Bilecik merkeze bağlı Çukurören köyünde 160 yıllık ata tohumuyla üretilen coğrafi işaretli acı biberin hasadı, çimento fabrikasının toz ve duman etkisiyle zor geçiyor. Köyde kurutulan biberler, Türkiye’nin birçok bölgesine gönderiliyor.
Bilecik merkeze bağlı Çukurören köyünde yaklaşık 160 yıldır genetiği değiştirilmemiş tohumlarla üretilen acı biberin hasadı bu yıl, bölgedeki çimento fabrikasının etkisiyle zor bir dönem geçiriyor. Türk Patent ve Marka Kurumunca coğrafi işaret belgesiyle tescillenen bu biber, köylüler tarafından özenle hasat edilerek kurutuluyor.
Hasat sonrası köydeki her evin balkonuna, duvarına ve çatısına asılan kırmızıbiberler, göz alıcı bir görüntü oluşturuyor. Kurutulan biberler, öğütüldükten sonra Türkiye’nin birçok kentine gönderiliyor.
Çukurören Köyü Muhtarı Muhittin Dündar, köylerinin tescilli biberinin hasadına başladıklarını belirterek, “Mart ayında biberlerin biçimine başlıyoruz. Çimler büyüdükten sonra arazimize tekrar aşılıyoruz. Bakımlarını yaptıktan sonra biberler kızarınca topluyoruz. Topladıktan sonra köydeki vatandaşlarımız bunları birer birer diziyorlar. Kurutuyoruz, kuruttuktan sonra pazarlamasını da kendimiz yapıyoruz. Biz ürünümüzü lokantalara, baharatçılara satıyoruz. Lokantalar çorbalarda, kuru fasulyede ve yemeklerde kullanıyorlar. Özelliği acı olmasına rağmen yemeğe lezzet veriyor.” dedi.
Dündar, “Bu bizim ata tohumumuz. 160 senedir tohumu hiç değiştirmedik ve her aşamasını kendimiz yapıyoruz” açıklamasında bulundu.
Dündar, sözlerine şöyle devam etti: “Gördüğünüz gibi S. Çimento Fabrikası var. Fabrikadan duman çıkıyor, dumanın zararı var. Fabrikanın sahasında yapılan çalışmalardan dolayı toz oluyor, tabii bu tozun da zararı var. Biberin verimini düşürüyor, çürümesine neden oluyor. Geçen sene ortalama 200 dönümden arazide yaptık. Dönümüne mesela 200 ton aldığımıza göre 80 tonun üzerinde yapıyor, bu sene ürün yok yani.” ifadelerini kullandı.
Biber toplayan Rahime Eren, “Sabah 8.00 – akşam 17.00 arası topluyorum. Bu biberi anamızdan doğduğumuz doğalı yapıyoruz. Mart ayında başlıyoruz çimini ekmeye. Çimini büyütürüz, haşlarız. Kazarız, sularız bu hale getiririz. Ondan sonra toplar, dizeriz. Kuruturuz, satarız, kış gelir yaz gelir gene başlarız aynı vaziyette. Şu düzgün biberleri seçtik mi tohum olur. Ata tohumundan yapıyoruz.” şeklinde konuştu.
(Haber Merkezi)
