Ankara Sincan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Prof. Dr. Fatma Aybala Altay, soğuk havanın tek başına hastalığa neden olmadığını, virüs ve bakterilerin esas etken olduğunu belirtti.
Sincan Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde enfeksiyon hastalıkları ve klinik mikrobiyoloji uzmanı olarak görev yapan Prof. Dr. Fatma Aybala Altay, hava koşullarının halk arasında hastalık sebebi olarak görüldüğünü ancak asıl etkenin virüsler ve bakteriler olduğunu vurguladı.
Soğuk havanın bağışıklık sistemi üzerinde dolaylı bir etkisi olduğunu belirten Altay, “Soğuk havaya aniden maruz kalmak tek başına doğrudan kişiyi hasta etmez. Bunun gerçekleşmesi için bakteri veya virüslere maruz kalınması gerekir.” şeklinde konuştu.
Altay, soğuk hava nedeniyle nem oranının düşmesinin, solunum yollarındaki koruyucu bariyerleri zayıflattığını ve mikropların vücuda girişini kolaylaştırdığını ifade etti. Ayrıca, “Soğuk ve rüzgarlı havada, hasta kişilerin öksürerek ya da hapşırarak burun ve ağızlarından attığı virüs veya bakteri içeren mikro düzeydeki damlacıklar havada daha fazla ilerleyebilir ve kaçınılmaz olarak başkalarının bu damlacıkları solumasıyla daha kolay yayılabilir.” diye ekledi. Üstelik, daha yüksek nem oranına sahip bölgelerde bu damlacıkların havada ilerlemesinin daha zor olduğunu belirtti.
D Vitamini Eksikliği Bağışıklık Sistemini Zayıflatıyor
Prof. Dr. Altay, soğuk havalarda kapalı ve kalabalık alanlarda daha fazla vakit geçirmenin hastalıkların yayılmasını hızlandırdığını aktardı. Ayrıca, D vitamini eksikliğinin bağışıklık sistemini zayıflatarak grip ve soğuk algınlığı gibi hastalıklara yakalanma riskini artırdığını söyledi.
Bağışıklık sistemini güçlendirmek için D vitamini açısından zengin gıdaların tüketilmesi gerektiğine dikkat çeken Altay, yeterli ve düzenli uyku, yeterli su tüketimi, ortam neminin korunması, ellerin sık sık yıkanması, öksürüp hapşırırken ağız ve burnun kapatılması, kalabalık ve kapalı alanlarda maske kullanılması gibi önerilerde bulundu.
Prof. Dr. Altay, sağlıklı bireylerin ek takviyelere ihtiyaç duymadığını belirtirken, “Doğal beslenmenin, sebze ve meyvenin dışlanmadığı beslenme düzeninde zaten mineral ve vitaminler dengeli şekilde alınmaktadır.” ifadesini kullandı. Ancak yaşlılar, beslenme sorunları yaşayanlar ve bazı kronik hastalar için vitamin takviyesinin gerekli olabileceğini, bu durumlarda hekimin karar vermesi ve öneri yapmasının en sağlıklı yol olduğunu vurguladı.
(AA)
