1. Haberler
  2. Güncel
  3. KAZIM ÜNLÜOL’UN KALEMİNDEN: KAYMAK DONDURMA 2

KAZIM ÜNLÜOL’UN KALEMİNDEN: KAYMAK DONDURMA 2

featured

“Ayakkabıcılıkta, önceleri yemeni, sonraları kundura ve topuklu mes imal ederdik. Yemeniyi vidala deriden yapardık. Altı kösele olurdu. Tulumbacı yemenisi denirdi buna. Şehirli ve bazı köylü vatandaşlar alabilirdi. Sadık usta imal ettiğimiz  yemenileri Çerkeş pazarında satardı. (Sadık usta halen bu işe ve pazara devam ediyor) Baban rahmetli (Fevzi Ünlüol) ve çoğu rahmetli olan arkadaşlar, ustalar, Hacı İhsan, Puf Mehmet, Hacı Halil, Yakup Özsaraç, Ahmet Sinan, gibi, yine Çakır, İlhami Karacan, Pirnazarlar ve Celler Kazanköy’e (Ankara Kazan), Çerkeş’e, Karabük’e, Eskipazar’a mal satmaya giderlerdi karda kışta, soğukta sıcakta.

Ayakkabıcılar, şu anda Belediye Sarayının güneyindeki Fevzi Paşa caddesinin üst bölümünün iki tarafında bulunan dükkânlarda çalışırdı. Berber Mehmet Sadık’ın dükkanından itibaren aşağı doğru kulübeler halinde bir katlı dükkanlar vardı. Doruk’un esnaf kahvehanesinde çay içer sohbet ederdik. Bu dükkânların karşısındaki dükkânlar iki katlı idi. Babanın dükkanı üzerinde Radyocu Remzi’nin dükkanı vardı. Bizler o yıllarda esnaf gelenekleri ile yetişmiştik. Hep o geleneklerle yaşadık. Çırağın ustaya büyük saygısı vardı. İzinsiz hiçbir iş yapılmazdı.

1954 te askere gittim. 2 yıl sonra 1956’da askerden gelince dondurmacılığa başladım. Dondurma yapmayı Annem Fatime’den öğrendim. Annemin dayısı Kara Mehmet de dondurmacı idi. Dondurmacılık sülaleden geçmişti.

O yıllarda dondurma için yayladan (Arkut Dağı) kar getirirdim. Yaylada ve E5 kenarında Dondurmacı Kara Mehmet’ten devraldığım kar kuyularından (Yaklaşık 6  metre derinliğinde 10 metre çapında üstü talaş veya çam pürleri ile kapatılmış, tahta örtüleri bulunan ısı ve yağmur geçirmeyen, yaz boyunca karın muhafaza edildiği, Halk arasında kış kuyusu diye söylenen depo) , daha sonra Belediye Başkanı Abdurrahman Şahin zamanında, şimdiki Düşkünler Yurdu kuzeyindeki kuyudan, dondurma için, merkep  sırtında, çuvallarla kar taşırdım. Sabah güneşi ben kuledeyken (Hacıveli Rumşah Yaylaları arasında, eskiden orman gözetlenme kulesinin, şimdi Esentepe Otel’in kayak tesislerinin olduğu bulunduğu mevki) doğardı. O yıllarda sadece fotoğrafçı Naci’nin babası ve Şamlılar gazoz imal ederlerdi. Başka hiçbir meşrubat yoktu. Maçlarda, Esentepe’de gazoz içilir dondurma yenirdi.

Dondurmada kullandığımız malzeme inek sütü salep ve şekerdir.  Eskiden Salebi ormandan toplayıp satan vatandaştan alır, kurutur kendimiz çekerdik veya Etyemezler’in Münevver abla ve Eresül’ün Fatime ablaya dövdürürdük. Şimdi salep hazır olarak bulunabiliyor. 10 kilo süte yaklaşık 100 gram salep ve 3 kilo şeker katar kazanda kaynatırdık. Bir gün soğuması ve dinlenmesi için beklerdik. Soğuyup dinlenen karışımı tenekelere doldurur dondurma işlemine geçerdik. Yuvarlak dondurma tenekesi etrafına kar ve tuz tabakalarını doldurur ikide bir tahta tokmaklarla sıkıştırırdık. Kar, teneke içindeki karışımın kenarlarından itibaren donmasını sağlardı.

1984’ten sonra kar kuyusundan kullandığımız kar yerine teknolojiye uygun olarak buzdolabında buz imal etmeye başladık. Şimdi seyyara çıktığımızda kar yerine buz kullanıyoruz. Donan kısımları bisleheç (ucu geniş, uzun saplı, metal kazıma  aleti) ile kazır ortaya doğru iterdik. Sonra donan bu kısımları yine kalın bir tahta takoz ile iyice döverdik. Bu iş,  yani sütün kıvama gelerek kabarması,  sakızlaşarak dondurma haline gelmesi yaklaşık iki, iki buçuk saat kadar sürerdi. Bu gün makine ile bu iş bir saatte bitiyor. Eskiden çok yorucu idi tabi. Bu nedenle eşimle el değiştirerek yapmak zorunda kalırdık.  Yaptığımız dondurmayı hava durumuna göre bir günde, hava iyi olmazsa erimemesi için etrafını karla kaplayıp soğukta bekletir, ertesi gün satardık. Bir külah dondurmayı delikli yüz paraya satardık.

Devam edecek…

Not: Konu yer ve şahıslar 2003 yılına göredir.

0
mutlu
Mutlu
0
_zg_n
Üzgün
0
sinirli
Sinirli
0
_a_rm_
Şaşırmış
0
vir_sl_
Virüslü
KAZIM ÜNLÜOL’UN KALEMİNDEN: KAYMAK DONDURMA 2
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir