Çankırı Karatekin Üniversitesi’nden Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, mantar tüketimi ve saklama koşulları hakkında önemli uyarılarda bulundu. Mantarların doğru seçimi, pişirilmesi ve saklanması, gıda güvenliği açısından büyük önem taşıyor.
Çankırı Karatekin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hüdayi Ercoşkun, mantarların tüketiminde ve saklama koşullarında dikkat edilmesi gereken noktalar hakkında önemli açıklamalarda bulundu.
Mantarların, beslenme açısından önemli bir gıda kaynağı olduğunu vurgulayan Ercoşkun, bu besin maddesinin esansiyel aminoasitler, vitaminler ve mineraller açısından zengin olduğunu belirtti.
Ercoşkun, “Kültür mantarlarının yanı sıra, dağlarımızda özellikle çam ormanlarında doğal olarak bulunan kanlıca, kuzu ve cincile gibi mantarlarımız köylüler tarafından toplanarak gıda olarak tüketilebildiği gibi pazarlarımızda da satışa sunulmaktadır.” dedi.
Mantarların gıda güvenliği açısından birçok riske sahip olduğuna dikkat çeken Ercoşkun, doğru mantarların seçilmesi ve toplanmasının önemine vurgu yaptı. Çankırı bölgesinde en yaygın olan kanlıca mantarının Lactarius türü olduğunu belirten Ercoşkun, bu türün zehirli mantarlarla karışabileceğini ifade etti. “Yüzeyi tüylü ve etrafı dalgalı olan mantarlar genel olarak zehirli kabul edilmektedir.” diye ekledi.
Ercoşkun, mantarların gıda güvenliğinde bir diğer önemli unsurun pişirilmesi, tüketilmesi ve pişmiş olarak muhafaza edilmesi olduğunu belirtti. “Doğadan toplanan birçok mantar, parazitler ile E. coli, listeria monocytogenes, salmonella gibi bakterileri içerebilmektedir. Bu açıdan aldığımız mantarları yıkamalı ve mümkünse sirkeli suda bir süre beklettikten sonra pişirmeliyiz.” dedi. Ayrıca, “Mantar iyi pişirildikten sonra içinde hiçbir mikroorganizma kalmaz.” ifadesini de vurguladı.
Mantarların diğer çiğ gıdalarla teması konusunda da uyarılarda bulunan Ercoşkun, “Buzdolabında muhafaza ederken çiğ etlerden veya başka gıdalardan mikroorganizma bulunmayan mantara mikroorganizmalar bulaşabilir.” uyarısında bulundu. Mantarın besin içeriği açısından zengin olduğunu belirten Ercoşkun, “Mikroorganizmalar hızla çoğalabilir ve insan sağlığı için riskli sayıya ulaşarak ciddi gıda zehirlenmesine yol açabilir.” ifadesini kullandı. Bu nedenle mantarın pişirildikten sonra mümkün olan en kısa sürede tüketilmesi gerektiğinin altını çizdi.
Yabani mantarların yılın belli dönemlerinde ve yağışlı havalarda bol miktarda bulunabileceğini hatırlatan Ercoşkun, bu durumun muhafaza ve pazarlama açısından sorun yaratabileceğini belirtti. “Mantarların özellikle kurutularak veya turşusunun yapılarak muhafaza edilmesi, uzun süre faydalı özelliklerinden yararlanabilmemiz için bize imkan sağlayabilir.” dedi. Toplanan mantarların güneşte kurutularak kullanılması veya kurutulmuş mantarın farklı gıdaların hazırlanmasında değerlendirilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.
(Haber Merkezi)
