Gerede’de özellikle bu dönemlerde doğada kendiliğinden yetişen mantarları yeme alışkanlığı oldukça yaygın. Bu tür mantarları yedikten sonra zehirlenenlerin haberlerini de sıkça duymaktayız. Zehirli ve zehirsiz mantarların birbirinden ayırt edilmesinin çok zor olduğunu belirten Dr. Hüseyin Yücel, “Uzmanlar tarafından mikroskopla incelenmesi sonucu ayırt edilebilen mantarların bilinçsizce toplanıp yenmesi halk sağlığı açısından önemli bir sorundur. İnsanlarımızın bu konuda bilinçlendirilmesi gerekir. Doğada kendiliğinden yetişen mantarların kesinlikle toplanmaması ve yenilmemesi gerektiği uyarılarına rağmen halen zehirlenmeler ve bunlara bağlı ölümler bildirilmektedir. Yabani mantarlar ölümle sonuçlanan bitkisel kaynaklı zehirlenmelerin yaklaşık % 50’sini oluşturmaktadır” dedi.
BELİRTİLERİ
Dr. Yücel, mantar zehirlenmelerinin belirtileri hakkında da bilgi vererek, “Göz yaşarması, bol tükürük salgısı, terleme, kusma ve karın ağrısını takiben karın adalelerinde kramplar, ishal, baş dönmesi, kas seyirmesi ve göz bebeklerinde küçülme görülür. En büyük tesirini karaciğer üzerinde gösterir. Tedavi edilmediği takdirde, karaciğer harabiyetine bağlı olarak sarılık ortaya çıkar. Bir hafta içinde hasta kaybedilir. Türü bilinmeyen mantarların yenilmesine bağlı olarak meydana gelen zehirlenmelerde kalp-damar bozuklukları, çarpıntı, şuur bozukluğu, bulantı, kusma, ishal, yüksek ateş, solunum ve dolaşım yetersizliği görülür.