GEREDE’NİN VAKFI GERKAV
Vakıf, insan, hayat, şartlar…
Öncelikle sormamız gereken şey; Vakıf nedir? Vakıf dediğimizde ne anlamamız gerektiğidir. Kısaca Vakfın tanımını yapacak olursak yardımlaşma ve dayanışma duygusunun fiile dökülmüş ve organize olmuş halidir.
Vakıf; Bir malın veya bir gelirin kişinin şahsi mülkiyetinden çıkarılarak belli şart ve gaye ile bir hayır hizmetine milletin kullanması için ebediyen tahsis edilmesi demektir.
Tarihe baktığımızda sosyal ve kültürel alanlarda vakıf eli ile yapılan birçok hizmetler görmekteyiz. Büyük ticaret yolları üzerinde inşa edilen hanlar, kervansaraylar, muhtelif şehir ve kasabalarda inşa edilen çeşmeler, camiler, medreseler, mektepler, hamamlar, darüşşifalar, bimarhaneler hep vakıf yoluyla gerçekleştirilmiştir. Bu bakımdan sosyal kurumların yapımında ve işleyişinde temel işlevlerin gerçekleşmesini sağlamıştır.
Peygamber efendimizin “İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olanıdır” Hadisi şerifinde de anlaşıldığı gibi insanlara herhangi bir şekilde hizmet etmek onlara faydalı olmak yine herhangi bir suretle onları sevindirmek dinimizin de bizlere yüklediği bir görevdir. Bunu “Farzlardan sonra en kıymetli amel, Müslüman kardeşini sevindirmektir” (Taberani) Hadisi şerifinde açıkça göstermektedir. İhtiyacı olan bir insanın ihtiyacını karşılamak sadece dinimizin değil insanlığında yüklediği bir görevdir.
Yüzyıllar boyunca hayatı yaşanır hale getirmiş toplumda fertler arasında yardımlaşma ve dayanışma yolu ile karşılıklı sevgi bağının kurulmasını görev edinmiş ve en güzel şekilde bu görevi gerçekleştirmiştir. Günümüze baktığımızda ise maddi hayatın girdabında bulunan insan’ın vâkıfın şefkatli eline ihtiyacının daha da artmış olduğunu görmekteyiz. Ekonomik darboğazı içinde mücadele veren bireyin daha iyi bir hayat standardında bir yaşam sürmesine katkıda bulunmayı amaç edinmiştir.
Günümüzde vakıfların en önemli üstlenmiş olduğu görevlerden biri de ihtiyaç sahibi olup öğrenim gören öğrencilere burs vermesidir. GERKAV vakfımızın son bir yılda Türkiye’nin dört bir yanında okuyan 360 ihtiyaç sahibi Üniversiteli öğrenciye burs vermiş olmasının gururunu bir Geredeli olarak taşımaktayım Durmadan çalışarak bu sayıyı çok daha ileri götürmek hepimizin ortak paydası olmasını dilemekteyim. Bütün Geredeli hemşerilerimizin doğal üyesi olduğu vakfımızın imkânları çerçevesinde bütün memleketlilerimizin desteklerini esirgememelerini dilemekteyim.
Sonuçta bu vâkıfın bir bireyin veya grubun değil hepimizin olduğunun bilmeliyiz. Vakfımıza kimin? Ne zaman? İhtiyacının düşeceğinin belli olmadığının bilincinde olup ona göre elimizde varken sahip çıkmalıyız. Hayatta zenginliğin değerini bilmeliyiz ve baki olmadığını anlamalıyız, fakirliğinde muhakkak bir alın yazısı olmadığının farkına vararak çalışmayı bir hayat biçimi ve yaşam tarzı kabul etmeliyiz. Alan el değil veren el olmayı amaç edinmeliyiz.
Dostlar sadece hayat veren değil hayat verirken de onu hak etmeyi amaçlamalıyız ki! Verdiğimizin anlamı olsun, işte o nedenle Vakıf; bir elin verdiğini diğer el görmediğinden dolayı verdiğimize anlam yüklemenin adıdır.
Vâkıfın zenginin fakire uzanan eli, ihtiyacı olup da söyleyemeyenin dili olduğunu da unutmayalım…
FERHAT ÇETİNOĞLU 05-05-2014