Ankara’da yaşayan omurilik felçli cam şekillendirme ustası Ali Rıza Ayaz, sanatının kendisine çok şey kattığını belirterek, “Hayallerimi genişlettim, geliştirdim. Hayal ettiğim her şeyi cama dökebildim.” dedi.
Ankara’da omurilik felçli olarak dünyaya gelen 45 yaşındaki Ayaz, el sanatlarıyla ilgili katıldığı kurslar sayesinde bu alandaki yeteneğini keşfetti. Önce amatör olarak terzilikle uğraşan Ayaz, 2015’te cam şekillendirme sanatıyla ilgilenmeye başladı. Uluslararası Omurilik Felçlileri Derneği’nin teşvikiyle açık alevde cam şekillendirme üzerine yurt dışında ve Türkiye’de eğitimler aldı.
Sabır ve Sevginin Önemi
Uluslararası Omurilik Felçlileri Derneği bünyesindeki atölyesinde farklı yaş gruplarından birçok kişiye 7 yıldır cam şekillendirme eğitimleri veren Ayaz, cam sanatıyla da dernek aracılığıyla tanıştığını dile getirdi. Ayaz, “Böyle bir şeye kalkışacağız, sen de denemek ister misin?’ dediler. Ben de deneyeyim dedim, el sanatlarını çok seven bir insanım. Ondan sonra da bırakamadım, yaptığım işten çok haz alıyorum.” şeklinde konuştu.
Cam işçiliğinin çok ciddi bir sabır ve sevgi istediğini vurgulayan Ayaz, “Bu işte önemli olan husus sabır ve sevmek. Kurslarda birkaç ay yapıp sonra bırakan insanlar oldu. Yaptığı halde ‘Ben sıkıldım artık, vaktim çok gidiyor, bütün günüm burada geçiyor.’ deyip ayrılan insanlar oldu. Sabır ve yaptığınız işten haz almak çok önemli, haz aldığınız zaman zaten isteseniz de bırakamıyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
Cam Şekillendirmenin Rahatlatıcı Etkisi
Dönem dönem çeşitli festival ve etkinliklere katıldığını, cam şekillendirdiği esnada başka hiçbir şeyi düşünmediğini anlatan Ayaz, “Gerçekten bu işi yaparken dış dünyayla ilişkinizi koparıyorsunuz, sorunlarınız varsa unutuyorsunuz. Sinirliyseniz rahatlıyorsunuz. Sadece yaptığınız ürüne odaklanıyorsunuz ve o anda dert de tasa da kalmıyor.” dedi. Ayaz, cam şekillendirme sanatının kendisine çok katkısı olduğunu, birçok ülkeyi gezme imkanı bulduğunu ve yeni insanlarla tanıştığını dile getirdi.
Bu uğraş sayesinde hayal gücünün de geliştiğini belirten Ayaz, “Hayallerimi genişlettim, geliştirdim. Hayal ettiğim her şeyi cama dökebildim. Çünkü ben bir figürü yaparken bir resme veya kalıba bakmam, tamamen hayal gücüyle yaparım, genelde bir model kullanmam. O yüzden hayal gücümü, ufkumu genişletiyor, insanı rahatlatıyor, bir sürü faydası ve pozitif yönü var.” şeklinde konuştu.
Cam Üretiminde Zorluklar
Sanatının zor yanlarına da değinen Ayaz, cam üretiminde kullanılan alevin 1000 derecenin üzerindeki sıcaklıkta olduğuna ve zaman zaman küçük kazalar ve yanıklar yaşayabildiğine dikkati çekti.
Engelli Bireyler İçin Sanatsal Faaliyetler
Alevde cam şekillendirme eğitiminin katılmak isteyen herkese açık olduğunu belirten Ayaz, engelli bireylerin kendilerini sanatsal faaliyetlerden soyutlamamaları gerektiğini vurguladı. Ayaz, özel gereksinimli bireylerin “yapamam” demek yerine denemelerinin önemine işaret ederek, “Her şeyi yapabilir insan, yeter ki istesin. Herkesin her şeye yeteneği olmayabilir. Ama illa ki bir becerisi vardır, onu keşfedip üzerine gitmek önemli. Bence engelli insanlar, kendilerindeki o yeteneğin üzerine giderlerse çok şey yapabilirler. İlla yetenek doğrultusunda değil, bu birazcık istek ve azim meselesidir. Onun için istenildiğinde yapamayacakları şey yok.” dedi.
(AA)