Geçen hafta sonu Bolu’da Geredespor- Yeniçağaspor futbol takımlarının yükselme gurubu maçını izledim. Daha önce de Karaçayır’da oynanan maçların bazılarını izleme imkanı bulmuştum.
İzlediğim maçlardan edindiğim intiba Geredespor’un başarı grafiğinin net olmayışı idi. Bazen diğerlerinden bir gömlek üstün oluyor, bazen diğerlerinin çizgisinden yukarı çıkamıyordu. Galibiyetlerin yanında mağlubiyet ve beraberlikler doğaldır, ama Geredelilerin, Geredespor yönetiminin beklentisi yeniden BAL (Bölgesel Amatör Lig) olunca iş değişiyordu. Bu değerlendirmeyi maç sonuçlarına göre değil oyun kalitesine göre yaptığımda sanki Geredespor’un para piyasasında olduğu gibi bazen yükselip, bir anda durduğunu veya hızla indiğini görüyordum.
Maçı bir Geredeli olarak bu inişlerin olmadığı bir gün olması düşüncesi ile izlemeye başladım, ama daha henüz maçın başında eyvah demiştim. Büyük bir telaş ve savurganlık, gollük pozisyonları eritip gidiyordu. Geredespor’da görünen teknik güç normalinin altında idi. Yani benim gördüğüm Geredespor vahim bir telaş havalesi geçiriyordu. Buna mukabil Yeniçağaspor Geredespor’dan çok üstün olmamasına rağmen dikkatli ve çok daha akıllı idi.
İlk yarıda her yönden cılız rüzgarlar gibi esen ama bir türlü uçurtmayı uçuramayan bir Geredespor, derli toplu ve hedefi sürekli kollayan Yeniçağa karşısında eriyip gitti.
İkinci yarı tam umutlanmaya başlamıştım ki altıncı dakika gibi bir zamanda bu hevesim boğazımda kaldı. Yeniçağa’nın ani gelişen bir atağı, sahada diğerlerinden bir gömlek üstün bir oyuncusu tarafından Geredespor kalesinde gol olarak patlatıldı.
Maç bundan sonra Yeniçağa sahasına hapsoldu, ama Geredespor bir türlü Yeniçağa’nın direncini kıramıyordu. Tabi burada Yeniçağa’nın hakkını yememek lazım ki gerçekten çok dikkatli ve akıllı oynamaya devam ediyorlardı. Bilhassa kalecileri kaleciliğin hakkını veriyordu. İkinci yarı ortalarında Geredesporun yaptığı oyuncu değişiklikleri bir anda daha önce izlediğim grafiğin üst basamaklarına doğru çıkışı gösterdi. Olumlu bir gelişmeydi ama Yeniçağa maçı vermemek için herşeyini ortaya koymuştu. Geredespor’un bu maçı bugün bu şekilde almasına izin vermeyecekti. Bu sıkıntılar içinde maçın sonlarında dışarı çıktığımda, stadı tamamen dolduran Geredespor taraftarının goool çığlığını duydum. Sevindim, ama sevincim buruktu, bu yetmezdi. Sonra uzatmalar oynanmış, ama ikinci bir goool çığlığı duymamıştım.
19 Nisan’da Bolu Atatürk Şehir stadında tarihi bir gün yaşadı. Stad belki de yıllardır ilk defa bir amatör lig maçında bu kadar doluydu. Belki de Boluspor bile bazen bu kadar seyirci görmüyordu. Geredeli ve Yeniçağalı sporseverler takımlarını teşvik için, kıştan taşan kısmen kapalı ve soğuk bir günde tribünleri tamamen denecek kadar doldurmuşlardı. Onlara bu sevgi ve vefa için, takımları yenilse de isteneni yapamasa da teşekkür gerekir.
Bölgesel Amatör Lig mi? Bilmem. Sanırım bir başka bahara gibi.
Yönetime küçük bir öneri. Ne yapıp yapın her türlü çim sahaya ve imkana sahip Gerede’de Geredeli futbolcular yetiştirin.