Zonguldak’ta 17’si tutuklu 32 sanıklı “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmak, bilerek ve isteyerek yardım etmek”, “uyuşturucu madde ticareti” suçlamasıyla açılan davanın üçüncü duruşması gerçekleştirildi.
Zonguldak 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada bazı sanıklar SEGBİS ile katıldı. Diğer tutuklu ve tutuksuz sanıklar ile tanıklar da duruşmada ifade verdi. Tutuksuz sanık A.N., “Acılık çetesi diye bundan öncede bize iki ayrı operasyon, yargılamalar yapıldı. Buradaki insanların çoğu birbirini tanımaz. E.İ’ye daha önce söylediğim gibi bu olayların başına gelmesinin sebebi H.P. ile arkadaşlık yapmasıdır. Metamfetamin kullanmayan adam H.P. ile tanıştıktan sonra kullanmaya başladı. E.İ; kızı vefat edince dünya ile bağlantısını kesti. Kafası dağılsın diye benim oynadığım gibi bahis oynamasını söyledim ve öğrettim” dedi.
Tutuklu sanık B.Y., eniştesi E.İ.’nin cezaevinden çıktıktan bir müddet sonra hesaplarında bloke olması sebebiyle kendisine ait banka kartını istediğini anlattı. Hiçbir örgüt ile bağlantısı olmadığını öne süren B.Y., “Benim hesabımdan tanımadığım kişilerden iddia için para yatırıldı. Bahis sitesindeki üyelikle hesabın aynı kişiye ait olması gerektiğinden bahis sitesindeki üyeliği benim adıma açtı. Hesabıma birçok kişiden paraların geldiğini ben de gördüm. Benim duyduğuma göre de eniştem yanına gelen arkadaşlarına nakit para verip bu şekilde hesaba para yatırtıyormuş. Yine bazı zamanlar eniştem E.İ., bana para verip bahis oynamak amacıyla hesaba para yatırttırıyordu” diye konuştu.
Mahkemede daha önceki ifadelerini değiştirmek düzeltmek istediğini söyleyen tutuklu sanık H.P. ise kendisinin tehdit edildiğini öne sürdü. Duruşma gününün sabahı kız arkadaşı olduğunu iddia ettiği Ç.G.’nin evine gittiğinde D.İ.’nin kendisine alçak sesle “Gereğini yap” dediğini öne sürdü. H.P., “Mahkemeye gelirken D.İ. beni arabasıyla getirdi. Bana arabada ’Amcamın çok selamı var, gerekeni yap, kendini düşünmüyorsan geride kalanları düşün. Zonguldak’ı terk et’ dedi. Amcam diye bahsettiği kişi E.İ.’dir” diye ifade etti.
E.İ.’nin cezaevinden çıktıktan bir süre sonra “Artık tekim. Acılık dağıldı. Yeni bir oluşum yapalım kimseye güvenemiyorum” dediğini öne süren H.P., “Planımız her birimizin ayrı grubu olacaktı. E.İ. bana eski sistem gibi bir grup olacağını söyledi ama nasıl olacağını bilmiyorum. E.İ., anlattığına göre Acılık, çarsı, Mithatpaşa grubu gibi gruplar olacağını söyledi. Öncelikle Mithatpaşa’da S.S.’nin uyuşturucu kanallarını kapatacaktık. Bir şekilde engelledim. Bu şekilde Mithatpaşa’da biz hakim olacaktık” dedi.
Tutuklu sanık E.İ. ise hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, sanıklardan bir çoğunu ise tanımadığını, bir kısmı ile de aralarında husumet olduğunu söyledi. E.İ., “Benim İstanbul’dan uyuşturucu getirip sattığıma dair iddialarda; İstanbul ya da Zonguldak’ta uyuşturucu yakalaması olmamıştır. Kimseye uyuşturucu madde satmadım. Benim ve eşimim hesaplarına bloke geldi. Ödemeleri yapamaz hale geldik. Yeğenim olan B.Y.’nin kartını ve iban numarasını aldım. B.Y’ye internet üzerinden bahis oynamak için sayfa açmasını istedim, o da kabul etti. Benim gibi 4 kere örgütten operasyon geçirmiş, yıllarca ticari faaliyetle uğraşan insan illegal yapılanma sonucu uyuşturucu paralarını kendisine ulaşabilecek şekilde yeğeninin hesabını yatırttırır mı? bunu size sormak istiyorum. H.P. örgüt adı altında gruplandırma yapmış olsa da ben yargılanan sanıkların çoğunu tanımıyorum. Bu saatten sonra onu dövdürsem ne olur dövdürmesem ne olur? İsmimi kullandıkları için yerel gazetelere haberler yaptırdım. Bu dedikoduların çıkmasından dolayı uyuşturucu farkındalığını arttırmak için pankartlar yaptırdım. Bir insan hem örgüt kurup hem de örgüt üyelerinin yakalanması için çaba harcar mı?” dedi.
Mahkemeye, diğer sanık ve tanıkların dinlenmesinin ardından yarın devam etmek üzere ara verildi.
(Haber Ajansı)