Kastamonu’da hayvancılığı desteklemek amacıyla hayata geçirilen Çoban Evleri Projesi, yerel ekonomiyi güçlendirmeyi ve sürdürülebilir tarım uygulamalarını teşvik etmeyi hedefliyor.
Kastamonu’da uygulamaya konulan çoban evleri projesi, meralarda çobanların barınma sorununu çözerek mesleği daha cazip hale getiriyor. Meralara yerleştirilen oluklar, hayvanların içme suyu problemini ortadan kaldırarak, hayvan sayısının artmasına katkı sağlıyor.
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle Kastamonu Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, yüksek rakımlı mera ve yaylalarda hayvancılıkla geçimini sağlayan çobanların yaşam koşullarını iyileştirmek ve hayvancılığı sürdürülebilir hale getirmek için önemli bir adım attı. Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi (IFAD) çerçevesinde, Kastamonu’da yüksek rakımlı meralarda çoban evleri kurulması amacıyla bir proje başlatıldı. Bu kapsamda, Kastamonu Tarım ve Orman İl Müdürlüğü, meralarda veya yaylalarda çobanların yaşam koşullarını iyileştirmek amacıyla toplam 10 adet çoban barınağını yerleştirdi.
Merkez ilçede Dereberçin Yaylası’na 3 adet, Taşköprü ilçesi Bozarmut köyü yaylasına 1 adet, Tosya ilçesindeki Kargın köyü yaylasına 1 adet, Ekincik köyü yaylasına 4 adet ve Karabey köyü yaylasına 1 adet çoban barınağı yerleştirildi. 3×5 metre ölçülerindeki bu konteyner evler, banyo, tuvalet, seviyeli mutfak tezgahı ve mutfak dolabı gibi olanaklarla donatıldı. Güneş enerji sistemiyle çalışan konteyner evler, yüzde 100 hibeli olarak yaylalara yerleştirildi.
Bu yıl Temmuz ayında Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma Projesi (IFAD) çerçevesinde 125 köy merasına konulmak üzere yüzde 100 hibeli 250 adet sıvat (oluk) dağıtımı gerçekleştirdi. Olukların, mera ve yaylalarda hayvanların içme suyu ihtiyacını karşılaması hedefleniyor.
Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, çoban evleri ile sıvatların sayısının artırılması için gelecek yıl çalışmaların devam edeceğini duyurdu.
Projeler hakkında bilgi veren Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürü Bekir Yücel Tanrıkulu, Kastamonu’nun hayvancılık açısından Türkiye’nin önemli merkezlerinden biri olduğunu ifade etti. “Özellikle simental ırkına baktığımızda Kastamonu, Türkiye’nin en önemli simental sığırı varlığına sahip illerinden bir tanesi oluyor. Bu nedenle bizler de hem hayvancılığın sürdürülebilirliğini sağlamak hem de geliştirilmesi amacıyla farklı projelere imza atıyoruz. Çoban barınakları konusu da Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü tarafından yürütülen ve Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkındırma Projesi kapsamında desteklediğimiz bir projedir. Özellikle yayla ve meralarda hayvanların su ihtiyaçlarını karşılayabilmesi için sıvatlar, hayvanlarını otlatan çobanlar için de barınak ihtiyaçlarını karşılamak üzere çoban barınağı projemizi gerçekleştirdik. Bu kapsamda Kastamonu il genelindeki 5 merada kullanılmak üzere 10 tane çoban barınağını muhtarlıklarımıza teslim ettik. Şu anda yaylalarda bu barınaklar kullanıma sunuldu” dedi.
Tanrıkulu, projenin iki amacının olduğunu belirterek, “İlk hayvancılığın sürdürülebilirliğini sağlamaktı. Çünkü mera hayvancılığı, bizim konularımızdan en önemlisiydi. Hayvanların merada doğal yayılım gösterip doğal bir şekilde beslenmeleri, doğal kaba yem ihtiyacını giderme hayvancılığın en önemli konularından biridir. Bu sebeple hayvancılığın sürdürülebilirliğinin sağlanması amacıyla proje yaptık. İkincisi de çobanlarımızın ya da hayvan sahiplerinin kalacakları yerlerin olmaması ya da kısıtlı imkanlarda olması. Bu sebeple onların ihtiyaçlarını giderebilmek adına çoban barınakları projesini gerçekleştirdik. Bunları da meralarımıza yerleştirip yüzde 100 hibeli bir şekilde muhtarlıklarımıza teslim ettik” şeklinde konuştu.
Dağıtılan olukların büyük ilgi gördüğünü kaydeden Tanrıkulu, “Hayvancılığın sürdürülebilirliğinin sağlanması ve hayvanların su ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla bu projemizi hayata geçirdik. Kastamonu il genelinde 250 adet sıvat dağıttık. İnşallah aynı şekilde önümüzdeki yıl hem çoban barınağı projesini hem de sıvat projesine devam edeceğiz” dedi.
Yaylalar, Gelir Kaynağı Olmaya Devam Ediyor
Tosya Ekincik Köyü Muhtarı Recep Uğraşmış, “Kasım’a kadar yaylada duruyoruz. Yaylalarımıza konteyner ve sıvatlar verdiler. Bundan çok memnun kaldık. Hepsinden Allah razı olsun. Bu yayla bizim için çok önemli, ben 1980 yılından beri bu yaylaya çıkıyorum. Yaylalarımız, bizim gelir kaynaklarımız. Hem kendimizin hayvanlarını güdüyoruz hem de komşularımızın hayvanlarına bakıyoruz. Köyümüzde çobanı olmayanlar var, bunların da hayvanlarına bizler bakıyoruz. Bu yayladan herkes faydalanıyor. Burada 200’ü aşkın hayvan yayılıyor. Burada 10 civarında aile kalıyor. 100 haneli köyümüzden herkes faydalanıyor” şeklinde konuştu.
Ekincik Köyü’nde hayvan yetiştiriciliği yapan Ramazan Uğraşmış ise, “Daha önce çadırlarda kalıyorduk. Devletimiz bizlere konteyner verdi. Çok memnun kaldık. Çadırda kalırken soğuk oluyordu. Bizim için çok iyi oldu, çok teşekkür ediyoruz. Şimdi konteynerler geldi, üşümüyoruz. Çok verimli oldu. Devletimize teşekkür ediyoruz” dedi.
(Haber Merkezi)
