Türkiye’nin kilit noktalarından Bolu, tarihsel süreç içerisinde pek çok farklı medeniyete ev sahipliği yapmanın gururunu taşıyor. M.Ö. 5500 ile 3000 yılları arasındaki Kalkolitik Dönem’den M.Ö. 3000 ile 1200 yılları arasındaki Tunç Çağı’na kadar, Bolu, Hitit, Frig, Lidya, Pers ve Bitinya Krallığı gibi pek çok önemli medeniyetin hüküm sürdüğü topraklardır.
Arkeolojik Keşifler ve Buluntular
Eski Bolu Müze Müdürü Mustafa Güneş’in aktardığına göre, bölgedeki kazı çalışmaları sonucunda birçok medeniyete ait kalıntılar ortaya çıkarıldı. Bu kalıntılar arasında, Bolu’nun M.Ö. 334’ten itibaren Bitinya Krallığı sınırlarında yer aldığına dair izler bulunuyor. Ayrıca, şehir bu dönemde ‘Bithynium’ adıyla anılıyordu. Bölgemizde Bolu’nun yanı sıra Kocaeli, Bursa, Sakarya ve diğer şehirler Bitinya Krallığı’na dahildi.
Bitinya Krallığı ve Şehirler
Bitinya Krallığı döneminde şehirlere farklı isimler verilmiştir. Örneğin; İzmit “Nikomedia”, İznik “Nikaeia”, Bursa “Prusa ad Olympum”, Gemlik “Cius” olarak adlandırılmıştır. Bolu’nun tarihi serüveni Romalılar’ın hakimiyeti altına girmesiyle devam ediyor. M.Ö. 74’te Romalılar’ın eline geçen Bolu, ‘Claudiapolis’ adıyla anılmıştır.
Bolu ve Çevresindeki Tarihi Yapılar
Bolu’da, farklı medeniyetlere ait pek çok tarihi kalıntı bulunmaktadır. Özellikle Göynük ilçesinde yer alan Frig Kaya Abidesi, Frigler’in bölgede var olduklarını kanıtlamaktadır. Bunun yanı sıra, Seben ilçesinde kayalara oyulmuş evler, Orta Bizans Dönemi’ne tarihlenmektedir. Çeltikdere Bizans Kilisesi gibi yapılar, Bolu’nun tarihi ve kültürel zenginliğini gözler önüne sermektedir.
Bolu, tarihsel süreç içerisinde pek çok medeniyete ev sahipliği yaparak Türkiye’nin kültür ve tarih mirasına önemli katkılarda bulunmuştur. Bolu’nun bu zengin tarihini yakından tanımak, hem geçmişi anlamamıza hem de geleceğe dair izler taşımamıza olanak tanır.