Kurtuluş Savaşı’nda düşman bölgelerine sızıp, düşman cephaneliklerini kendisiyle beraber havaya uçuranların hepsi Geredeli’ydi. Bu kahramanlar, uyuşturucu aldıktan sonra değil, namaz kıldıktan sonra yaptılar bu eylemleri. Onların bir şehitlikte mezar taşları dahi yoktu. Bir İngiliz Kumandan’ın günlüklerinde; Avşarlı Hasan, Tuzcuoğlu Davut, Ethem oğlu Mustafa, Tabakçı Keleş İsmail, Deli Yusuf ve Yelkenlerli Hasan’ın isimlerine rastlandı.
Tarihte; Kurtuluş Savaşı, Misak-ı Milli sınırları dâhilinde ülke bütünlüğünün muhafaza edilmesi amacıyla, birçok cephede Türk askerinin askeri ve siyasi mücadelesi olarak bilinir.
Kurtuluş Savaşı’nı tetikleyen ana sebebin, 1. Dünya Savaşı’yla savaş alanından Osmanlı Devleti’nin yenilgiyle ayrılması sonucu, işgalci devletler, Osmanlı Devleti’ni “parselleme” arzusundaydı.
Birçok işgalci devletin gözü, Osmanlı topraklarının üzerinde izlenirken, askeri anlamda Milli mücadele şart görülüyordu.
Kuruluş Savaşı’nın başlangıcı, Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıktığı tarih olarak bilinir.
Tarihten yansıyan karelere, yaşayan koca çınarlar ve ansiklopedi gibi tarihi bilginin kayıtlandığı kitaplar ve günlükler, kaynak oluşturuyor.
Milli Mücadele Dönemi’ni gün gün, sayfa sayfa kaydeden bir İngiliz kumandanının günlükleri, aradan geçen 80-90 yıl sonra gün yüzüne çıktı.
O dönemde ismi açıklanmayan bir İngiliz Kumandan’ın tarihe tanıklığıyla kayıtladığı birçok bilgi arasında, Geredeli askerlerden bahsediliyor.
Sayfa sayfa dönemi anlatan kumandanın, günlük notlarına “Cesaretin intiharındaki sır” ifadesiyle, Geredeli askerlerin mücadelesini işlediği görüldü.
Sayfa sayfa taranarak, en küçük notuna kadar çözümlenen günlüklerde; Gerede’ye İngiliz ajanlarının gönderildiği, halk arasına ve o dönemdeki taşra teşkilatlarına “ajan” sızdırıldığı gözler önüne serildi.
Ajanların raporunu günlüklerine kelime kelime işleyen kumandan, “Burada akıllı yok, hepsi deli” diyerek, Geredeli’leri kaleme aldığı bir kez daha ortaya çıktı.
Kıyıya köşeye sıkışmış notlar arasında, 8 çocuğun eğitilmesi amacıyla Türkiye’den İngiltere’ye, Suriye üzerinden Denizyolu aracılığında götürüldüğü de çözümlenirken, günlükte yer alan notların bir bölümünün geçmiş dönemde İngiliz Sunday Gazetesi’nde yayınlandığı öğrenildi.
Günlük notlarının gazetede yayınlanmasının ardından harekete geçen o dönemki İngiliz Hükümeti’nce, gazete sayfalarına “ambargo” konularak, günlükleri kaleme alan kumandanın şizofreni olduğu iddiasıyla, ileri sürülen sansür politikaları doğrultusunda gazetede defalarca boy boy tekzip yayınlatıldığı bilgisine ulaşıldı.
Helal olsun deli yusuf ismide kulagima hic yabanci gelmiyo orda mevziler yektekun havaya surekli ucmaya baslamisti derken catirtinin seslerine gelen askerler oldugu icin teslim olmak yerine kendilerini muhummatlarla birlikte havaya ucurmuslardi cepaneliye buyuk zarar vererek bir basari yakalamislardi kib.