Karbonmonoksit zehirlenmesinden korunmak için ev, okul ve iş yeri gibi tüm kapalı alanlarda dedektör kullanılması ve tescilli gaz dağıtım firmalarının onayladığı ürünlerin tercih edilmesi gerektiği belirtildi.
Ankara Sincan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Kliniği Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Atakan Savrun, karbonmonoksit zehirlenmesine karşı alınabilecek önlemler hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Karbonmonoksitin, kokusuz ve tatsız olduğu için ortama salındığında hissedilmesinin zor olduğunu vurgulayan Savrun, bu durumun zehirlenmenin halk arasında “sessiz ölüm” olarak adlandırılmasına neden olduğunu ifade etti. “Özellikle 5 duyu organımızla, gözümüzle, kulağımızla fark edemeyebiliyoruz,” dedi.
Zehirlenmenin Belirtileri
Savrun, karbonmonoksit zehirlenmesinin başlıca belirtilerini şöyle sıraladı: “Zehirlenme durumunda kişilerde bulantı, kusma, baş ağrısı, baş dönmesi hatta bayılma ve komaya kadar gidebilen bir tablo olabilir. Kendimizde ve aynı evde kalan başka kişilerde de bulantı, kusma, baş dönmesi veya benzer semptomlar varsa, bunların olabileceğini düşünmemiz lazım.”
Zehirlenmeye dair bulguların olması halinde hemen ortamın havalandırılması gerektiğine de dikkat çeken Savrun, “Böyle bir durumda önce evimizi havalandıralım, pencereleri, kapıyı açalım, evde hava sirkülasyonunun olmasını sağlayalım. Eğer doğal gaz kullanıyorsak gazı kapatalım ve eş zamanlı olarak apartman veya toplu olan bir yerde yaşıyorsak o kişileri de uyaralım. Semptom vermeyen kişilerin de zehirlenmiş olabileceğini unutmayalım. Bunu yaparken de hızlıca 112’yi arayarak durumu bildirelim ve sağlık yardımı isteyelim,” şeklinde uyarıda bulundu.
Doğal Gaz Menfezleri Kapatılmamalı
Doğal gaz kullanılan mekanlarda “havalandırma penceresi” olarak bilinen menfez kullanımına ilişkin de uyarılarda bulunan Savrun, “Doğal gaz kullanılan evlerde menfezler kapatılmamalı. Doğalgaz kullanılan kimi evlerde menfezleri kapatarak ısınmadan tasarruf etmeye çalışılıyor. Ancak bu büyük bir risk faktörü oluşturmaktadır,” dedi.
Savrun, lodoslu havalarda karbonmonoksit zehirlenmelerinde artış yaşandığını belirterek, “Soba kurarken evin içerisindeki ısı artsın diye çok fazla borunun uç uca bağlanmasını önermiyoruz. Boruların bağlam yerlerinde, gaz kaçağını engelleyici yapıştırıcı bantlar kullanılmasını tavsiye edebiliyoruz. Kışa girmeden önce hatta kışın birkaç kere baca temizliği yapılması gerekiyor. Ülkemizde en çok karbonmonoksit zehirlenmeleri lodosun olduğu dönemde oluyor,” diye ekledi.
Karbonmonoksit zehirlenmesinde en büyük hatanın, kokusuz ve renksiz bir gaz olan karbonmonoksitin algılanamaması olduğunu vurgulayan Savrun, “Bu ne demek? Kokuyu alamayacağız, göremeyeceğiz,” diyerek dikkat çekti. “Sobanın tütmesi veya tütme potansiyeli vardır gibi bir algı, bizim için büyük bir hataya sebep olabilir. Çünkü karbonmonoksit zehirlenmesi halk arasında da ‘sessiz ölüm’ diye bilinebilir, en çok da uyku anında olur.”
Önlemler Hayat Kurtarıcıdır
Önlemler kapsamında, evlerde karbonmonoksit dedektörünün bulundurulması, özellikle sobaya yatmadan önce kömür ilave edilmemesi ve sobanın söndürülmesi gerektiğini anlatan Savrun, “Tüm bu tedbirlerin hayat kurtarıcı olduğunun altını çizdi. Özellikle dedektör kullanılmasını öneriyoruz. Dedektör seçimi yaparken o bölgede tescilli gaz dağıtım firmalarının onayladığı cihazların ve marka dedektörlerin kullanılması kıymetli. Çünkü, hastaların sağlığını koruyabilmeleri için en ufak bir risk olduğu zaman erken uyarının saptanabilmesi kıymet taşıyor,” değerlendirmesini yaptı.
(AA)