Antikor, vücudun yabancı organizmalara karşı kendini koruması adına geliştirmiş olduğu bir savunma yöntemi elemanı olarak bilinmektedir. İnsan vücuduna, bağışıklık sisteminin alışkın olmadığı bir madde girişi gerçekleştiğinde bu maddeye karşı antikor üretimi gerçekleşmektedir. Bu sayede bağışıklık sisteminin etkisi ile birlikte kısa süre içerisinde yabancı organizmaların vücuda vermiş oldukları zararlar önlenmektedir.
Antikor Nedir?
Antikor, doğada bulunan ya da canlıya ait olan ve insan vücudunun tanıdığı antijenlere bağlanabilme özelliği gösteren moleküllere verilen bir isimdir. Antikorlar, kendileri ile uyumlu olan antijenlerle bir bağ kurmaktadırlar. Her bir antikor, sadece tek bir antijeni tanıyabilmektedir. Bu sayede insan vücudu, doğada bulunan pek çok biyolojik maddeye karşı antikor üretebilmektedir.
Antikor üretimi sırasında pek çok aşama gerçekleşmektedir. Öncelikli olarak vücuda giren yabancı maddeler makrofajlar aracılığı ile tanınmaktadırlar. Sonrasında ise antijenler ile makrofajlar ayrılarak lenfositlere gönderilmektedirler. Lenfositlerin içerisinde antijenlere uyumlu olarak antikorlar üretilmekte ve bu sayede yabancı organizmaların antikorlara bağlanarak vücuttan uzaklaştırma sürecini başlamaktadır.
İnsan vücudunda 5 farklı antikor çeşidi bulunmaktadır. Bunlar; IgA, IgM, IgG, IgD ve IgE olarak isimlendirilmektedirler. Bu antikor çeşitleri, bağışıklık sisteminde farklı işlevlerle yer almaktadırlar.
Antikor Ne İşe Yarar?
Antikorlar vücuda giren yabancı organizmalara karşı kazanılmış bağışıklığı oluşturmaktadırlar. Aynı zamanda antikorların bu işlevi, aşı geliştirme çalışmalarında da kullanılmaktadır. Bu çalışmalarda yabancı mikroorganizmaların zayıflatılmış halleri insanların vücuduna enjekte edilerek bu organizmalara karşı antikor üretilmesi sağlanmaktadır. Böylelikle, insanların ileriki süreçlerde bu mikroorganizma çeşidi ile karşılaşmaları durumunda bağışıklığa sahip olmaları hedeflenmektedir.
Antikorlar, çeşitlerine göre vücutta farklı işlevlerde bulunabilmektedirler. Bu işlevler şu şekilde sıralanabilmektedir;
- Antikorlar, yabancı organizmaları tanıyarak vücudun bu organizmalara karşı bağışıklık oluşturmasında görev almaktadırlar.
- Antikor çeşitleri, vücuda giren yabancı organizmaları sararak işlev göstermelerini engellemektedirler.
- IgA antikoru, ağız, mide ve bağırsak duvarları, solunum yolları gibi vücut bölümlerinde yerleşmiş halde bulunmakta olup, bu yerlere yabancı organizma girişini engellemektedir.
- Gebelik döneminde üretilen antikorlar, bebeğin bağışıklık sisteminin gelişmemesi nedeni ile onu hastalıklara karşı korumaktadırlar. Aynı zamanda emzirme döneminde de anne sütünde yer alan antikorlar bebeğe geçerek bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesini sağlamaktadır. Bu aşamalarda yer alan antikor çeşidinin IgG olduğu bilinmektedir.
- IgE antikoru parazit enfeksiyonlarında üretilmekte ve bu enfeksiyonların etkisini azaltmaktadır.
Antikor Kullanımı Nasıldır?
Antikor kullanımı sadece insan vücudu içerisinde değil pek çok tıp alanındaki çalışmalarda da görülmektedir. Bu durumlar arasında; bazı hastalıkların tespit edilmesi için kanda antikor miktarına bakılması, vücutta oluşan antikorların serum yapısında kullanılması, vücuttaki antikor miktarına göre belirli bir hastalığın geçirilip geçilmediği ile ilgili bilgi alınması, aşı yapımında kullanılması gösterilebilmektedir. Ayrıca son zamanlarda antikorların monoklonal tedavi süreci içerisinde de kullanıldığı görülmektedir. Bu tedavi şekli, antikorların belirli bir antijene karşı geliştirilmesini hedef alan ilaçlardan oluşmaktadır.
(Haber Merkezi)
