Çankırı’da, UNESCO’nun Somut Olmayan Kültürel Miraslar Listesi’nde yer alan “yaren” kültürünün gelecek nesillere aktarılması amacıyla çeşitli projeler yürütülüyor.
Çankırı İl Milli Eğitim Müdürlüğü, yaren kültürünün unutturulmaması için okullarda özel etkinlikler düzenliyor.
Bu çerçevede bazı okullara yaren odaları inşa edilirken, Şehit Hasan Gülhan Cumhuriyet Anadolu Lisesi’nde okul giriş-çıkış saatlerinde ve teneffüslerde yaren meclislerinde seslendirilen türküler çalınmaya başlandı. Öğrenciler, teneffüslerde yaren meclislerindeki oyunları oynarken, diğerleri de yaren kültürü hakkında bilgi edinme fırsatı buluyor. Bu uygulama ile öğrencilerin yaren kültürü hakkında daha fazla bilgi sahibi olmaları hedefleniyor.
İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Öztürk, okullarda yaren kültürünün çocuklara aktarılması için birçok çalışma gerçekleştirildiğini belirtti. Ayrıca, okul bazlı yaren ocaklarının da yakıldığını ifade etti. Öztürk, “Yaren olmak, dostluk, kardeşlik, akrabalık gibi kavramların gelişim süreçlerini aktaran bir eğitim ocağı demektir. Bu ocakta çocuklarımız oturmayı, kalkmayı, birlikte hareket edebilmeyi öğreniyorlar. Ayrıca içindeki oyunlarla drama tekniklerini de kısmen icra ederek kendilerini ifade etme ve öz becerilerini geliştirme konularında deneyim kazanıyorlar.” dedi.
Okulda yaren kültürünün yaşatılmasına yönelik yapılan etkinliklerden biri de özel zillerin kullanılması. Öztürk, “Okulumuzda yaren meclislerine olan ilgiyi artırmak için teneffüs saatlerinde ve ders geçişlerinde yaren müzikleri çalınıyor. Bu, Çankırı’nın kültürel zenginliklerini tanıtmak adına önemli bir adım.” ifadelerini kullandı.
11. sınıf öğrencisi İsmail Çorak, okuldaki yaren ekibinin reisi olduğunu ve bu kültürle büyüdüğünü belirtti. “Zil sesini duyan arkadaşlarım çok merak ediyor. Biz de onların sorularına yanıt vererek yaren kültürü hakkında bilgi vermeye çalışıyoruz.” dedi. Çorak, bu kültürü gelecek nesillere aktarmayı umduğunu ifade etti.
12. sınıf öğrencisi İlhan Efe Kaya ise Çankırı’nın en önemli değerlerinden birinin yaren kültürü olduğunu vurguladı. Kaya, “Okulumuzdaki zil sesini duyduğumuzda kendimizi çok iyi hissediyoruz. Yaren kültürü, atalarımızdan bize miras kalmış ve bizden sonraki nesillere aktarılması gereken bir değer.” şeklinde konuştu.
(Haber Merkezi)