Denizlerde ve iç sularda yapılacak ticari ve amatör amaçlı su ürünleri avcılığına yönelik düzenlemeleri kapsayan ve Tarımsal Üretim Planlaması’nın en önemli ayaklarından birini oluşturan tebliğler Resmi Gazete’de yayımlandı.
Tarımsal Üretim Planlamasının en önemli ayaklarından birini oluşturan tebliğler Resmi Gazete’de yayımlandı.
Tebliğlerde; 1 Eylül 2024 -31 Ağustos 2028 tarihlerini kapsayan, bilimsel, çevresel, ekonomik ve sosyal hususlar gözetildi. Ayrıca su ürünleri kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için avcılığa ilişkin yükümlülük, sınırlama ve kurallar düzenlendi.
Tüm sektör paydaşlarının ve bilim insanlarının görüşleri alınarak hazırlandığı belirtilen tebliğlere ilişkin detaylar şöyle:
“Tebliğlerde hamsi ile birlikte mavi yüzgeçli orkinos, deniz patlıcanı, beyaz kum midyesi, yılan balığı, tıbbi sülük ve inci kefali olmak üzere 7 türe ilişkin uygulanacak toplam avlanabilir miktara ait esaslar belirlendi.
Tarımsal Üretim Planlaması ile tebliğ hükümleri uyumlu hale getirildi. Diğer taraftan bazı alanlar su ürünleri avcılığına kapatılmış, alamana (voli) ağları ile uzatma ağlarına, ağ derinliği ve göz açıklığı düzenlemesi getirildi.
Ayrıca, leopar sazanı ve Batman bantlı çöpçü balığı gibi biyoçeşitlilik açısından önemli olan endemik su ürünleri türlerinin avcılığı da tamamen yasaklanarak koruma altına alındı.
Bazı su ürünleri türlerinin avcılığına da asgari avlanılabilir boy uzunluğu getirilirken, bazı türlerde ise boy uzunluklarında düzenlemeler yapıldı.
Diğer taraftan, amatör amaçlı su ürünleri avcılığına bazı yeni uygulamalar getirilirken ticari avcılıkta koruma altında olan türlerin, amatör kapsamdaki avcılığına da yasaklama getirilerek korumacı yaklaşım artırıldı.
Son yıllarda sıklıkla gündeme gelen ve balıkçılık üretiminin yüzde 60’ına tekabül eden hamsi, ilk etapta üretim planlaması kapsamına alındı. Ardından sürecin tamamlayıcı unsuru olarak hamsinin toplam avlanabilirlik miktarı 400 bin ton olarak belirlendi.
Toplam avlanabilirlik miktarı; bölgesel farklılıkları, av araçlarını ve avlanma kapasitelerini göz önüne alan balıkçılık dinamiklerimize uygun, sektör paydaşlarımızla birlikte uzun mesai harcanarak olgunlaşmış bir modelle yönetilecek.
Bu model, küçüğünden büyüğüne tüm balıkçılarımızın haklarını güvence altına alarak, bir taraftan hamsimizi koruyacak diğer taraftan da balıkçılarımızın refah seviyesini yükseltecek.
Hamsinin avcılığından tüketimine kadar olan süreci geniş bir yelpazede ele alan bu uygulama, denetim ve izleme sistemleriyle desteklenerek halkımızın güvenilir ve sağlıklı gıdaya ulaşmasına katkı sağlayacak.”
(Haber Merkezi)