Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) ev sahipliğinde, Düzce Üniversitesi, Bolu ve Düzce Ticaret ve Sanayi Odaları ile TÜBİTAK iş birliğiyle düzenlenen “Bolu-Düzce AR-GE Proje Pazarı”nın yedincisi kapılarını açtı.
Etkinlik, BAİBÜ Kongre Merkezi’nde, Türk Patent ve Marka Kurumu (TÜRKPATENT) Başkanı Prof. Dr. Muhammed Zeki Durak’ın “Akademik Buluşlar ve Ticarileşme” başlıklı sunumuyla başladı. Sunumda, marka ve patent dünyasındaki küresel değişim sürecine Türkiye’nin de ayak uydurmasının önemine değinildi.
“Fikri Mülkiyet Olmadan Rekabette Geri Kalırız”
Prof. Dr. Durak, 1970’li yıllardan önce şirketlerin değerinin fiziki varlıklarla ölçüldüğünü, günümüzde ise fikri mülkiyetin bu ölçümde belirleyici unsur haline geldiğini vurguladı. “Ülkemizin birçok değeri var. Birçok markalaşan, öne çıkan firması var. Eğer patentiniz, fikri mülkiyetiniz yoksa, bir işi başkaları sizden çok daha iyi yapabilir, ucuza mal edip çok daha ucuza satabilir. Çalışmanız, AR-GE yaptığınız buluş, hayatı kolaylaştıran süreciniz varsa patentle bunu koruma altına alarak geliştirebilirsiniz.” dedi.
Fikri mülkiyet başvurularındaki artışa dikkat çeken Durak, Türkiye’nin bu alanda elde ettiği başarıların kamuoyunda yeterince fark edilmediğini dile getirdi.
Türkiye’nin Küresel Başarısı Göz Dolduruyor
Prof. Dr. Durak, Türkiye’nin sınai mülkiyet alanında dünya sıralamasındaki yerini şöyle özetledi: “Tasarım başvurularında Çin’den sonra 2. sıradayız. Bu bizim açımızdan çok büyük gurur. Marka başvurularında dünyada 6. sıradayız. Avrupa’da ikinci. Patent başvurularında dünyada 12. sıradayız.” Ayrıca, başvuruların en çok ilaç, kimya ve medikal alanlarda yoğunlaştığını belirterek, biyomedikal, kontrol sistemleri, optik, elektrik-elektronik, dijital teknolojiler ve savunma sanayinin de öne çıkan sektörler arasında yer aldığını söyledi.
“Ticarileşmeyen Buluşın Etkisi Sınırlı Kalır”
Durak, mevcut başarılara rağmen bu buluşların ekonomik kazanca dönüşme oranının henüz yeterli seviyede olmadığını ifade etti. “Bununla ilgili başarı hikayelerimiz var ama arttırmamız lazım. Eğer ticari ayağını tamamlayamazsak fikri mülkiyetin de bir anlamı kalmıyor. Bu yüzden akademisyenlerimizin patentleri ticarileştirmesi çok fazla önemsediğimiz bir konu.” diye konuştu.
Yapay zekanın en çok başvuru yapılan alan olduğunu vurgulayan Durak, Çin’in bu alanda 1,5 milyon yıllık başvuru ile liderliği elinde tuttuğunu, Amerika’nın ise 254 bin başvuru seviyelerinde olduğunu belirtti. “Markalama süreçlerini geçtiğinizde dünyaya teknoloji transfer etmek, satmak istiyorsanız fikri mülkiyete sahip olmanız lazım. Yoksa zaten satamazsınız. Çin fasonluktan markalaşmaya geçerken bu süreci gördü. Marka olmanız için fikri mülkiyette kuvvetli olmanız lazım.” değerlendirmesini yaptı.
Bilim, Sanayi ve Girişimcilik Aynı Platformda Buluştu
Etkinliğe katılan Bolu Valisi Abdulaziz Aydın, öğrenci, akademisyen, girişimci ve sanayi temsilcilerinin projelerini paylaşabildikleri ve iş birlikleri kurabildikleri bu organizasyonun aynı zamanda ortak aklın ve üretkenliğin bir yansıması olduğunu söyledi. “Bölgemiz için çok kuvvetli bir sinerji oluşturuyor. Bilim ve teknolojinin toplumla buluştuğu bu tür organizasyonlar sadece üniversitelerimizin değil aynı zamanda bölgesel kalkınmanın da temel yapıtaşlarıdır.” dedi.
BAİBÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Alişarlı, bu etkinliğin sadece bugünü değil, Türkiye’nin bilim ve teknolojideki yarınını da şekillendirecek projelere ev sahipliği yaptığını belirtti.
Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir ise akademik üretimin uygulamaya dönüştürülmesinin stratejik bir hedef haline gelmesi gerektiğini ifade etti.
Etkinlik sonunda protokol üyeleri, stantlarda sergilenen projeleri yerinde inceledi. Bugün sona erecek olan proje pazarı, araştırmacılar, öğrenciler, girişimciler ve sanayi temsilcilerini bir araya getirmesiyle dikkat çekiyor.
(Haber: Batuhan Solğun)
