Düzce’de sulak arazilerde ekimine başlanan coğrafi işaret tescilli Konuralp pirincinin üretim alanı sağlanan desteklerle artıyor.
Tarihi 1800’lü yıllara dayanan ve halk arasında “kasaba pirinci” olarak anılan Konuralp pirinci, lezzeti nedeniyle talep ediliyor.
Nesilden nesile aktarılan ata tohumlarıyla yapılan çeltik üretiminde ekim alanı sağlanan desteklerle genişliyor. Yörede 5 yıl önce yaklaşık 1500 dekar olan çeltik ekim alanı, Düzce Valiliği, İl Özel İdaresi ve İl Tarım ve Orman Müdürlüğünün tohum desteği ve kurulan kurutma tesisi sayesinde bu sene 3 bin 500 dekara yükseldi.
Bölgede bugünlerde çeltik ekimi yapan çiftçiler, sulak arazilerinde sabahın erken saatlerinde yorucu mesailerine başlıyor.
– “Prim desteği de veriyoruz”
İl Tarım ve Orman Müdür Vekili Hüseyin Dikmen, Konuralp pirincinin 3 bin 500 dekarlık alanda yetiştirildiğini söyledi.
Son iki yıldır üreticilere destekler verildiğini belirten Dikmen, “Özellikle Özel İdaremizin katkılarıyla 36 ton çeltik tohumunu çiftçilerimize verdik. Üreticilerimiz şu günlerde sahada ekimlerini gerçekleştiriyor. Üretimin her aşamasında desteklerimize devam ediyoruz.” dedi.
Dikmen, isteyen çiftçilere tarlaların ekime hazırlanmasında lazerli tesviye aleti ile destek verdiklerini ifade ederek, “Üreticilerimiz geçen yıl kullandı, bu yıl da kullanacaklar. Geçen yıl yine 10 tonluk kurutma tesisi kuruldu. Özel İdare bu yıl kurutma tesisinin kapasitesini artıracak. Valilik ve Özel İdaremizden bu anlamda üreticilerimize katkılar sunuyoruz ayrıca prim desteği de veriyoruz.” diye konuştu.
Konuralp pirincinin coğrafi işaret olarak tescil edildiğini dile getiren Dikmen, şunları kaydetti:
“Sadece pirince değil, yufkalı Konuralp pilavına da tescil alındı. Yöresel lezzeti de bu manada kazandırdık. Literatüre bakıldığında bu ürünün saray mutfağında kullanıldığı ifade edilmekte. Bölgenin ekolojisi, suyu ve verimli toprakları ürüne değer katıyor. Coğrafi konum ve su lezzetli hale getiriyor. Biraz butik ekim gibi görünse de yapılan desteklerle üreticilerimizde artış var. Yerel ve Bakanlık destekleriyle üreticiler yeni alanlar bulmaya çalışıyor. Birdenbire olmasa da süreç içinde daha da artacağını düşünüyoruz.”
– “Bizler toprağa girmeden, çamura girmeden iyileşemeyiz”
Çeltik üreticisi 66 yaşındaki İsmet Aktepe de su dolu topraklarına çeltik tohumlarını saçtıklarını belirterek, “120 gün sonra Allah nasip ederse mahsulü alacağız. Tabii dolu ve fırtına bizim için büyük risk. Bu da tarım ve çiftçiliğin cilvesi. ‘Çiftçinin yüzü 40 yılda bir gülermiş’ derler. Biz de o 40 yılın bu yıl olmasını bekliyoruz.” dedi.
Aktepe, Konuralp pirincinin lezzeti ve aromasıyla diğer türlerden ayrıldığını, ürüne talebin her geçen yıl arttığını söyledi.
Toprakla temas etmenin kendileri açısından çok faydalı olduğunu dile getiren Aktepe, bazı bölgelerde dron ile ekim işlemlerinin yapılmaya başlandığını ancak geleneksel yöntemleri tercih ettiklerini belirtti.
“Bizler toprağa girmeden, çamura girmeden iyileşemeyiz. Bizim tabiatımız bu. Toprak bizim ilacımız.” diyen Aktepe, sabah saatlerinden itibaren çamurun içinde olduğunu ve çamurun vücudundaki ağrılara iyi geldiğini kaydetti.
Yaklaşık 15 yıldır çeltik ekimi yapan 40 yaşındaki Erol Aktepe de toprağa dokunmadan rahat edemediklerini söyledi.
Aktepe, “Konuralp pirinci havası, suyuyla ayrı lezzettir. Pirinç yetiştirmek, kundaktaki bebeği büyütüp yetiştirmek gibidir. Büyük emek verirsin.” diye konuştu.
(Haber Merkezi)