Kastamonu’nun Ahlat köyündeki milyon yıllık bazalt kayalıkları, dikkat çekici yapısıyla tanıtılmayı bekliyor. Uzmanlar, bu eşsiz doğal oluşumun korunması gerektiğini vurguluyor.
Kastamonu’nun Ahlat köyünde bulunan ve milyonlarca yıl önce oluştuğu tahmin edilen bazalt kayalıkları, dikkat çekici görüntüsüyle tanıtılmayı bekliyor. Hacıbaklar Mahallesi’nde yer alan altıgen biçimindeki bazalt kayalar, doğanın eşsiz bir parçası olarak öne çıkıyor.
Hacettepe Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Cemal Tunoğlu, bazalt kayaların soğuma çatlakları ile oluşmuş beşgen veya altıgen yapılar olduğunu belirtiyor. Prof. Dr. Tunoğlu, “Bazalt sütunlar, diğer akma veya lav bazaltları gibi yüzeyde akan ve soğuyan bazaltlar değildir. Onlarda sütunsal yapı yoktur.” ifadesini kullanarak bu oluşumların özelliklerine dikkat çekiyor.
Yarık ve çatlaklar boyunca yeryüzüne ulaşan lavların, dönemin topoğrafyasına uygun çukurlarda birikerek lav göllerini oluşturduğunu anlatan Tunoğlu, “1000-1200 derece sıcaklıktaki lavın çevreyle temastaki dış yüzeyi hızlı soğuma ile katılaşıp ince bir kabuk oluşturur. Bu kabuk, lav gölünün ısısını uzunca süre korumasını, soğumanın, taşlaşmanın geniş zaman almasını sağlar. Soğuma süreci boyunca lav, kütle olarak yüzde 5-10 oranında küçülür.” dedi.
Bazalt sütunların lavın dik akması sonucu oluştuğunu dile getiren Tunoğlu, “Boyutları çok değişken olabilir. 50 santimetre, 1 metre çapında veya daha fazla olabilir. Bir parmak çapında olanlar dahi vardır. Bu, tamamen bazalt lavın özelliğine, içindeki gazların bolluğuna ve aynı zamanda soğumanın hızına bağlı.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Tunoğlu, bazalt kayaların Türkiye’de farklı örneklerinin bulunduğunu vurgulayarak, “Türkiye, volkanik bir ülke. Özellikle 20-25 milyon yıl öncesinde Miyosen Dönemi başından itibaren çok etkin volkanizmayla baş başa kalmış. Öyle tahmin ediyorum ki buranın yaşı 15-20 milyon yıla kadarki dönemle ilintili olabilir. Burası, bölgede volkanizma faaliyetinin varlığını gösteriyor.” dedi. Ayrıca, Kastamonu il sınırlarında bir volkan dağı bulunmadığını, ancak yakınlarda Ilgaz Dağları’nın olduğunu belirtti.
Bazalt kayalıkların bölgedeki nadir alanlardan biri olduğunu ifade eden Tunoğlu, “Burayı jeosit, jeopark alanı çerçevesinde muhafaza edebiliriz.” şeklinde görüş bildirdi.
Doğa fotoğrafçısı Cebrail Keleş ise, gezilerinin birinde bazalt kayalıklarına rastladığını ve sık sık fotoğraflarını çektiğini belirtti. Keleş, “Burası çok güzel ve korunmaya değer bir tabiat yapısı.” diyerek bu eşsiz doğal güzelliğin önemine dikkat çekti.
(Haber Merkezi)