İSTANBUL (AA) – Beşiktaş Teknik Direktörü Şenol Güneş, gelecek sezon hakemlerle ilgili kimsenin konuşmamasını, bunu ihlal edene de 10 maç ceza verilmesini önerdi.
Ankara'da JW Marriott Hotel'de gerçekleştirilen Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Olağan Seçimli Genel Kurulu'nda konuşan Güneş, “Başkanım, sizi seviyorum. Allah kolaylık versin. Önümüzdeki sezon başarılı olunması için hep birlikte toplanıp konuşalım. Hakemlerle ilgili kimse konuşmasın. Konuşanın cezası 10 maç olsun. Yenilikler çok var. Yeter ki iyi niyet olsun.” dedi.
Türk futbolunun gelişmesi için görüş alışverişinde bulunmak gerektiğini belirten Güneş, “Yarış yaparken yabancı oyuncu yerli olarak oynatılabilir mi? Olağanüstü duruma saygı duyuyorum. Salgın döneminde 'Maçlar iptal olsun.' dendi. Servet (Yardımcı) Bey de vardı. Olağanüstü bir karar alındı. Tepkilere rağmen anında alındı ve lig devam ettirildi. Tam tersi de olabilirdi. İşte yönetimlere orada ihtiyaç var. Anında iyi düşünüp doğru karar, yapamıyorsan ortak karar… O zaman alınan kararla bir de düşme olayı kaldırıldı. Milli takım antrenörü olarak ağustosun ortasında istememe rağmen 11-12 Eylül'de kulüplerin isteğiyle ligler başladı ve sıkıştırılmış bir lig oldu. Rahatsız olan asıl bendim. Türkiye rahatsız oldu. Onun lige yansıması, futbolcuya yansıması olağan dışı bir şeydi. Sakatlıklar da oldu.” diye konuştu.
Milli takımın Avrupa Şampiyonası ve Dünya Kupası'na gitmesinin herkesi gururlandıracağını dile getiren Güneş, “Sivas'a maç aldık. Önce Anadolu'dan İstanbul'a geldik. Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş'ın sahasında oynadık. 'Oynayamazsınız.' dediler. Milli takım her şeyin üzerinde. Altyapı konuşuluyor. Çocuklar okuyor. Milli Eğitim Bakanlığının olmadığı bir sistem olmaz. O dönemde ben bu sefer İstanbul'dan Anadolu'ya gitmek durumunda kaldım. İlk maçı Sivas'a aldım. Salgın oldu, seyirci yok. Yanlış karar aldım. Ben taraftarla Anadolu'da buluşmak için gittim. Salgının ve depremin olağanüstü durumu var. Seçimin sıkıntıları var. Dünya Kupası'nın var. Ancak yönetim de anında doğru kararlar almalı.” ifadelerini kullandı.
– ” Rekabeti öldürdük”
Aynı bölgeden bazı takımların ligde mücadele edip bazılarının etmemesinin tartışmaya yol açacağını kaydeden Güneş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Niyetiniz sorgulanır? Haklısınız, zor bir durum ama iki takım lige giriyor. İki takımın oyuncuları liglerde oynuyor. O zaman alın takımları İstanbul'a. Yanlış yapıldı. Biz de oyuncu aldık. O oyuncuları aldık ve Türk statüsünde oynattık. Yarışta o oyuncuyu alamayan bir takım, mağdur oluyor. Ligin seyri değişti. Hep yukarıya baktınız. Aşağıya bakın. Beş takım 41 puanlı, bir takım 40 puanlı ve düştü. Rekabeti öldürdük. Suçlamak için söylemiyorum, ders çıkarmak için söylüyorum. Daha sonra olağanüstü bir durum olduğu zaman sizin keyfinize kalamaz bu. O kuralı bileceğiz.”
Deneyimli teknik adam, Türk futbolunda radikal kararlar alınması gerektiğini savunarak, “Profesyonel kulüp sayısı çok fazla. Birisi tesisler olsun diyor. Tek başına yetmez. Altyapısı var mı, seyircisi var mı? Öyle takımlar var ki bu kriterleri karşılıyor. 'Benim param var' diyorsan, o zaman kulüpler şirketleşsin. Kurumsal kimliğimiz yokken herkes kendisine göre bir yol buluyor. Emniyet şeridini ihlal etmeye başlarsanız, herkes eder. Kuralı ona göre koyun. Oyuncuya koyduğum kurala ben de uyuyorum. Çok düşünüp öyle karar verelim, taban birliklerini de yerine oturtalım.” değerlendirmesinde bulundu.
65 yaş kuralının kaldırılması gerektiğini belirten Güneş, “100 yıl yaşamak diye bir kitap var. Tavsiye ederim okuyun. 65 yaşını geçtiğim için rahat rahat konuşuyorum. Başkanım size de sıra geliyor yaştan dolayı, siz görevde kalın.” dedi.
Futbol adamları ve teknik adamların bir birlik çatısı altında toplanmasının önemine işaret eden Güneş, “Birliklerin başkanları konuşur. Biz de öyle değil ki oyuncunun, hocanın hakkını yönetici gelip söylüyor. Yöneticiyle oyuncu arasında bazen sorun oluyor. Yabancı oyuncuyla yerli oyuncunun Türk lirası ve döviz üzerinden para alması takımın dengesini alt üst ediyor. Başkan 'Yerli oyuncunun şartlarını iyileştireyim' diyor, niye bunu yapmak zorunda kalıyor? Ya da döviz alıyorsa, düşürelim diyor. Burada sözleşme var, sözleşme şartlarında bile yanlış yapmışız. Antrenör ve oyuncular vergilerini kendisi vermeli.” şeklinde görüş belirtti.
Yabancı oyuncu konusundaki 8+3 kuralıyla ilgili düşüncelerini aktaran Güneş, “Bu kuralı ben getirmedim. Benim fikrimi sorarlarsa hiç çekinmem. Ben de karşıyım ama o gün karar çıktı. O dönem ligin planlaması da yanlıştı. Ben hiçbir zaman avro almadım. Uluslar Ligi maçlarını oynadığımız son dönemde hep param konuşuldu. İtibarsızlaştırmak istediler. Bu ülkede milli takım teknik direktörü kim olursa olsun itibarsızlaştırılamaz. Kim olursa olsun bir tane milli takım teknik direktörü var. İtibarsızlaştırmaya giderseniz, siz de itibarsızlaşırsınız. Aynı şey federasyon başkanı, kulüp başkanı ve yöneticiler için de geçerli.” ifadelerini kullandı.
