Değerli Geredeliler , sizlere yazımda helal lokma ile alakalı bilgiler aktarmak istiyorum. Her yıl farklı bir konuyu Ramazan ayında işleyen Diyanet işleri Başkanlığımız bu yılda helal kazanç’ın önemi helal lokma nın değerini kürsülerde bütün Türkiye de bu konuyu anlatacak Büyük camilerimizde ise bir Ramazan klasiği Mahyalarda yine aynı konuyu işleyecek,bu konuyu işlerken kıssadan hisselere başvurdum akılda kalması adına bu tür kıssalar vaazlarda ve irşat hizmetlerinde kullanılan bir metot dur.
Yemek ve içmek, hayatın gayesi değil, gaye olan hakiki kulluğun vasıtasıdır. Onun için kişi önüne gelen ve eline geçen her şeyi değil, dinin müsaade ettiği şeyleri yiyip içmelidir.
Yenilen şeylerin ve alınan gıdaların, insanın maddi vücut yapısında ve teşekkülünde olduğu gibi, manevi terakkisinde de çok büyük te’siri vardır.
Peygamber Efendimiz bir hadis-i şeriflerinde: Allah güzeldir. Ancak güzel şeyleri kabul eder. Allah peygamberlerine emrettiğini müminlere de emretti. Hak Teala şöyle buyurur:
“Ey Rasüller! Temiz ve helal olan şeylerden yiyin ve salih amel işleyin.” (Müminûn) Yine:
“Ey iman şerefi ile müşerref olan ehli iman! Size rızk olarak verdiklerimizden en temiz olanlarından yiyin. (Bakara)
Bu ayetleri okuduktan sonra Efendimiz: Uzun yolculuğa çıkmış, dağınık, üstü başı perişan ve: Ya Rabbi! Ya Rabbi!, diye dua etmekte olan bir adamı zikrederek, “Onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, ve haram ile beslenmiş. Böyle bir kimsenin duası nasıl kabul olunur.” buyurmuşlardır. (Şârâni, Levâkıhu’l-Envâr s.301 Daru’l-Kalem Halep)
Haram gıda ile beslenen uzuvlar, bir fesat makinesi gibi şerre çalışırlar. Haram yiyenlerin uzuvlarında günah ve kötülükler ortaya çıkar. Bu durum kişinin sulbünden meydana gelecek olan çoluk çocuğuna dahi sirayet eder. Helal ve temiz yiyen insanların azalarında hayırlar, faziletler ve güzellikler tezahür eder. Helal ve temiz yiyenin bünyesi sağlam, karakter ve seciyesi metin, kalbi huzurlu, ibadeti güzel ve duası makbul olur.
Ashabın büyüklerinden Sa’d bin Ebi Vakkas (ra) Hazretleri Peygamberimize (s.a.v.) gelerek: “Ya Rasülallah! Dua buyurunuz da ben duası makbul olanlardan olayım.” der. Peygamberimiz de O’na: “Ya Sa’d! Helal ve güzel (olan, haramdan arınmış olanı) ye. Duan kabul olur.” buyurdular.
İyilikler daima iyiliği, kötülükler de daima kötülüğü celbedir. Bütün günahlar kalbi karartır, katılaştırır ve ibadet yapma zevkine mani olur. Ancak buna en çok müessir olan da haram lokmadır. Helal lokma ise başka hiçbir şeyin te’sir edemeyeceği şekilde kalbe te’sir eder. İyiliğe ve ibadet yapma zevkine sebep olur.
İbrahim bin Ethem Hazretleri: “Kemale erenler, ancak midelerine girenlere dikkat etmekle kemale ermişlerdir.”, der.
Yahya bin Muaz Hazretleri: “Taat ( kulluk vazifelerini ifa )bir hazinedir. Anahtarı, dua; anahtarın dişleri ise helal lokmadır” der.
Abdullah bin Abbas (ra): “Midesinde haram lokma olan kimsenin ibadetlerini Allah kabul etmez.” buyurmuştur.
Benzin ile çalışacak şekilde imal edilmiş bir motora mazot konulunca nasıl çalışması aksarsa, helal lokma ile hayatını devam ettirecek şekilde yaratılmış olan insan vücuduna şüpheli bir lokma girince ilahi bağ kesilir ve letâif çalışmaz hale gelir.
Kalbimiz adeta vücudumuzun pusulası gibidir. Füyûzât geldikçe o daima doğru istikameti, rıza-i ilahi, cennet ve cemali ilahi yolunu gösterir. Vücuda haram lokma girince kalbin ibresi yön değiştirir ve yanlış istikameti göstermeye başlar.
Her Müslüman , gıdalarının helal ve temiz olmasına dikkat etmesi lazımdır. İslam büyükleri, çarşıdan, gelişi güzel yerlerden alıp yeme ve içmenin ilim ve maneviyat ehli kimseler için iyi olmayacağını ifade etmişlerdir.
Haramlardan kaçınmaya îtina göstermek icabettiği gibi, şüpheli şeylerden dahi kaçınmak icab eder. Bilhassa zamanımızda o kadar çok şüpheli gıdalar var ki; Müslümanların kendilerinin yaptığı veya çok iyi bildiği kimselerin yaptığını yemelerinden başka çare yoktur.
Devam edecek…