Biliyorsunuz değil mi bunun ne anlama geldiğini? Olaylara tek yönde çok dar açıyla bakan ve sadece kendi görüşünün doğru olduğuna inanan, çevresini görmeyenler için kullanılan bir tabirdir. Gerçekte atlara takılan gözlükle mecazi olarak bire bir örtüşür. At o gözlük sayesinde sadece önünü görür ve sahibinin istediği yönde ilerler. Yani kafası ne taraf döndürülürse gözleri sadece orayı görür.
Biz başarı temenni ettiklerimize genelde ufuk genişliği dileriz.
Neden geniş ufuk?
Dünya hiçbir zaman bizim yaşadığımız daracık bir mekân değildir.
Yöneticilerimizin ufkunun geniş olmasını arzu ederiz. Onların bakış açısı ne kadar genişse toplum da o derece geniş bir dünyada yaşama imkanı bulur.
Bir hocamın sözünü hatırlıyorum. “Cahilden Peygamber olmaz.” demişti Tabi buradaki cahil kelimesi mecazi idi. O dar kafalıların, geniş ufukları göremeyeceğini, Peygamberlerde Allah tarafından verilen hasletlerle geniş ve aydınlık ufukları görme özelliğinin olduğunu söylemişti.
Bazılarına ise cehaletin at gözlüğü çok yakışır. Toplumda bazen rastlarız bu tür bakış açısı olanlara. Sanırım onlar sadece dar açıdan gördükleri yönde gitmeye çalışıyorlar. Ama nereye kadar?
Geniş dünya geniş açılı bakışlarla görülebilir. Zaman kırk yıl öncesinin zamanı değil. Her şey çok ibaresinden çok daha fazla değişti. At gözlüklerini çıkarıp atmak ve dünyayı görmek günümüzün vazgeçilmezidir.
Yoksa halkı millet olarak görmeyen Kelaynaklar’a benzemek işten bile değil.
Kelaynak kuşlarının bir suçu yok. Benim bahsettiğim kelaynaklar kendilerini at gözlükleri ile milletin üstünde görenlerdir. Belki de gözlüklerinin gördükleri yönden başka gidecek ufukları olmadığı için boşuna kanat çırptıklarının ve nesillerinin tükenmekte olduğunun farkında değiller.