TV’de gösterdiler. 95 yaşındaki adam 100 metreyi 55 saniyede koştu.
Genelimiz 45 te koşmayı kestiğinden o yaşları göremeden Hak’ka yürümüş oluruz.
Arabanın yağını, suyunu, antifirinizi bilir; Organizmanın protein, vitamin, mineral, kalori ihtiyacını bilmeyiz.
Baştan yarat ellerimi,
Baştan yarat gözlerimi,
Tanrım beni baştan yarat… Feryat yerindedir.
Kader olan genetiğimizdir. Huyumuz, boyumuz, zaaflarımız ve dolayısıyla ömrümüz orada şifrelenmiştir.
Hz.Muhammed (s.a.v.) adama sorar: “Deveni ne yaptın?”
Adam cevap verir “Allah’a havale ettim”
Hz.Muhammed (s.a.v.) “Olmaz, önce bağlayıp sonra havale edecektin”
Bu diyalogdan anlaşılacağı gibi devenin veya dolayısıyla adamın başına gelebilecekler kader değil ihmaldir. Bir felakete uğramış birilerini “Allah’tan, kader böyleymiş” diye teselli ederiz. O an yapılabilecek tek şeydir teselli etmek. Bu beyaz yalanla felaket kaçınılmaz gösterilerek, yazgı şeklinde gökyüzüne havale edilir ve avuntu sağlanır, İnsan beyni acıyı reddetmeye hazırdır. Fıtrat budur.
Su verilmiş demirin paslanması zorlaşır zira çelik olmuştur. Onunda kaliteleri vardır. Bireyde kendi fiziksel ve ruhsal mevcudiyetini güçlendirmek ve ömrünü uzatmak üzere koruma ve bakım hassasiyeti göstermelidir.
Ülkemizde kişi başına kırmızı et tüketimi 12 kg iken Amerika’da 117 kg’dır. Balık tüketiminde de aynı orantısız değerler görülmektedir. Beslenmiyor, doyunuyoruz.
Sağlıklı ve uzun ömürler için reçete basittir.
1- Sigara, alkol gibi tümden zararlılar ile tuz, şeker, yağ gibi fazlası zararlılara dikkat edeceksin. Obez olmayacaksın.
2- Başta yürüyüş olmak üzere yaşına ve hobilerine uygun sporu hep yapacaksın, kesmeyeceksin.
3- Zihnini geliştirecek, ruhsal sağlığını muhafaza edeceksin.
4- Doğal, dengeli ve yeterli besleneceksin.
Beslenme günlük hatta öğünlüktür.
Bugün yenilenlerin eksik yada fazlasının yarına aktarımı olmaz.
Her bireyin farklı fenotipi olabileceğinden, beslenme şekli ve ihtiyaçları farklı olabilir.
5- İlaca fazla bel bağlamayacaksın. Otlarla yanlış yapmayacaksın.
Sağlık ve esenlik dileklerimle…