Sakarya’nın Hendek ilçesinde yer alan 300 yıllık su değirmeni, 1915 yılında Yahudilerden satın alındıktan sonra, vasiyet üzerine 109 yıldır geleneksel yöntemlerle buğday ve mısır gibi ürünleri öğütüp un haline getirerek vatandaşların ihtiyaçlarını karşılıyor.
Sakarya’nın Hendek ilçesine bağlı Bayraktepe Mahallesi’nde bulunan su değirmeni, tarihi boyunca pek çok olaya tanıklık etmiş bir yapıdır. 1915 yılında Yahudilerden satın alındıktan sonra işletilen değirmen, vasiyet üzerine günümüzde de işlevini sürdürüyor. Gelişen teknolojiye direnen bu değerli yapı, halen dere yatağından gelen su ile çalışmakta ve modernize edilmiş görünümüne rağmen geleneksel üretim yöntemlerini korumaktadır.
“Sakarya’da Sayılı Değirmenlerden Biri”
Değirmeni işleten 45 yaşındaki Veysel Duyar, dedesinin vasiyeti üzerine un ihtiyacını karşıladıklarını belirtiyor: “Bu değirmen dededen kalmadır. Yaklaşık 80 yıl dedem çalıştırdı ve bize, ‘Sağ olduğunuz sürede çalıştırın, insanların un ihtiyacını karşılayın’ dedi. Biz de rahmetliye söz verdik ve kapatsan olmuyor, bunu insanlar da istemiyor çünkü Sakarya’da sayılı değirmenlerden biridir.” Duyar, en yoğun dönemin Eylül ile Ekim ayları arasında yaşandığını ve bu dönemde mısır, buğday gibi ürünlerin un haline getirildiğini ifade ediyor. Duyar, su değirmeninin özelliklerini de şu şekilde açıklıyor: “Elektrikli değirmenler arasında çok fark vardır. Onların taşı 250 kilogram ve makineye bağlı taş hafif olduğu için mısırı attığın zaman 5-6 defa çevirip un haline getiriyor ve taş ürünü yakıyor. Ancak su değirmeni böyle değildir, bu değirmendeki taş 750 kilogramdır.”
“300 Yıllık Tarih”
78 yaşındaki Yılmaz Duyar ise su değirmeninin tarihi hakkında bilgiler veriyor: “300 yıllık olduğu söyleniyor, 1915 yılında Ermeniler buradan gittiklerinde satın alınmış, biz de bu tarihi biliriz. Su değirmeni yavaş döner ve ürünü yakmaz.” Yılmaz Duyar, su değirmeninin sağladığı lezzeti de vurgulayarak, “İstediğimiz gibi un öğütür ve lezzetli bir şekilde yenir ancak makineler öyle değildir. Hızlı döner, yakar ve tadını kaçırır, ekmeği de iyi olmaz.” şeklinde konuştu.
(Haber Merkezi)