Mobese, bilgisayar, internet… Yokluğunu düşünün! Bunlar insanlığın kurtarıcı melekleri. Gökten uçarak inmediler. Birilerinin zihninde filizlendi; diğerininkinde gelişti ve bir başkalarında evrildi. Asıl kurtarıcılar işte bu yararlı icatları yapan bilim insanlarıdır. Cennetlik onlar.
Eskiden insanlar doğduğu yerde yaşar ve ölürmüş.
Köylü köylüsünü, mahalleli mahallesini bilir ve gözetirmiş.
Sanayi devrimi ile büyük kentlere akınlar olmuş.
Kentlilik komşunun komşuyu tanımadığı kozmopolit bir yapı türetmiş ve toplumsal murakabe ortadan kalkmış.
Ekonomik sıkıntılar işsizlik sorunu yaratmış.
Kent’te çağdaş yaşamın artan gereksinimlerini karşılamayan her türlü eğitim ve denetimden yoksun insanlar çoğalmış.
Neticede aç köpekler fırın yakmaya başlamışlar.
Bir iki derken kapkaçlar başa çıkılamaz hale gelmiş.
Günde iki üç kuyumcu, banka soyulur olmuş.
Araç kundaklamalar, yol kapamalar, ortalığı ateşe vermeler, yağmalar başlamış.
Güvenlik olaylara yetişemez olmuş; yapanın yanına kar kalıyormuş, büyük şehirler yaşanmaz olmuş.
Ve işte… Gökyüzünden MOBESE inip imdada yetişmiş. Kayıtları tarayarak faili üç ay sonrada olsa ortaya çıkarıyorsun. Yapanın yanına kar kalmayınca da olaylar giderek azalıyor.
Trafikteki karmaşaya da çare oldu. Kurala uymayanın plakasına kes cezayı gönder adresine…
Sıra geldi… Kafaların içini gözetlemeye (okumaya). Öyle elektrot bağlayarak falan değil; Gökyüzünden, sesinden, vücut dalgalarından turnusol gibi ayırt ediverecek bir buluşu bekliyoruz. Bulunsun ki aldatan insanların sonu gelsin. İyiler çoğalsın. Bana köşesinden destek veren içi dışı bir, mütevazi insan Sevgili dostum Kazım ÜNLÜOL’a teşekkürlerimi sunuyorum….
