip çıkma konusundaki kararlılığını ortaya koyan kıymetli kardeşlerim, hemşehrilerim buradan gün iradeye sahip çıkma günüdür diyerek meydanları darbecilere teslim etmeyen vakur beyefendileri, hanımefendileri, gençleri, çocukları saygıyla selamlıyorum. 15 Temmuz’da meydanları, havalimanlarını, yolları, köprüleri doldurarak Fethullahçı Terör Örgütü mensubu hainleri hezimete uğratan 7’den 70’e tüm vatandaşlarımıza şükranlarımı sunuyorum. Bir taraftan 251 vatandaşımızı bir gecede kaybetmenin hüznünü tekrar yaşarken, diğer tarafta dünyada eşine rastlanmayan bir direnişe imza atmanın onurunu yaşıyoruz. Hiçbir zafer altın tepside sunulmaz, bedel ödemeden hiçbir başarı elde edilmez. Tarihimiz boyunca kazandığımız her zaferin ardından azim, cesaret ve kararlılık vardır. Büyük zaferler büyük mücadelelerle elde edilir. 15 Temmuz zaferi, tanklara ve uçaklara meydan okuyan şehit ve gazilerimizin onurudur. Bu zafer, bu topraklarda Çanakkale ruhunun hala taze olduğunu göstermiştir. FETÖ’nün yaptıkları karşısında milletimiz canından ve canından daha çok sevdiği çocuklarından vazgeçmiş ama vatanına el sürdürmemiştir. Kahraman şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bildiğiniz üzere 1 şehidimiz Gerede’nin evladı Fatih Kalu kardeşimiz. Rabbim şehadetini kabul eylesin. Şehitlerimiz ve gazilerimiz, 15 Temmuz gecesi cesaretleriyle, dirayetleriyle, kararlı ve dik duruşlarıyla tarih yazdılar. Hiç şüphesiz şehitlerimiz kalplerimizdeki mümtaz yerlerini daima muhafaza edeceklerdir. Bununla birlikte artık her yıl 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Gününde kendilerini hassaten yâd edecek, hatıralarını gelecek nesillere aktaracağız. Bizde Belediye olarak hiçbir masraftan ve fedakârlıktan kaçınmayarak bu programları icra edeceğiz. Unutmayacağız, unutturmayacağız.
Bu millet 60 Darbesinin, 80 Darbesinin, 28 Şubatların, E-Muhtıraların, 17/25 Aralık Yargı Darbesinin, Gezi Olaylarının ardından en nihayet 15 Temmuz darbe girişiminin üstesinden geldi. Fatih Sultan Mehmed’in emaneti, fethin sembolü; Türk’ün Mührü Ayasofya; 86 yıl aradan sonra eğer bugün cami olarak aslına döndürüldü ise bu sizlerin dik duruşunun sayesindedir. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan sizlerden aldığı bu destek ve göstermiş olduğu güçlü irade ile 86 yıllık hasrete son vererek Ayasofya’yı tekrar aslına döndürdü. 24 Temmuz 2020 Cuma günü Allah’ın izni ile Cuma namazı kılacağız. Ülkemize, milletimize tüm dünya Müslümanlarına hayırlı olsun.
Değerli hemşehrilerim; “Malumunuz olduğu üzere 10 Mart’tan bugüne devam eden bir salgın ile mücadele ediyoruz. Çin’den tüm dünyaya yayılan koronavirüs; güçlü ve zengin olarak bildiğimiz birçok ülkeyi çaresiz bıraktı, sağlık sistemlerini çökertti. Kendilerini koruyacak bir maskeye, doktorların kullandığı koruyucu tıbbi malzemelere bile muhtaç kaldılar. Ülkemizde doğal olarak bu süreçten etkilendi. Ancak liderimiz, Devlet Başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan Beyefendi’nin 2002 yılından bugüne ilmek ilmek işlediği devletimiz, hamdolsun olabilecek en az hasarla bu süreci atlatıyor. Büyük devletlerin maske bulamadığı günlerde Gerede Belediyesi olarak tüm hanelere maske dağıttık. Bugüne kadar tüm kurumlarımızın maske ihtiyaçlarını karşıladık ve toplamda şu ana kadar 200.000 maske dağıttık. Genelge gereği işyerleri kapatılan esnaf ve çalışanlarına Belediye bütçesinden yaklaşık 150.000 TL nakit yardım yaptık. İhtiyaç sahibi vatandaşlarımıza 1500 adet koli yardımı yaptık. Aşevinden Ramazan ayı süresince yalnız yaşayan, engelli vatandaşlarımızın evlerine sıcak aş götürdük. Tüm kamu kurumlarını periyodik olarak ilaçladık. Kaymakamımız Sayın Cengiz Ünsal’ın riyasetinde Vefa Sosyal Destek Guruplarına hem personel hem de araç olarak tüm imkânlarımızla destek olduk. Sokağa çıkma kısıtlaması olan binlerce hemşehrimizin taleplerini karşıladık, maaşlarını evlerine götürdük. Daha burada sayamadığım birçok hizmeti gerçekleştirdik. Ayrıca bu zorlu süreçte İlçemizde hem Deri hem de Karma Organize Sanayi Bölgesinde yatırım yapmaya devam eden İş adamlarımıza, 3 aylık zorlu periyotta; iş olmadığı halde işçisini işten çıkartmayan, ücretini ödeyen işverenlerimize de teşekkür etmek boynumuzun borcudur. Allah hepsinden razı olsun. Bu kadar olumsuzluğun içerisinde yaşanan bu güzellikler güçlü Liderin, güçlü devletin varlığının sayesindedir. Bütün bu hizmetler 15 Temmuz 2016’da yapılmaya çalışılan hain darbenin karşısında sizlerin dik duruşunuzun eseridir. Allah muhafaza eğer darbe gerçekleşmiş olsaydı sadece ve sadece bugün bu salgın sürecinde başımıza ne gibi felaketler gelebileceğini tahayyül dahi etmek istemiyorum.
Kıymetli hemşehrilerim asla unutmayın 15 Temmuz, milletimizin kökü nerede olursa olsun, hangi güce dayanırsa dayansın, iradesini hangi odağa teslim ederse etsin, bu millete ve bu ülkeye ait olmayanlara karşı tarihi bir meydan okumasıdır. Bu meydan okumayı sadece şu veya bu kesim değil, hamdolsun milletimizin tamamı yapmıştır. Özellikle vurgulamak istiyorum bizleri yıkacak olan yokluk, açlık değil; tokluğun verdiği rehavettir. Rehavete düşmeyeceğiz, şükürsüzlük etmeyeceğiz, devletimize, milli ve manevi değerlerimize sahip çıkacağız. 15 Temmuz’u bir daha yaşamamak için bizlere düşen öncelikle din gibi yüce bir hakikati şahıslar üzerine bina etmemektir. Aklımızı, irademizi, vicdanımızı sorgulamaksızın bir başkasına teslim etmemektir. İslam’ı sahih kaynaklarından, iyi niyetli ve güvenilir ellerden öğrenmektir. Kur’an-ı Kerim ve sevgili Peygamberimizin sünneti seniyyesi rehberliğinde yaşamaktır. Sahabe neslinden günümüze kadar Müslümanların büyük çoğunluğunun üzerinde yürüdüğü mutedil yolun dışında kalan bütün anlayışların sırat-ı müstakimden sapma anlamına geldiğini bilmektir. Bizi Allah’a kulluk yerine kendine kul olmaya çağıranlara itibar etmemektir. Yüzyıllar boyunca topraklarımızda oluşan ve dini hayatımızı ayakta tutan Anadolu irfanına sahip çıkmaktır. Çocuklarımızı, gelecek nesilleri bu anlayışla yetiştireceğiz. Sözlerime son verirken bir kez daha 15 Temmuz şehitlerimizi rahmet ve minnetle yâd ediyorum. Gazilerimize şifalar diliyorum. Rabbim yar ve yardımcımız olsun. Allah yolumuzu, bahtımızı açık etsin. Sizleri en kalbi duygularımla muhabbetle selamlıyorum” ifadelerine yer verdi.
Yaptığı konuşma sonrası okuduğu;
Ebedileşen fetih mucizesinde, her nazarda;
Ezeli Muhammedi hikmeti aşikar görürsün.
Dede’nin ferahfezasıyla kanatlanan cihanda,
Ayasofya’dan ezan sesleri yükselince hürsün” dörtlük ile konuşmasına son verdi.
