Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Özlem Ataoğlu, havaların soğumasıyla birlikte solunum hastalıklarının arttığına dikkat çekerek, çocuk ve yaşlıların daha dikkatli olması gerektiğini vurguladı. Ataoğlu, mikroplara karşı en etkili korunmanın el yıkamak olduğunu belirtti.
Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Dr. Öğr. Üyesi Özlem Ataoğlu, kış aylarında artan solunum hastalıklarına karşı uyarılarda bulundu. Çocuklar ve yaşlılar için riskler, erken belirtiler ve korunma yöntemleri hakkında detaylı bilgiler.
Soğuk Hava ve Solunum Hastalıkları
Ataoğlu, kış mevsiminde solunum yolu hastalıklarının artış nedenlerini şu şekilde açıkladı: “Soğuk hava, kapalı ortamlarda daha fazla zaman geçirme, soğuk havalarda virüslerin daha fazla yayılma eğiliminde olması, kışın olan düşük nem ile birlikte burun mukozasının kuruması ve kişinin üst solunum yolu enfeksiyonuna neden olan virüslere karşı daha hassas hale gelmesi, kışın ısınma amaçlı kullanılan fosil yakıtlarla birlikte hava kirliliğinin artması da kışın solunum yolu hastalıklarının artma nedenlerindendir.”
Çocuk ve Yaşlıların Dikkat Etmesi Gerekenler
Ataoğlu, çocukların bağışıklık sistemlerinin henüz tam olarak gelişmediğini ve bu nedenle enfeksiyonlara karşı daha savunmasız olduklarını ifade ederek, “Özellikle 65 yaş üstü yaşlı bireylerin bağışıklık sistemleri zayıflayabilir, bu da grip ve diğer viral enfeksiyonları daha tehlikeli hale getirebilir.” dedi. Ayrıca astım, kronik bronşit, kalp hastalıkları, böbrek yetmezliği, diyabet ve akciğer hastalıkları gibi kronik hastalıkları bulunan kişilerin de yüksek risk altında olduğunu belirtti.
Solunum Yolu Virüsleri ve Belirtiler
Ataoğlu, solunum yolu virüsleri sürveyans raporunun 48. haftasında en sık yer alan virüslerin influenza, rinovirüs, coronavirüs ve SARS-CoV-2 olduğunu dile getirdi. Bu virüslerin, akut bronşit, soğuk algınlığı, grip, sinüzit gibi hastalıklara neden olabileceğini ifade etti. Kış aylarında yaygın olan solunum hastalıklarının erken belirtileri arasında boğaz ağrısı, burun akıntısı, burun tıkanıklığı, öksürük, ateş ve titreme, baş ağrısı, yaygın vücut ağrısı, nefes darlığı veya hırıltı, tat ve koku kaybı ile halsizlik yer aldığını belirtti.
Önemli Belirtiler ve Sağlık Kuruluşuna Başvuru
Ataoğlu, 38 derece ve üzeri yüksek ateşin, özellikle 3 gün boyunca düşmemesi durumunda iltihaplanma veya ciddi bir enfeksiyonun belirtisi olabileceğini aktardı. “Nefes darlığı, göğüs ağrısı önemli akciğer veya kalp problemlerine işaret edebilir. Koyu renkli balgam, özellikle yeşil veya kanlı balgam, bakteriyel bir enfeksiyonun belirtisi olabilir.” diye konuştu.
Korunma Yolları
Kış aylarında solunum hastalıklarından korunmak için tavsiyelerde bulunan Ataoğlu, “Aşı olmak, özellikle mevsimsel grip aşısını yaptırmak, hijyen kurallarına uyarak sık sık el yıkamak, kalabalık ortamlarda maske kullanmak, yakın temastan kaçınmak, dengeli beslenmek, yeterli dinlenmek, kapalı ve kalabalık alanlardan uzak durmak, belirtiler görüldüğünde zaman kaybetmeden doktora başvurmak, alınabilecek önlemler arasındadır.” dedi.
Mikroplara Karşı En Etkili Korunma: El Yıkamak
Ataoğlu, “Toplu taşıma araçlarını kullandıktan sonra, yemek yemeden önce ve tuvaleti kullandıktan sonra bol su ve sabunla en az 20 saniye boyunca elleri yıkamak, mikroplara karşı en etkili korunma yollarından biridir. Havalandırmanın yetersiz olduğu kapalı ortamlarda ve toplu taşıma araçlarında maske kullanmak, hem kendimizi hem de çevremizdekileri korumak için önemlidir.” ifadelerini kullandı.
(Haber Merkezi)