Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, genç yaşta artan kalp krizi riskine dikkat çekti. Risk faktörleri ve korunma yöntemleri hakkında hayati bilgiler verdi.
İstanbul’daki bir özel hastanede görev yapan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ertuğrul Okuyan, dünyada her 15 saniyede bir insanın kalp krizi nedeniyle hayatını kaybettiğini açıkladı. Kalp damar hastalıkları, günümüzde en yaygın ölüm nedenlerinden biri haline gelmiş durumda. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre bu hastalıklar, kalp krizlerinden felçlere kadar geniş bir yelpazeyi kapsıyor.
Prof. Dr. Okuyan, kalp damar hastalıklarının yalnızca yaşlı bireyleri etkilemediğini, gençlerin de bu riskle karşı karşıya kaldığını vurguladı. “Bu, korkutucu bir rakam. Özellikle genç yaşta kalp krizine bağlı ölümlerde artış gözlemliyoruz. Eskiden yaşlılara özgü bir hastalık olarak bilinse de artık 30’lu, hatta 20’li yaşlarda dahi kalp krizi görülebiliyor.” ifadelerini kullandı.
Kalp krizinin pek çok nedeni olduğunu belirten Okuyan, sigara kullanımı, yüksek kolesterol, hareketsiz yaşam tarzı, obezite, stres, yüksek tansiyon ve genetik yatkınlığın başlıca risk faktörleri arasında yer aldığını söyledi. “Ne yazık ki, bu faktörlerin çoğu günümüzde yaygın olarak görülüyor.” dedi.
Okuyan, kalp damar hastalıklarından korunmanın mümkün olduğunu belirterek, değiştirilebilir risk faktörlerine dikkat çekti. Sigara kullanımını bırakmanın, sağlıklı beslenmenin, düzenli egzersiz yapmanın ve kilo kontrolü sağlamanın kalp krizi riskini önemli ölçüde azalttığını ifade etti. “Kan basıncınızı düzenli ölçtürmek, kolesterol ve kan şekerinizi kontrol ettirmek, koruyucu hekimlik adına çok önemli. Genetik risk faktörlerini değiştiremeyiz ancak diğer riskleri kontrol altına alarak bu riski en aza indirebiliriz.” değerlendirmesinde bulundu.
Hastalığın ortaya çıkmadan önce önlenebileceğini vurgulayan Okuyan, bireylerin düzenli tıbbi kontroller yaptırmasının hayati önem taşıdığını belirtti. 30’lu yaşlardan itibaren yılda en az bir kez kan tahlili yaptırarak kolesterol, kan şekeri ve tansiyon değerlerini kontrol ettirmenin, kalp damar hastalıklarının erken tanısında kilit rol oynadığını ifade etti. “Ayrıca genetik yatkınlığı olan bireylerin daha sıkı bir takip sürecine girmesi gerekir.” şeklinde görüş belirtti.
Toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğine de değinen Okuyan, “Kalp damar hastalıkları, ölüm nedenleri arasında birinci sırada yer almasına rağmen, alınacak önleyici tedbirlerle bu oranlar yarıya indirilebilir. Sağlıklı yaşam alışkanlıklarının benimsenmesi ve düzenli doktor kontrolleri, bu hastalıklara yakalanma riskini önemli ölçüde azaltır.” dedi.
(AA)