İSTANBUL (AA) – Üsküdar Üniversitesi ev sahipliğinde ve organizasyonunda düzenlenen 10. Uluslararası İletişim Günleri dünyaca ünlü akademisyenleri ağırlıyor.
Üniversiteden yapılan açıklamaya göre, 10. Uluslararası İletişim Günleri uluslararası bilgi şölenine dönüştü.
Sempozyum kapsamında sunumlarını gerçekleştiren konuk konuşmacılar dünyadan ve ülkelerindeki gelişmelerden bahsederek, Türkiye İletişim sektörü hakkındaki tespitlerini aktardı.
Program, ÜÜTV ve Üsküdar Üniversitesi resmi Youtube hesabından canlı olarak yayınlandı.
Açıklamada programda yaptığı konuşmaya yer verilen Glasgow Üniversitesi'nden Prof. Dr. Gillian Doyle, “Medya iletişim sistemlerini ve bu sistemlerin nasıl değiştiğini anlamak için ortaya çıktığı ekonomik, politik, endüstriyel zeminleri anlamamız gerekiyor. Bu nedenle 'dijital kapitalizm' bu sempozyum için çok vakitli, yerinde ve uygun bir tema.” değerlendirmesinde bulundu.
Doyle, televizyon üretimi yapımların dijital medyanın ekonomisi için uluslararası alanda çok önemli olduğuna vurgu yaparak, “Türkiye'de televizyon dizileri özellikle Latin Amerika ve Doğu Avrupa başta olmak üzere dünyanın dört bir yanında büyük bir izleyici kitlesine sahip.” ifadesini kullandı.
– “Daha gelişmiş bir toplum olmamıza rağmen hala kapitalizmle uğraşıyoruz”
Zagreb Kalkınma ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Kültür ve İletişim Departmanı Kıdemli Araştırmacı Dr. Pasko Bilic de şu görüşlerini paylaştı:
“Teknoloji, veri, yaşam dünyası, emek ile ilgileniyorum. Kapitalizmi üretim ve dolaşım birliği olarak görüyorum. Daha gelişmiş bir toplumsal biçim olmamıza rağmen hala kapitalizmle uğraşıyoruz. Yeni dijital şirketlerin muazzam karlar elde etmesi, geleneksel meta üretiminin ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Ağ teknolojilerinin ve 1970'lerde başlayan Neo Finansal Kapitalizm gelişimini ve ticarileşmesini mantık olarak kabul etmemiz mümkün.”
– “Makina öğrenimi aslında yapay zekadır”
İstanbul Bilgi Üniversitesi'nden Prof. Dr. Halil Nalçaoğlu da “Çağdaş Kapitalizmde Hesaplanabilirlik ve Olasılık: Refik Anadol'un Sanatı, Algoritmaları ve Makine Halüsinasyonları” konulu sunumunu gerçekleştirdi.
Nalçaoğlu, makina öğreniminin aslında bir yapay zeka olduğunu ve bilgisayarların deneyimden öğrenip iyileştirmesine izin verdiğini belirterek, şu ifadeleri kullandı:
“Açık bir şekilde programlanmaksızın bunu yapmasını mümkün kılar. Büyük miktarda verilerle algoritmaları beslemek suretiyle otomatik olarak örüntüler tespit ederek bilgisayarların kestirimde bulunmasına ya da kararlar vermesine izin verir. Algoritmaya ne kadar çok veri giderse isabetli kestirimler de o kadar iyi olur. Siri mesela insan konuşmalarını anlar, ChatGPT sizinle chat yapar, sohbet eder.”
– “Dijital kapitalizmin günümüzde hala genişleme alanı mevcut”
“2020'lerde Dijital Kapitalizm: Dünyayı Bölmek” başlıklı konusuyla seminere online katılan Urbana-Champaign Illinois Üniversitesi İletişim ve Bilgi Tarihçisi Prof. Dr. Dan Schiller, dijital kapitalizmin yapısından ve köklerinden bahsetti.
2. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında dijital teknolojilerin önem kazandığını, siyasi ve ekonomik olarak yükselişe geçtiğini anlatan Schiller, “Üretim süreçlerinin şekli, konumu, sermaye yatırımları oluşumu, yüksek kar getiren emtialar ve istihdam kategorileri kendi başına değişiklik gösterdi. Kar, maliyet verimliliği ve istihdam, iş gücü kontrolü hala devam etmektedir. O zaman kapitalizmdi şimdi de kapitalizm. Dijital kapitalizmin günümüzde hala genişleme alanı mevcuttur. Dijital büyüme genel olarak tetiklenmiş görülüyor. Bilindik tüketici pazarları dijital kapitalizm etkileridir.” değerlendirmesinde bulundu.
– “2030'lu yıllarda iş gücü otomasyonla ciddi ölçüde yer değiştirecek”
Oturumda yer alan Ankara Üniversitesi'nden Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir ise “İllüzyonlar Düşler ve Gerçekler: Dijital Kapitalizmde Çalışmak” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi.
Dijital kapitalizmde iş gücünden bahseden Özdemir, yapılan bir çalışmaya göre 2030'lu yıllarda iş gücünün otomasyonla ciddi ölçüde yer değiştireceğini kaydetti.
Özdemir, “Özellikle yapay zekayı göz önünde bulundurduğumuz zaman yaşlı ve kalifiye olmayan kişilerin risk altında olduğunu görüyoruz. Dünya çalışma örgütüne göre platform şirketleri bizlere yeni bir uluslararası iş dağılımı da getiriyor.” görüşünü aktardı.
– “ABD'de gazetecilerin yaklaşık yüzde 7'si artık gazetecilik yapmıyor”
10. Uluslararası İletişim Günleri açılış konferansının son konuşmacısı olan Annenberg İletişim Okulu'ndan Prof. Dr. Victor Pickard da şunları kaydetti:
“Dijital Kapitalizm gazetecilik krizini de yarattı. ABD'de gazetecilerin yaklaşık yüzde 7'si artık gazetecilik yapmıyor ve gazetelerin yaklaşık yüzde 25'i yok oldu. Bu da kapitalizmin gazetecilik sektörüne nasıl bir etki yaptığının dramatik bir göstergesi. Hiper ticari medya sistemi sürekli olarak insanların yerel haberlere ulaşımını engelliyor. Ana kimlikten farklı küçük topluluklar ya da yoksul topluluklar medyada temsil edilmiyor. Reklam pastasını artık Google, Facebook hatta Amazon gibi dijital mecralar paylaşıyor. Bu durum artık basılı gazeteler için maalesef dönülmez bir yol. Yerel gazetecilik artık karlı değil, buna bağlı olarak da gazeteci sayısı da azalıyor, gazeteler çevrimiçi hale geliyor. Böyle olunca insanlar siyaset ile ilgili daha az bilgi alıyor, medeni hayata daha az katılıyor, oy az kullanıyorlar, yolsuzluk ve kutuplaşma artıyor.”