Sevgili dostlarım yeni bir dünya bizi bekliyor. Bundan sonra hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı açık.
Her kesin aklındaki sorular. Dünya Korona virüs belasından kurtulduktan sonra nereye doğru gidecek? Bu belayı savuşturduktan sonra nasıl bir dünya bizi bekliyor?
Gerçek şu ki bu sorulara cevap vermek kolay değil. Ama Bütün dünyanın bu virüsün neden olduğu travmadan kısa zamanda kurtulmasını beklemek çok iyimserlik olur. Bazılarımız kısa sürede bu travmadan kurtulsalar da bazıları çok uzun zaman hatta yıllarca kurtulamayacak bu dönemdeki zorunlu alışkanlıklarımızı uzun zaman hayatımızdan çıkaramayacağız. Belki yıllar sonra maske, sosyal mesafe, dezenfektanı yenidünyada gündelik hayatımızda normal bir şey olarak kabul edeceğiz. Toplumun kısa zaman önce maske kullanan insanlara göstermiş olduğu tepki ile kısa sürede maske kullanmayanlara karşı gösterdiği tepki gibi birçok toplumsal algı değişecek.
Yeni dünya düzeni Çin’in Vuhan kentinden başlayan kısa sürede tüm dünyayı etkisi altına alan virüs ile mücadele kapsamında uygulanan tedbirler sonucunda ortaya çıkan yeni durum olarak tarihte yerini alacak.
Yakınlarını kaybedenler hastanelerde tedavi görenler. Karantina kapsamında tutulanlar. Evlerinden uzun zaman çıkamayan insanlar. Çöken borsalara, ekonomik krizler, kapanan işletmeler, işsiz kalan insanlar.
İlk şoku atlatan ve vakaları en kısa zamanda kontrol altına alabilen ülkeler yenidünyada daha etkili olacak.
Bundan sonra ki dönem insanların yeni düzene ayak uydurma mücadelesi ile geçecek. Sosyal hayat değişecek insanlar uzun zaman bir birlerinden uzak yaşamaya alışmak zorunda kalacak lokantalar ve kafeler de mesafeler uzayacak. Futbol, basketbol bütün spor faaliyetleri uzun zaman eskisi gibi olmayacak.
Tiyatrolarda ve Sınamalarda sosyal mesafe gelecek. Bu yeni sistemde milyonlarca insanın hayatı değişecek. Yaşam tarzları mücadeleler Savaşlar dahi değişecek.
Sizlere kısa bir zaman önce yaşadığımız bazı olayları anlatayım.
Yeni Dünyada savaşlar değişecek demiştik. Yenidünyanın ilk Savaşını başlatan ülke Çek Cumhuriyeti oldu. Çin’den içerisinde İtalya için gönderilen yüz binlerce tıbbi malzemenin bulunduğu yardıma el koydu.
İtalya salgını en ağır yaşayan Avrupa devletlerinin başında geliyor. Çek Cumhuriyetinin yaptığı hamle ile büyük bir zorluk yaşadı. İtalya ise çareyi başka bir ülkenin yardımına el koymakta buldu. Libya’ya deniz yoluyla giden malzemelere el koyarak Savaşa dâhil oldu. Bununla da yetinmeyerek Yunanistan’a giden solunum cihazlarına da el koydu.
Almanya’nın siparişini verdiği maskelerin Kenya Havaalanında kaybolması Ve bu tıbbi malzemelerin kimin aldığı ise hala belirsizliğini koruyor.
Savaşa son olarak dâhil olan taraf ise Fransa. Fransızlarda Çin’den İtalya ve İspanya için gelen milyonlarca maske ve eldivene el koydu.
Avrupalı devletler göz göre göre hırsızlığa soyundu. Bu yeni durumdan çıkan şey Avrupa Birliği’nin bundan sonra devam etmesinin zor olduğu.
Yeni Dünya düzeninde her ne kadar ulusal devletler varlığını güçlendirecek dense de aslında oda zor görünüyor. Virüsün etkisi ile ekonomik sistemi çöken devletler ve özellikle Petrol ün dengesinin bozulması hiçbir ulusal Arap ülkesinin yenidünyada devam etmesi mümkün gözükmüyor.
Ülkem ile gurur duyuyorum
Gerek geçmiş deki gerek kısa zaman içinde komşularımızdaki olaylar nedeni ile ülkemize sığınan milyonlara kapısını açması ile gerekse simdi bir yandan Korona virüs ile mücadele ediyorken, bir yandan da milli imkânlar ile ürettiği tıbbî araç-gereçleri ihtiyacı olan ve salgın yüzünden ölüm oranlarının yüksek seyrettiği memleketlere, hatta zenginlik sıralamasında en başta yer alan ülkelere koliler dolusu yardım malzemesi gönderiyor.
Ülkemiz bu mücadelede dünyaya örnek oldu. Şimdiye dek 100’den fazla ülkeden yardım talebi geldi. Türkiye aralarında ABD, Çin, Almanya, İngiltere, İspanya, İtalya, İrlanda, İran, Sırbistan, Tunus, Kosova, Bosna Hersek, Somali ve Filistin’in de bulunduğu 85 ülkeye uçaklar dolusu malzeme gönderdi göndermeye devam ediyor.
Söylemem odur ki, Türkiye, okyanus ötesindeki üst aklın kendisine tehdit olarak yönelen ekonomik oyunlarını uzun zamandır test etmekte, buna karşı gerekli çözümleri üretmektedir. Başta savunma sanayii olmak üzere hemen hemen her konuda kendi kendine yeterliliğini sınayan büyük bir kararlılıkla bu ideale doğru giden Türkiye korona virüs ile mücadele kapsamında iç pazarı koruyucu tedbirleri yürürlüğe soktuğu ölçüde daha da güçlenecektir. ABD paniği arttırmak için butona ne kadar ve ne şekilde basarsa bassın, Türkiye Cumhuriyeti doğru yoldadır. Zafere ulaşmak kararlığına sahiptir.
Memleket
Dünyada açıklanan verilere göre virüsün 60 yaş üzerindeki ölüm oranı yüksek olduğu açıktır.
Gerede’mizdeki nüfusun yaş ortalamasına baktığımızda özellikle köylerimizde ikamet edenlerin çoğunlukla yaşlı bir nüfusa sahip olduğu bir gerçek bu olay basit alınacak bir konu değil buradan köylerimizdeki bütün büyüklerime dünya ve ülkemizin korona virüs ile verdiği mücadeleye duyarlı olmalarını zorunlu olmadığı suretle evlerinden çıkmamalarını onların bizler için çok önemli olduklarını bizleri üzmemelerini istiyorum. Mevla’mdan dileğim bu beladan en kısa zamanda tüm dünyanın kurtulması. Sağlıcakla kalın.
