Çiftçiler Plansız Üretim Nedeniyle Zarar Ediyor
Eskişehir’deki çiftçiler, plansız tarım ve yükselen maliyetler nedeniyle büyük sorunlar yaşıyor. Özellikle sebze üreticileri, hasat yapmamalarına rağmen pazarda satılmayan ürünler yüzünden ciddi zararlarla karşı karşıya kalıyorlar. Pazarda fiyatı 15 ila 30 lira arasında değişen biber ve domates gibi ürünler, çiftçinin elinde kaldı. Bu durum, hem üreticiyi hem de tüketiciyi derinden etkileyen bir krize dönüşmüş durumda.
Eskişehir’de pazara çıkan biberin ve domatesin fiyatı, pazara göre 15 ila 30 lira arasında değişiyor. Ancak çiftçi bu fiyatlardan çok daha düşük rakamlara, hatta sadece 3 liraya bile ürününü satamıyor. Bazı çiftçiler, tarlalarında yetiştirdikleri sebzeleri hasat etmeden tarlalarını sürmek zorunda kaldılar. Sebzelerin tarlada çürümesi ise çiftçiyi daha da zor duruma sokuyor. Bu ürünlerin traktörle sürülüp toprağa karıştırılması, üretim fazlasının ne kadar büyük bir sorun haline geldiğini gösteriyor.
Üretici ile Tüketici Arasındaki Fiyat Farkı
Üretici ile tüketici arasındaki fiyat farkı, son dönemde iyice açıldı. Tarlada 3 liraya alıcı bulamayan ürünlerin pazarda 30 liraya kadar çıkan fiyatlarla satılması, bu dengesizliğin en bariz göstergesi. Yeşil Sakarya Üreticiler Birliği Başkanı Süleyman Buluşan, bu durumun plansız üretimin bir sonucu olduğunu vurguluyor. Buluşan’a göre, bu yıl farklı bir sezon yaşandı ve üretimde büyük bir fazlalık oldu. Ancak bu fazlalık, planlı ekim ve planlı pazarlama stratejilerinin olmaması nedeniyle çiftçiyi zor duruma soktu. Üreticilerin elinde kalan ürünler, düşük fiyatlarla bile satılamayınca büyük bir zarar oluşuyor. Buluşan, “Her zaman söylediğimiz gibi, planlı ekim ve planlı pazarlama olmazsa, üretilen ürünlerin pazarlanmasında büyük sorunlar yaşanır. Bu yıl da tam olarak bu durumu yaşıyoruz” dedi. Pazarda 30 liraya kadar çıkan biber ve domatesin tarlada 3 liraya bile satılamaması, üreticinin ne denli zor durumda olduğunu açıkça ortaya koyuyor.
Fiyatlar arasındaki bu uçurum, yalnızca üreticiyi değil, tüketiciyi de etkiliyor. Tarlada çok ucuza mal edilen ürünlerin pazarda yüksek fiyatlara satılması, tüketicilerin alım gücünü düşürürken, üreticinin emeğinin karşılığını alamaması büyük bir adaletsizlik oluşturuyor. Sürekli artan maliyetler, gübre, ilaç ve işçilik giderleri ise çiftçilerin mali yüklerini daha da ağırlaştırıyor. Bu maliyetlerle birlikte pazarda ürünlerin yüksek fiyatlarla satılmasına rağmen, üreticinin eline geçen para oldukça düşük kalıyor.
Plansız Üretim ve Gelecek Korkusu
Plansız üretim, birçok çiftçinin gelecekten endişe duymasına neden oluyor. Eskişehir’de biberini hasat etmeden traktörle tarlasını süren çiftçi Faruk Doğruparmak, plansız ekimin büyük bir sorun olduğunu belirtiyor. Doğruparmak, “Ne ekeceğimizi, ne yapacağımızı bilemiyoruz. Düzenli bir ekim planı olması gerekiyor ki, biz de ona göre hareket edelim” diyerek, tarım sektöründe daha planlı ve organize bir sürecin gerekliliğine dikkat çekiyor. Eğer bu sorunlar çözüme kavuşmazsa, tarım sektöründeki kriz daha da derinleşebilir.
Plansız üretim, özellikle küçük çiftçileri olumsuz etkiliyor. Büyük üreticiler, kayıplarını telafi edebilecek bazı imkanlara sahip olsalar da, küçük üreticiler için bu tarz bir çözüm pek mümkün değil. Bu da, özellikle küçük üreticilerin iflas etme tehlikesiyle karşı karşıya kalmalarına neden oluyor. Devletin ve ilgili kurumların bu konuda harekete geçmesi gerektiği ise çok açık. Tarım politikalarının yeniden gözden geçirilmesi, çiftçilere yol gösterecek planlı ekim stratejilerinin hayata geçirilmesi ve çiftçi-tüketici arasındaki fiyat farklarının makul seviyelere çekilmesi gibi adımlar atılmadığı takdirde, çiftçilerin sorunları artarak devam edecek.
Eskişehir’deki sebze üreticileri, plansız tarım politikaları ve yüksek maliyetler yüzünden büyük zararlarla karşı karşıya. Üretici ile tüketici arasındaki fiyat farkı uçurum gibi açılmış durumda ve bu durum, hem üreticiyi hem de tüketiciyi olumsuz etkiliyor. Plansız üretim ve pazarlama stratejileri, tarım sektöründe daha derin krizlere yol açabilir ve çiftçilerin geleceği konusunda ciddi endişeler doğuruyor. Bu sorunların üstesinden gelinmesi için daha planlı, düzenli ve destekleyici tarım politikalarına ihtiyaç olduğu çok açık.
(Haber Merkezi)